• BIST 9645.02
  • Altın 2419.03
  • Dolar 32.5746
  • Euro 34.8107
  • İstanbul 18 °C
  • Ankara 14 °C
  • İzmir 23 °C

Zaman yazarından seçim kehaneti!

Böyle devam ederse Merkez sağ denilen büyük öbek, Türkiye'de yüzde 70'e varan büyük kanaat kitlesi meşruiyetini ve siyasi belirleyiciliğini kaybedecek."

Zaman gazetesi yazarı Ahmet Turan Alkan, Samanyolu Haber'de Burcu Şentürk'ün sorularını yanıtladı. Gündeme dair çarpıcı açıklamalar yapan Alkan, yaşanan gerilimli sürecin uzun bir süre devam etmeyeceğini, hükümetin yerel seçimler sonrası erken genel seçim kararı alabileceğini ileri sürdü ve "Böyle devam ederse Merkez sağ denilen büyük öbek, Türkiye'de %70'e varan büyük kanaat kitlesi meşruiyetini ve siyasi belirleyiciliğini kaybedecek." dedi.

İşte Ahmet Turan Alkan'ın konuşmasından satır başları:

MERKEZ SAĞ BELİRLEYİCİLİĞİNİ KAYBEDECEK

"Bu çok olağanüstü bir savrulma. Çok hızla bozuk raylar üzerinde giden bir trenin hızla viraja girdiğini düşünün vagonun içindeki herkes savrulur. Dünün acı çeken insanları bugün mağrur oldular. Dün devletten acı çeken, devlet aleyhine konuşanlar bugün devletin savcısı gibi yeni argümanlar geliştiriyor. Savcı MİT'in tırını nasıl arayabilri diyorlar mesela. Beşeri malzememize yazık oluyor. Bi'taraf kalmak çok zor. Bizim gazetede de bizi beğenmeyen insanlar içinde de bu patırtıya girmeyeyim diyenler olurdu. İki tarafta da sevdiğimiz insanlar var derlerdi.

Onların giderek elemine olduğunu görüyoruz. bu hazindir. Hükümet, muhafazakar sağ seçmenin, kendi oy tabanının tabii sözcülerini çok fena harcıyor. Bu insanlar yarın da gazetecilik yapacak. Bazı insanlar çok mahçup olacak, zor durumda kalacak, kem küm edecek, siz bizim ne tür baskılarla karşılaştığımızı biliyor musunuz diyerek kendilerini aklamaya çalışacaklar. Ama çok keskinleşti ortam. Vicdan var, kalp var. Kalp doğruyu gösterir, akıl onu eğip büker. Ben şöyle görüyorum.

Merkez sağ denilen büyük öbek, Türkiye'de %70'e varan büyük kanaat kitlesi meşruiyetini ve siyasi belirleyiciliğini kaybedecek. Hükümet "ben ne yaparsam yapayım seçimlerde bu kitlenin desteğini kazanırım" diyor. Peki aranızda nasıl bir bağ var? Bu sizin teorik manada masum ve ya şia'daki gibi masum bir kitle ve karar mercii olduğunuzu mu ima ediyor. Hiç hata yapmaz mısınız? Velev ki yaptınız bu seçmen sizi hep onaylamak zorunda mı? Eğer yaparsanız merkez sağ kredibilitesini kaybeecek. Yazık olacak.

TÜRKİYE BU TANSİYON İLE YAŞAYAMAZ

Gerilim daha fazla devam etmez. Titreşim o kadar arttı ki. Merkez sağ seçmenin ve bu arkadaşların geleceği açısından söylüyorum. Artan titreşim sinyallerinin çokluğu nedeniyle fazla uzun devam etmez. Türkiye bu tansiyon ile yaşayamaz. Bir insanın tansiyonu iki katına çıkarsa bir iki dakika sonra bunu düzeltmek lazım. Türkiye 10 saattir, 20 saattir bu durumda böyle devam etmez…

HÜKÜMET KALESİNE TOP GİRDİ DİYE...

