Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın hastalıkları ve doğum kliniğinde yeni doğan bebeklere, hayati önem arz eden, kritik doğumsal kalp hastalığı taramasına başlanıldı.
Konu ile ilgili olarak Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. İbrahim Özcan Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesindeki Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniğin "de 69 yoğun bakım kuvözü ile uluslar arası kabul görmüş standartlarda hizmet verildiğini, yeni doğan için hayati önem taşıyan soğutma cihazı, ekokardiyografi dahil her türlü imkanın bebeklerimize en iyi koşullarda hizmet etmek için kullanıldığını ifade etti.2015 yılında Yeni doğan yoğun bakım ünitemizde 2647 erken doğan ve yeni doğan bebeğe hizmet edildiğini ve bunların 677 "sinin ( % 25,5 ) prematüre yani erken doğan bebekler olduğunu, özellikle erken doğanlar başta olmak üzere tüm bebeklerin bu tarama yoluyla erken tanı- tedavi ile topluma sağlıklı bireyler olarak katılmasına yaptıkları katkıdan dolayı Yeni doğan Bakım Ünitesi ve Çocuk Kardiyoloji hekim ve çalışanlarına teşekkürlerini iletti.
Kritik doğumsal kalp hastalığının, doğumdan sonra bir yıl içerisinde cerrahi müdahale gerektiren ve tespit edilmezse bebeğin hayatını kaybetmesi dâhil ciddi sonuçlar doğuran bir rahatsızlık olduğunu ifade eden Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi yenidoğan ünitesi sorumlusu Doç. Dr. Mustafa Ali Akın; "Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kalp hastalıkları ölüm nedenleri arasında 4. Sırada yer almaktadır ve yeni doğan bebeklerin ‰ 3 "ünde kritik doğumsal kalp hastalığı görülmektedir. Bu bebekler tedavi edilmezler ise kısa sürede hayatını kaybetmektedir" dedi. Günümüzde gebeliğin 20-22. Haftalarında yapılan taramalarda kalp rahatsızlıklarının tespit edilebildiğini ve doğmadan gerekli önlemler alınabildiğini vurgulayan Doç. Dr. Akın, "Bizim buradaki temel hedefimiz anne karnında herhangi bir aksaklıktan şüphelenilmeyen, gözden kaçan ve gebelikte düzenli takibi yapılmayan bebekleri yakalamaktır. Doğumsal kalp hastalığı olan bebeklerin çoğunun dış görünüşü ve genel muayenesi ilk günlerde normal olabilir ve bir kısmı kalp hastası olduğu anlaşılamadan hastaneden taburcu olabilirler. Eve gönderilen bebekler ilk 1 hafta içerisinde solunum sıkıntısı, kalp yetmezliği bulguları, morarma şikâyetleri ile ve bazı hastalarda hayatı tehdit edecek kadar ciddi çoklu organ hasarı ve şok ile tekrar hastaneye başvurur" dedi.
Yeni doğan bebeklerin taburculuğuna yakın, 24. saatinde "pulseoksimetri" testi ile taramaya tabi tutulduğunu söyleyen Doç. Dr. Akın; "2015 yılında Kritik doğumsal kalp hastalığı taramalarını pilot olarak uygulamaya başladık ve 2016 yılı başından itibaren ise kliniğimizde doğan ve yenidoğan yoğun bakım ünitelerimizde izlenen tüm bebeklere bu taramayı gerçekleştiriyoruz" dedi. Sessiz bir ortamda, bebek uyanık ve sakinken uygulanan testin, birkaç dakika sürdüğünü ve bebeğin herhangi bir ağrı sızı hissetmediğini ifade eden Doç. Dr. Akın, "Bebeğin sağ eline ve ayağına bağlanan prob ile ikisinin arasındaki oksijen yoğunluğuna ve iki değer arasındaki yüzde olarak farkına bakılıyor, çıkan sonucu bu tarama için belirlenmiş algoritma ile değerlendirerek kritik doğumsal kalp hastalığı şüphesi var ya da yok olarak yorumluyoruz. Kritik doğumsal kalp hastalığı şüphesi olan bebekler bizler ve hastanemiz pediatrik kardiyoloji uzmanı Uzm. Dr Serkan Fazlı Çelik ile değerlendirilip ileri tetkikler ile kesin tanısı konularak tedavisinin hastada ciddi sorunlar oluşmadan erken dönemde yapılmasını sağlıyoruz" dedi.
Doç. Dr. Mustafa Ali Akın ayrıca, bu test ile çoğu kritik kalp hastalığını yakalandığını ve erken teşhis konularak, tedavilerinin gerçekleştiğini ve bu sayede sağlıklı bireyler olarak hayatına devam edebileceklerini söyledi.
