Yeni Anayasa ve Yeni Türkiye konferansı Alanya'da yapıldı.
Antalya Büyükşehir Belediyesi Yeni Türkiye Buluşmaları Konferansları Alanya'da devam etti. "Yeni Anayasa ve Yeni Türkiye" konulu konferans Alanya Ticaret ve Sanayi Odası Salonu'nda gerçekleştirildi. Prof. Dr. Muharrem Kılıç moderatörlüğünde yapılan konferansa konuşmacı olarak Dr. Murat Yılmaz, Tarkan Zengin ve Gazeteci Halime Kökçe katıldı. Antalya Büyükşehir Belediyesi Alanya Koordinatörü Hüseyin Güney ve Koordinatör Yardımcısı Nurettin Uludağ'ın da dinleyiciler arasında yer aldığı konferansa Alanya halkı büyük ilgi gösterdi.
SİSTEM VE ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ ŞART
Gazeteci Halime Kökçe konuşmasında, yeni bir anayasa ve sistem değişikliğine duyulan ihtiyacı ön plana çıkararak, "2007 yılında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimleri sürecinde yaşananlar, bugün bu konuları tartışmamızın en önemli süreçlerinden biridir. Yaşanan gelişmeler ve Türkiye'nin mevcut durumu sistem değişikliği ve yeni bir Anayasa yapmayı zorunlu kılmıştır. Şu anda ülke olarak bir köprünün üzerindeyiz. Ya her yönüyle halkını kucaklayan bir yeniliği tercih edip öbür tarafa geçeceğiz. Ya da geriye dönerek eski sisteme devam edeceğiz. Bu tercihi yapmak zorundayız. Kısacası kısa, öz, halkı kucaklayan demokratik ve sivil bir anayasa yapmamız şart" diye konuştu.
ANAYASA İSTENİYOR ANCAK UYGULAMADA GERİ KALINIYOR
Tüm siyasilerin ve STK'ların sivil bir anayasa yapılması yönünde görüşlerini belirttiğini ancak iş uygulamaya gelince ne hikmetse gerekli adımların atılmadığını söyleyen Tarkan Zengin ise, "Herkes değişiklikten yana ancak kimi korkularından kimi de farklı ideolojik sebeplerden işin uygulama kısmında geri kalıyor. Milletimiz 5 generalin yaptırdığı bir anayasaya mahkum edilmemelidir. Günümüz Türkiye'sini kucaklayıcı, özgürlükçü ve demokratik bir anayasa yapılmalıdır" dedi.
HALKIN İRADESİYLE BÜROKRATİK VESAYET SAVAŞIYOR.
Dr. Murat Yılmaz ise bürokratik vesayet ile halkın iradesi arasında yaşanan mücadeleyi konuşmasında ön plana çıkardı. Yılmaz şunları söyledi:
"Yıllardır ülkeyi yönetme ve halkın üzerinde baskı unsuru olarak her istediğini yapmaya alışmış bürokratik vesayet artık halkın her şeyi görmesiyle bu gücünü yitirmeye başladı. Bu gücü kaybetmek istemeyen bu anlayış, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, hep kriz çıkararak ortalığı karıştırdı. Bunlar içinde bulunduğu ülkenin yapısına zarar verdi. Her türlü tartışma olabilir, farklı fikirler ileri sürülebilir ancak ülkenin temel yapısına yönelik girişimler asla kabul edilemez. 18-25 Aralık süreci bu ülkenin temel yapısını yıkmaya yönelik yapılan girişimlerdir."