HSYK Emniyet Müdürünü diğer sebeplerle soruşturmayak, bu durum can sıkıcı. Yani bu soruşturmayı yapabilecek mi, çünkü kanunun değişme olasılığı var. Ayrıca bu kanun karşısında muhalefet ne tavır takınacak. Kamuoyu apar topar üç yıllık uygulamayı unutacak mı? Bu seçimlere nasıl aksedecek. 30 mart seçimlerine kadar bu tansiyon devam edecek mi? Ben devam etmeyecek diyorum. Bana böyle düşündüren sebep çok telaşlı hareket etmesi Hükümetin. Polisleri görevden alıyorsunuz, apar topar yönetmeliği değiştiriyorsunuz. Bunlar çok anormal tepkiler. Hükümet etmek kolay değil. Büyük bütçeli yatırımları yönetmek kolay değil. Bazıları yanıltılabilir. Namuslu birini koyarsınız ama karşıdakiler onu yanıltabilir. Bununla mücadele etmek için tarafsız davranırsınız. AK Parti kaleme ansızın bir top girdi diye çizgileri, kuralları değiştirmeye kalkıyor. Bir maç için bunu yapabilirsiniz ama UEFA'sı var. Kaleyi küçültemezsiniz, ceza sahasını büyütemezsiniz. Yaptıkları hareketleri böyle görüyorum.

ERKEN SEÇİM OLACAK GİBİ GÖRÜNÜYOR

Erken seçim olacak gibi görülüyor. Seçim 2015'de olacak ama o zamana kadar böyle gitmez. 30 marttan sonra da olabilir, cumhurbaşkanlığı seçimiyle beraber de olabilir. Başbakan kabinesine güven oyu almak isteyebilir. Hasılı kelam önümüzdeki süreç hareketli görünüyor. İnşallah hayırlı olur.

YENİDEN YARGILANMA MÜMKÜN MÜ?

Sayın Yalçın Akdoğan orduya karşı kumpas lafını ettiğinde macun tüpten çıktı. Ergenekon ve Balyoz sanık ve hükümlülerine geçmiş olsun, gözünüz aydın yazdım. Bu sürecin tabi neticesi davaların itibarsızlaşması. Bu söz aklıma geldim söyledim denebilecek bir söz değil. Ağır bir söz. Sayın Hüseyin Çelik bunu çevirmeye çalışıyor. Parti içinden büyük tepki geldiği anlaşılıyor. Yılların politikacısı Çelik çok gergindi, o da biliyor tabi… Zannediyorum, Başbakan gündem belirlemekte bir numaralı isim. İsterse gündemi değiştirir bu onun da hakkıdır. Yolsuzluk sürecinde gündemi değiştiremedi. Bu da onun yapısını altüst etti. Biraz bocalama dönemi geçirdi. Bu esnada siyasi destekçileri ve paydaşlarının zayıfladığını gördü. Acımasızca eleştirdi çünkü onları. Kendisine meşruiyet ve destek bulmak için yeni bir ittifak aradı. Merkez medya, Ergenekon sanıkları, Balyoz mahkumları, şike davası için bir sinyal veriyor. Bunlarla destek almaya çalıştı. Orduya bir sempati çelengi göndermiş oldu. Ordu buna bir demet gülle mukavelemede bulundu.

DIŞARIDAN POLİS İTHAL ETMEK ZORUNDA KALACAĞIZ

Bu durum ileride çok büyük kırılmalara yol açacak. Tasfiye edenleri tastiye edenler şimdi tasfiye edildi. Onların ne zaman tasfiye edileceği de belli değil. Bu olacak şey değil. sürülen, sağa sola gönderilen insanlar -kimseyi tehdit etmiyorum- neyin ne olduğunu iyi biliyorlar ve kendilerine ne yapıldığını da unutmazlar. Öyle yapsınlar diye söylüyor değilim. Ama emniyet camiasına yapılan miksaj hükümetin lehine sonuçlar doğurmaz. Polis hizmetlerinde tecrübenin büyük önemi var. Bu birikimi hallaç pamuğu gibi atmanız, üstelik oraya giden bir şaibe ile gidiyor. Bi'günah bile gitmiş olsa neden buraya geldin denilecek. Tabii ritmi ile devam etse kimsenin dikkatini çekmezdi bile.

Türk dünyasından ve islam dünyasından emniyet müdürü ya da polis memuru ithal etmek durumunda kalabiliriz.

HÜKÜMET AÇIĞA DÜŞMÜŞ OLDU

Tüm patırtının bağlanacağı yer Bakanın HSYK'ya soruşturma izni vermemesi. Ama şu var. Bu izni vermemekle açık düşmüş oluyorlar. Hukuk devletinde herşey şeffaf olmalı, hükümet yargının işlerini kolaylaştırmalı. Tüzük değişikliği yapılarak işin üstünü örtemezsiniz. Bir şekilde savcının dosyasına girmiş bir ipucu, delil, hükümet arzusu ile buharlaşmaz. O bir şekilde tekrar ortaya çıkar. Hayırlısı olsun ama hükümet için endişe etmemek mümkün değil.

www.istanbulhaber.com

Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim