Bartın'da 400 yataklı devlet hastanesi temel atma töreni Sağlık Bakanı Ahmet Demircan'ın katılımıyla gerçekleşti. Sağlık Bakanı Demircan, "Siz bakmayın muhalefete; gelince, seçilince iddiaları o ki parlamenter sisteme geri gideceklermiş. Dikkat edin anahtar kelime geri gideceklermiş. Bugün onların bulunduğu pozisyon adeta bir gericilik pozisyonudur" dedi.
Sağlık Bakanlığınca Ankara'da 12 Aralık 2017 günü yapım ihalesi gerçekleştirilen Bartın 400 Yataklı Yeni Devlet Hastanesi'nin temel atma töreni yarın Sağlık Bakanı Dr. Ahmet Demircan'ın katılımıyla gerçekleşti. 400 Yataklı Bartın Devlet Hastanesinin yapımı tamamlandığında, Bartın'ın, Eğitim Araştırma Hastanesi kapasitesinde, Bartın ve çevresine hizmet verecek modern bir sağlık kampüsüne sahip olacak. Bartın Merkez Şiremirçavuş Mahallesinde 127 dönümlük arsa üzerinde, 10.253 metrekare oturum alanına, 94.252 metrekare kapalı alana sahip olacak hastanenin 12 katlı olarak inşa edilecek, açık ve kapalı otoparkları ve diğer sosyal tesisleri ile birlikte 3 yılda tamamlanacak
Hastane binası yaklaşık maliyeti 158 milyon liraya ihale edildi. Törenin açılış konuşmasını yapan AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, 12 Aralık 2017 tarihinde gerçekleştirilen Bartın 400 yataklı Devlet Hastanesi ihalesine 14 firmanın katıldığını ve KDV hariç 158,8 milyon liraya ihale edildiğini belirterek, hastanenin yapımının tamamlanması ile çok büyük maliyetli bir kamu yatırımını daha Bartın'a kazandırmış olacaklarını söyledi.
"2002'den sonra zihniyet değişti"
Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, 2002'den sonra Türkiye'de zihniyet değişimi yaşandığına vurgu yaptı. Eski Türkiye'de "Önce devlet" zihniyetinin olduğunu, 2002'den sonra bu zihniyetin "insanı yaşat ki devlet yaşasın" ilkesiyle değiştiğini vurgulayan Bakan Demircan, şöyle devam etti:
"Türkiye'deki gelişmenin hızını anlatıyorum. Yine 2018 yılı içerisinde temeli atılmak için sıra beklenen 42 tane tesisimiz var. İşte bir tanesinin bu gün temelini burada hep birlikte atıyoruz. Türkiye'de ne değişti de böyle hızlandı bu işler? Eski Türkiye'de bunlar yoktu, 2002'den önce Türkiye'de bunlar yaşanmıyordu. Önemli olan değişim Türkiye'de önce zihniyet değişti. Daha önceki zihniyet asıl olan "devlet" diyordu, millet ikinci plandaydı. Oysa Türkiye'de 2002'den sonra değişen zihniyet "insanı yaşat ki devlet yaşasın" ilkesiydi. Bu ilke etrafındaki değişim Türkiye'de ki işlerin, hizmetlerin vatandaşa dönük yaklaşımın değişimini gösterdi ve yaşattı."
"Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki en mühim kırılma hadisesi 1960 darbesidir"
Türkiye tarihindeki en önemli kırılma hadisesinin 1960 darbesi olduğuna vurgu yapan Bakan Demircan, "Ama bir şeyde yine bir arıza vardı, sıkıntı vardı. O da sistemimizdi. Sistem arzulanan değişimi sistemde göremedik, getiremedik bir seviyeye. Türkiye Cumhuriyeti kurulurken millet egemenliği esası üzerine kuruldu. Sonra 29 Ekim'de rejimin adını koyduk. Cumhuriyet. Ama üçüncü adım bir türlü gelemiyordu. Denemeler oldu. Milletimiz demokrasi ile 1950'de tanıştı. Başarılı oldu elbette oldu. Parlamenter sistem milletin önünü açtı. Başarılı oldu ki millet 1954'de, 1957'de bir daha seçti. Ama birileri bir daha iktidar görememe korkusuyla ordu içerisinde cuntalar üreterek darbe yaptılar. Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki en mühim kırılma hadisesi 1960 darbesidir. O günden bu güne parlamenter demokrasi modelimiz darbecilerin anayasalarıyla Türkiye'de verimsiz bir pozisyona geldi. Ve sürekli kriz, sürekli kaos, sürekli vesayet baskısı ve sürekli darbeler yaşadık. Bu aziz millet devletini ve ülkesini uçurumun kenarından çekti aldı. Artık bu ülkede darbeleri tarihin karanlıklarına attı. Ama sistemdeki sıkıntı, sistemdeki verimsizlik Türkiye'nin yakaladığı kalkınma hızına yetmiyordu, engel oluyordu. Ayrıca bir de 30 yıldır Türkiye'de devam eden terör belasını yaşadık. Binlerce şehit, can kaybı, milyarlarca dolar ülkenin mali kaynak kaybına maruz kaldığını biliyoruz. Şimdi Türkiye 2017'de bir karar aldı. 24 Haziran'da yapacağımız seçim aslında 2017 yılının 16 Nisan'ında aldığımız kararın bir uygulaması olacak. Ne karar aldık bu parlamenter sistem ile Türkiye'nin arzuladığı kalkınmayı, gelişmeyi sağlamak mümkün değil. Ve anayasada yaptığımız değişikliği milletin onayına getirdik" diye konuştu.
"Muhalefetin anahtar kelimesi "geri gideceklermiş'"
Muhalefetin seçilince parlamenter sisteme geri gideceği iddiası olduğunu hatırlatan Bakan Ahmet Demircan, şöyle devam etti.
"Siz bakmayın muhalefete; gelince, seçilince iddiaları o ki parlamenter sisteme geri gideceklermiş. Dikkat edin anahtar kelime geri gideceklermiş. Bugün onların bulunduğu pozisyon adeta bir gericilik pozisyonudur. Türkiye mesafesini aldı ve demokrasi yolunda hızla, hızlı adımlarla ilerliyor ve ilerlemeye devam edecek. Öbür taraftan Türkiye 16 yıllık istikrarlı bir hükumet dönemi yaşadı. O 16 yıllık istikrar sayesindedir bugün Türkiye'nin elde ettiği gelişme düzeyi. Pek çok örnek verebiliriz. Aynı şekilde sağlık turizmi. Türkiye sağlık turizminde iddialı bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Sağlık alt yapısını tümüyle yeniledikten sonra vatandaşımızın hizmetlerinin görülmesinden artan kapasitemizi sağlık turizmi için ülkenin geliri için Türkiye elbetteki kullanacaktır. Şu an için yıllık hesaplanan o dur ki 4 milyar dolar civarında sağlık turizminden geliri vardır. 2023 hedfei 20 milyar dolardır. İnşallah bu rakamlara ulaşacağız. Sağlık alt yapısının yenilenmesi artık tamamlanmak üzere. Önümüzdeki 5-6 yıl içerisindeki Türkiye'nin sağlık alt yapısı yenilenmiş olacak. Türkiye artık önümüzdeki on yıllar boyunca sağlık alt yapısını ikinci planda görecek. Ama çok hazindir, muhalefet bunlara da karşı çıkıyor. Gerçi onların karşı olmadığı gelişim, yatırım yok ki. 1970'lerde İstanbul'daki köprüye karşı çıktılar. Ondan sonra ne yapıldıysa sanki bunların işi gücü Türkiye'nin elde edeceği gelişmelere karşı durmak."
