• BIST 9645.02
  • Altın 2418.361
  • Dolar 32.546
  • Euro 34.665
  • İstanbul 15 °C
  • Ankara 11 °C
  • İzmir 18 °C

“Zika Virüsü Türkiye İçin Tehdit Oluşturmuyor”

“Zika Virüsü Türkiye İçin Tehdit Oluşturmuyor”
Amerika Kıtası'nda etkili olan ve kısa sürede Avrupa'ya sıçrayan Zika virüsü birçok ülkede korku saçmaya başladı.

Amerika Kıtası'nda etkili olan ve kısa sürede Avrupa'ya sıçrayan Zika virüsü birçok ülkede korku saçmaya başladı. Bezmialem Vakıf Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Turan Aslan, hastalığın Türkiye için bir risk oluşturmadığını açıkladı.

Zika virüsünün görülebileceği yerler hakkında bilgi veren Prof. Dr. Turan Aslan, "İnsanlara enfekte (mikroplu) "Aedes" türü (Aedes aegypti) sivrisineklerin sokması sonucu bulaşır. Tropikal bölgelerde aynı cins sivrisinek başka virüslerin de taşıyabilmektedir. Zika virüsün uygun koşulların oluştuğu, Orta-Batı Afrika, Orta-Güney Amerika ve Güneydoğu Asya ve Pasifik'te bulunduğu bilinmektedir" dedi.

Virüsün belirtilerini anlatan Prof. Dr. Turan Aslan, "Sivrisineğin sokmasını takiben, hastalık belirtilerinin ortaya çıkmasına kadar geçen süre kesin değildir, ancak birkaç gün ile bir iki hafta arasında değiştiği kabul edilir. Belirtiler orta şiddette ateş (38 derece), ciltte döküntü, küçük eklemlerde ve adalelerde ağrı, gözde kızarıklık-konjunktivit, genel kırgınlık hali ve baş ağrısı olarak özetlenebilir. Riskli kişilerde en az ikisi varsa hastalık düşünülebilir. Normal koşullarda belirtiler yaklaşık bir haftada sonlanır" diye konuştu.

Hamilelerde bebeğin anne karnında iken kaybedilmesine ya da mikrosefali denilen doğumsal anomalili bebeklerin doğmasına neden olduğunu ifade eden Prof. Dr. Aslan, buna karşın Türkiye'de riskin son derece az olduğuna dikkat çekti. Ülkemizdeki koşulların böyle bir salgının gerçekleşmesi için elverişli olmadığını söyleyen Prof. Dr. Turan Aslan, "Türkiye'nin şartları, sahip olduğu coğrafya hastalığın yayılmasını sağlayan özel bir cins sivrisineklerin yaşamasına uygun değil. Dolayısıyla ülkemiz için şu anda böyle bir risk söz konusu değil. Ancak Güney bölgelerimizde uygunsuz yaşam koşullarının oluşması halinde hastalık olabilir. Fakat içinde bulunduğumuz dönem içerisinde böyle bir şey pek söz konusu değil. Ancak, hastalığın bulunduğu bölgelere seyahat edip ülkemize dönen tek tük vakaların olabileceği ihtimaldir" dedi.

"KÜRESEL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN ETKİSİ VAR"

Salgının yayılma sebeplerine değinen Prof. Dr. Turan Aslan, "Neden yayıldığı konusunda tartışmalar sürüyor. Burada yayılımın hızlı olması, küresel bir iklim değişikliğinin olması, sivrisineklerin yaşayabileceği uygun ortamların meydana gelmesi nedeniyle yani bataklıkların, kurutulamayan su alanlarının olması söz konusu. Uygun ortamların iklim değişiklikleriyle artması sonucu sivrisinek sayısında kontrol edilemez bir artış olduğu görülüyor" açıklamalarında bulundu.

"HAMİLELER DIŞINDA RİSK FAKTÖRÜ TAŞIYAN GRUP YOK"

Hastalığın bulaşma ihtimallerine de değinen Prof. Dr. Aslan, "Normal kişiler için bu hastalığın riski söz konusu değil, orta şiddetli bir virüs hastalığıdır. Sadece hamile bayanlar için riskli. Onun dışında diğer kişilerde bağışıklık geliştirerek normal sürecini tamamlayıp geçiyor. Spesifik bir tedavisi yok diyoruz ama bu tür hastalıklarda destek tedavisi dediğimiz önlemleri uygulamaya geçiririz. Yani çokça istirahat edilmeli, bol sıvı alınmalı, sindirimi kolay gıdalarla beslenilmeli, şiddetli olduğunda ağrı-kesici ve ateş-düşürücüler kullanılabilir ve hastalığın normal sürecini tamamlaması beklenmelidir. Yakınmalar dayanılmaz olursa mutlaka hastaneye başvurulmalıdır. Halen özgün bir tedavisi ya da korunmak için aşısı mevcut değildir" diye konuştu.

ENDEMİK BÖLGELERE SEYAHAT EDECEKLER NE YAPMALI?

Virüsün görüldüğü bölgelere seyahat edecek kişilere korunma tavsiyelerinde bulunan Prof. Dr. Aslan, "Virüsün bulunduğu ülkelere seyahat halinde sivrisineklerden korunmak için böcek kovucular ve cibinlikler kullanarak korunmaya çalışmak yanı sıra, olabildiğince kapalı elbiseler giyilmelidir. Böyle bir seyahatten dönüldüğünde hastalığın özgün belirtilerinden en az ikisi görülürse doktora müracaat edip tanıyı kesinleştirmek lazım. Teşhis için rutinde kullanılan bir tanı aracımız yoktur. Ancak araştırma laboratuvarlarında özel testler uygulanarak kesin tanıya gidilebilir. Kişi hamile değilse hastalığın korkulacak bir tarafı söz konusu değil. Normal şartlarda ölüme yol açmayan viral bir hastalık olarak değerlendirmek uygundur. Panik yapılacak durum söz konusu değildir. İnsandan insana bulaşma yok, virüsü taşıyan özel bir sivrisinek türünün sokması ile bulaşabilir" ifadelerini kullandı.

Kaynak: Haber Kaynağı
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim