Türkiye'yi yakından takip eden deneyimli Yunan gazeteciler, Zaman Gazetesi'ne kayyım atanmasına sert tepki gösterdi. Zaman'a kayyım atanmasını "susturma ve gasp siyasi terörizmdir" şeklinde yorumlayan gazeteciler, AB liderleri ile Avrupa Komisyon'unu yeterince güçlü tepki göstermemesini mülteci krizine bağladı.
TSELİKAS: BASIN CAMİASI AYRIM YAPMADAN BİRLİK OLMALI
Yunan asıllı Fransız gazeteci Effy Tselika, "Buradan öncelikle Zaman'daki meslektaşlarıma ve tüm gazetecilere desteğimizi ifade ediyorum. Çabalarını sürdürsünler ve bizi bilgilendirmeye devam etsinler." dedi.
Atina'dan BFM Tv, La Tribune de Geneva, MyEurop, RMC gibi Fransa ve Belçika merkezli medya kuruluşları adına gazetecilik yapan Tselika, şunları söyledi: "Dünya neler olduğunu duysun ve görsün. Türkiye'de olanlar bizi de ilgilendiriyor. Orası da dünyanın bir parçası. Elimizden geldiğince örgütlerimizle bunun takipçisi olacağız ve basının yaralarını sarmaya çalışacağız."
Türk gazetecilerin fark gözetmeden hep birlikte mücadele etmeleri gerektiğini söyleyen deneyimli gazeteci, "Bu benim gazetem değil dememeli. Hiç fark etmez. Bu yavaş yavaş başlar ve sonra hepimiz aynı kuyuya düşeriz. Daha baştan hiçbir gazetenin kapanmasına göz yumulmamalı ve meslektaşlarımızın hapse atılmalarına sessiz kalınmamalıdır." ifadelerini kullandı.
"Türkiye AB ile mülteciler, ekonomi ve diğer konularda müzakereler yürütüyor. Her şeyiyle tam demokratik bir ülke olarak kabul edilmek istiyor." görüşünü dile getiren Fransız gazeteci, "Ama ilk olması gereken basın özgürlüğü nasıl bir ülkede bu kadar ezilebilir. Farkı bu oluşturur. Gazetecilerin işlerini doğru bir şekilde yapabilmeleri gerekir. Gazetecileri hapse atar, gazeteleri kapatır ve polis gücüyle kayyım yönetimi atarsanız bu nasıl olacak?" sorusunu yöneltiyor.
Son olarak "Türkiye'deki basın özgürlüğü önündeki engeller bizi çok endişelendiriyor." diyen gazeteci Effy Tselikas, "Türk halkı bunu kabul etmez. Bu, basının işgali demektir ve konuşamadığımız dönemlere geri dönemeyiz." şeklinde konuştu.
VOUDOURİ: AB, KOMİSYON VE LİDERLER SUSKUN
Atina'dan yayın yapan 9.84 Fm Dış Haberler Editörü Vudouri Aleksandra, Zaman Gazetesi ve Türk meslektaşlarına geçmiş olsun mesajı gönderdi. Aleksandra, "Türkiye'de en son Zaman Gazetesi'nin maruz kaldığı muamele, meslektaşlarımıza reva görülenler ve genel anlamda medyaya baskılar çok endişe verici. Son dönemde çok fazla olumsuz gelişme var. Cumhuriyet'e olanları da biliyoruz." dedi. Kısa bir süre önce Türkiye'de bağımsız olan ve hükümet yanlısı medya haricinde işini doğru yapan basın organlarını ziyaret ettiğini anlatan Yunan gazeteci, bu bağlamda son yıllarda Türkiye'de neler yaşandığına ilişkin detaylı bilgi sahibi olduğunu söyledi.
Zaman'a geçmiş olsun mesajı gönderen ve AB'yi pasif tavrı sebebiyle eleştiren gazeteci Vouduri Aleksandra, şunları aktardı: "Maalesef AB, bu dönemde mülteciler konusu nedeniyle gözlerini kapatarak susuyor. Çözüm bulunması adına bilerek susuyor. Avrupa hükümetlerinin basının ezilmesine ses çıkarmadıkları bir zamanda basın örgütlerinin tepkisi ne kadar etkili olur bilemiyorum. Keşke mülteciler konusunda bir çözüm bulunsa da AB'nin, Komisyon'un ve liderlerin elleri rahatlasa. Türkiye'de bu endişe verici gelişmeler konusunda Türk hükümeti eleştirilebilse. Zaman'daki meslektaşlarımıza geçmiş olsun diyorum."
DENEYİMLİ GAZETECİ: BASINLA SAVAŞAN YENİLİR
Yunan devlet kanalı ERT'nin diplomasi muhabiri ve Ethnos Gazetesi Dış Haberler Editörü Nikos Meletis, Zaman'a kayyım atanması ve basını susturma girişimlerini sert bir dille eleştirdi. Meletis, şöyle konuştu: "Türkiye gibi büyük bir ülke ve köklü kültüre sahip bir ülkede basın özgürlüğüne engeller konulması çok yazık. Bu rejimin zayıf olduğunu gösteriyor. Çünkü basın, hiçbir zaman demokrasinin düşmanı değildir. Basın, gazeteler ve genel olarak medya, demokrasinin enstrümanlarıdır. Bunun için Türk hükümeti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çalışma yönteminin izahı yok. Her gazeteyi kısıtlama önlemi ve kapatılan gazeteler, demokrasinin vazgeçilmez unsurlarından birinin kapatılması anlamına gelir."
"Yunan gazeteciler olarak Türk meslektaşlarımız ile dayanışma içerisindeyiz." diyen deneyimli gazeteci, "Onların ifade özgürlüğü ve çalışma hakları engelleniyor. Onlara kolaylık ve dayanma gücü diliyorum. Basınla savaşan ve boğucu bir ortam oluşturmaya çalışan hiçbir rejim, bu savaşı kazanabilmiş değil. Sonunda demokrasi ve gerçek galip gelir." ifadelerini kullandı.
SİDERİS: "ZAMAN'I SUSTURMA SİYASİ TERÖRİZMDİR"
Yazar, belgeselci ve gazeteci Thomas Sideris de Zaman'a kayyım atanmasına tepki gösterdi. Türkiye'yi iyi bilen gazetecilerden biri olan Sideris, "Demokrasinin bütün anlamları ve basının özgürlüğü kapsamında kabul edilemez. Türk hükümeti ve Erdoğan rejimi, 3 yıldan bu yana doğrudan medya organlarına yönelik saldırılarda bulunuyor." dedi.
"Erdoğan ve Türk hükümeti, Türk halkının her tip eleştirisini ve çok sesli medya organlarını susturmaya çalışıyor." diyen Yunan gazeteci, şöyle devam etti: "Komşu ülkenin medya organlarını kontrol etmek istiyor. Kendisi ve siyasi çıkarı için bunları yapıyor. İpek Medya Grubu'na kayyım atanmasının ardından, 17 televizyon kanalı karartıldı. Gazeteciler hapsediliyor. Şiddet kullanılarak insanlar savcılık ifadesine çıkarılıyor. Tüm bunların ardından Zaman ve Todays Zaman'a kayyım atanması, Ankara'nın çıkarlarına ve bizzat Erdoğan'a hizmet eden siyasi terörizmden başka bir şey değildir."Cihan
