Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarında yurtdışındaki seçmenlerin oylarının etkisini sorgulayan Radikal yazarı Tarhan Erdem iddialı analizleriyle dikkat çekti.
 
Yurtdışında Türkiye'deki toplam seçmenin yüzde 5'ine tekabül eden bir seçmen kitlesinin olmasına karşın kullanılacak geçerli oyların 300 bin civarında olacağını kaydeden Erdem bu oyların seçim sonuçlarına beklendiği gibi etkileyemeceğini savundu. Başbakan Erdoğan'ın ilk turda seçilmek için ihtiyaç duyduğu oyların yurtdışından gelemeyeceğini iddia eden Erdem gurbetçi oylarının beklenen geçerli oyun yüzde birinin altında kalacağını yazdı.

İşte Erdem'in yazısındaki ilgili bölüm:
 
TOPLAM OYLARIN YÜZDE 1'NİN ALTINDA 
 
Yurtdışı seçmen sayısı yurtiçi seçmen sayısının yüzde beşi mertebesindedir ama, verilmiş oyların en çok yüzde birine ulaşabilecektir. Hürriyetin haberine göre 300 bin civarında olacak kullanılmış oy sayısı, beklenen geçerli oyun yüzde birinin altında kalacaktır. 
 
Yurtdışında oturup da oy vereceklerin hepsinin, içerde oy verenlerin çoğunun verdiği adaya karşı oy kullandığını var sayalım. Yani yurt dışı seçmenlerin tamamının bugün önde gittiği düşünülen Erdoğan dışında bir adaya verildiğini kabul edelim.

YURTDIŞI OYLARI ERDOĞAN'A YETMEYECEK

Yurt dışındakilerin tamamının Erdoğan’ın karşısında oy vermesi halinde bile, Erdoğan’ın seçilmesine, yurt içindeki geçerli oyların yarısından 400 bin kadar oy fazla alması yeterlidir. Yani yurt içinde oy veren her bin seçmenin 504’ü Erdoğan’a oy verirse, yurtdışındakiler kime oy verirse versin sonucu değiştirmez.
 
Cumhurbaşkanı seçimlerine etkisi olmayan yurt dışı seçmenlerin, milletvekili seçim sonuçlarını değiştirebileceği beklenmemelidir; çünkü biraz önce saydığımız oralar her il için daha küçüktür. 
 
Bunları, yurt dışında oturanların oy vermesi için son 50 yılda çaba gösterenlerin emeğinin pratikte karşılığı olmadığını belirtmek için yazıyorum. 
 
GURBETÇİLERE SİYASAL BİR MİSYON YÜKLEMEK ANLAMSIZ
 
Yurt dışındaki seçmenler geçici görevler için oralarda bulunuyorlarsa oy vermelerinin bir anlamı vardır ama, bu gün Avrupa’daki Türkler gibi, uzun yıllar önce iş bulmak için yurdunu terk etmek zorunda kalmış, bir gün dönerim diye doğduğu yerlerde ev yaptırmış, arada sırada buralara gelmiş, zaman içinde ilgisi zaman içinde azalmış gurbetçimize siyasal bir misyon vermenin anlamı yoktur. 
 
Bu seçimdeki sayılar onlarla ilişkilerimize daha doğru ve gerçekçi bir anlam kazandıracaktır. Onlar burayı daima özleyecekler, burayla duygusal ilişkilerini sürdüreceklerdir; bu duygu hiçbir zaman onları yaşamlarını değiştirmeye zorlamayacaktır, zorlayamaz da…