"Birileri şehir hastaneleri üzerinden karalama kampanyası yapıyor"
Şehir hastanelerindeki yüzde 70 hasta garantisi ve şehir hastanelerinin büyüklüğüne yönelik iddiaların gerçeği yansıtmadığını vurgulayan Bakan Ahmet Demircan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şimdi tutturmuşlar şehir hastaneleri. Şehir hastaneleri karalama kampanyası. Birileri öyle yapıyor. Sürekli bir şeyler söylüyor. Efendim neymiş, "şehir hastanelerinde hasta garantisi varmış." Yatırımcı firmaya yüzde 70 hasta garantisi veriliyormuş. Böyle bir şey mümkün olur mu? Buna nasıl inanıyor kendi uydurduğu sözüne. Anlamak mümkün değil, rakamları doğrulayamıyorlar. Herhalde kendilerine çarpıtıp veriyorlar. Etrafındaki bilgi verenleri de gözden geçirmesini tavsiye ediyorum. Elbetteki bazı hizmetlerin hesaplanmasında bir ortalama rakam öngörüsüyle siz hizmet hesabı yaparsınız. Şehir hastanesi değil, normal devlet hastanesinde de biz hizmet satın alıyoruz. Mesela bazı cihazları kendimiz almıyoruz, o cihazlardan hizmet satın alıyoruz. O cihazlarla fiyatlar üzerinde bir karar oluşturulması için ne yapılacak ortalama bir hizmet, işlem rakamı baz alınacak. Bu yüzde 70 dediği budur. Bir taraftan şehir hastanelerinin büyüklüğünden bahsediliyor. Hastanelerimiz milletimizin bütün ihtiyaçları karşılanacağı şekilde dizayn ediliyor. Ama standarttan büyük değil. Standart ne ise o hizmeti verecek durumda dizayn edilmiş. Bir hastamız hastanede bir yerden bir yere gidemiyorsa orada taşıyacak her türlü imkan araç var ve her türlü hizmet veriliyor. Vatandaşımız arabasıyla geldiğinde arabasını park edecek vale bile var. Arabasını park etmeyle uğraşmayacak. Hastasıyla birlikte hemen muayeneye alınıyor. Bunların bu sözleri kendilerinin yanında kalacak. Kem söz sahibine aittir."
"Artık terörü artık içeride değil dışarıda karşılıyoruz"
24 Haziran 2018 günü yapılacak olan seçimlere vurgu yapan Bakan Demircan, sözlerini şöyle tamamladı:
"24 Haziran günü elbette önemli bir seçim. Siyasete fiilen 1995 yılında katıldım ve milletvekili oldum. Bütün seçimlerde "Bu seçim çok önemli" dendi. Doğrudur, şimdi bunca tecrübeden sonra vardığım kanaat odur ki "Bütün seçimler önemlidir'. Bir kere seçim bizzatihi önemlidir. Milletin iradesini beyan ettiği için önemlidir. Bir milletin topyekün iradesini beyan ettiği hadise niye önemli olmasın. Ama bu seçim ilave bir önem arz ediyor. O da yeni sistem, parlamenter sistemden çıkıp Cumhurbaşkanlığı, başkanlık sisteminin inşa edileceği dönem bu. Bu dönemde yeni sistemin kurumları, mevzuat alt yapısı oluşacak. bunları bu meclis yapacak. Bu seçim ayrıca önem arz ediyor. Türkiye ayağındaki prangalardan kurtulmuş olacak. Hızla gelişmeye, kalkınmaya devam edecek. 30 yıldır boğuştuğu terör belasıyla daha etkin mücadele imkanı bulacak. AK Parti döneminde özellikle son dönemde artık kemiğe dayanmış bu bıçak mesafesindeki hadiseye gereken müdahale gerektiği şekliyle yapılıyor. Artık terörü artık içeride değil dışarıda karşılıyoruz. Nereye yuvalanırsa yuvalansınlar orada karşılarında bu milletin gücünü bulacaklar, askerini, Mehmetçiğini bulacaklar."
Bakan Demircan ve beraberindeki protokol üyeleri; ardından toplu temel atma törenini gerçekleştirdi.
