Yalova Memur-Sen İl Başkan Yardımcısı, Diyanet-Sen İl Başkanı Şuavip Akgün, son zamanlarda Diyanet İşleri Başkanlığı'na yapılan saldırıların ülkeye, ümmete yönelik büyük komplonun yalnızca bir ayağı olduğunu söyledi.
Diyanet-Sen Yalova Şubesi tarafından Uğur Mumcu Kültür Merkezi önünde bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Basın açıklamasını grup adına Diyanet-Sen İl Başkanı Şuavip Akgün okudu. Akgün, Diyanet İşleri Başkanlığı'na son günlerde yapılan saldırının sistematik bir şekilde hazırlanmış bir komplo ürünü olduğunu belirterek, "Bu itibarsızlaştırma girişimleri karşısında gerek milletimiz gerek sağduyulu STK'larımız Bu gün bir kez daha Diyanetle bütünleşip bu alçakça saldırıyı yapanlara en iyi şekilde gereken cevabı vermektedir. Özellikle Diyanet işleri başkanımız Sayın Prof. Dr. Mehmet Görmez'in ümmet anlayışıyla, Dünya çapında dil, din, ırk, renk ve mezhep farkı gözetmeksizin ortaya koyduğu çalışmalar bazı çevreleri aşırı şekilde rahatsız etmektedir. Bu algı operasyonu ve kasıtlı haberler maalesef bazı dönemlerde kendi asli suretinin dışında, çeşitli şekillerde karşımıza çıkmaktadır" dedi.
Akgün, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın itibarsızlaştırma operasyonu üzerinden İslam dinine ve değerlerine saldırıların asla kabul edilemez olduğunu dile getirerek şöyle konuştu:
"Bunu yapanlar emellerine ulaşamayacaktır. Özellikle şunu vurgulamak istiyorum: Bu halk dini müesseseleri iliklerine kadar benimsemiştir, bu kurumlan yıpratmaya kimsenin gücü yetmez. Milletimiz Diyanetin hassasiyetini ve yüklendiği misyonun farkındadır. Bugün olduğu gibi yarın da gelebilecek her türlü saldırıya karşı haklı mücadelemizi ortaya koyacağımızı tüm kamuoyuna buradan duyurmak istiyoruz.
"Ülke olarak, bu ülkenin vatandaşları olarak çok dikkatli olmak, büyük resmi, oynanan büyük oyunu görmek durumundayız. Ülkemiz üzerinde oynanan bu oyunlar güçlü bir Türkiye görmek istemeyenlerin ve onların piyonlarının kalkışmalarıdır. Kimi zaman akademisyen, kimi zaman ağaç sever, kimi zaman özgürlük sever, kimi zaman da terör sever olarak gördüğümüz, ama asla vatansever olmadıklarını bildiğimiz bu kişilere seslenmek istiyorum: Oyunun farkındayız ve bu oyun bozulmuştur. Allah'ın izniyle Diyanet bu ümmet coğrafyası için tek umuttur. Bu umut biterse dünya coğrafyasındaki mazlumlar çaresizliğe itilir. Vicdan yoksunu, inanç yoksunu bir millet olmaya doğru adım adım kayarız. Ne Refahtan bahseden bir millet oluruz, ne ezanı, ne de Kur'an-ı Kerimi okuyan ve dinleyebilen bir millet oluruz. Bağımsızlığımızın sembolleri tek tek ellerimizden kayar gider. Geçmişte yaşadıklarımız, bu durumu bize mütalaa etmektedir. Türkiye adına aydınlık yarınlardan bahsedebilmemizin yegane gereği her alanda bir ve bütün olmayı başarmamızdır. Dillerinden kin dökülenlerin Diyanet'e dair bir cümle daha kurmalarına izin vermemeliyiz. Kendilerini sözde aydın olarak görenlerin, mühendislik ürünü olan çalışmaları bu toplum tarafından kabul görmedi görmeyecektir. Sadece mühendislik ürünü bunlarla da sınırlı kalmıyor. Charlie Hebdo dergisine yapılan saldırıları "Fransa çocuklarına ağlıyor" diyerek manşet yapanlar,
İstanbul'da yaşanan saldırı için "katliam ülkesi" diyebiliyor. Kendilerine Türkiye'den daha yakın gördükleri o ülkenin dergisi bugün sahillerimizde can veren Aylan bebeğin karikatürünü çizip Aylan bebek büyüseydi o da bir tacizci olurdu diyecek kadar İslam'a, Müslümanlara karşı bir linç girişimi içindeler. İşte Diyanet'e saldıranların da Aylan bebeğe saldıranlarında beslendikleri kaynak bu yüzden aynıdır."
Akgün, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Biz her alanda büyümeyi, daha gelişmiş bir ülke olmayı hedeflerken, Diyanet İşleri Başkanlığının çalışanları olarak tek sesle şunu söylüyoruz; Hile ve tuzaklarla ülkenin altına bombalar koyanları, ülkenin milli ve manevî değerlerini çalmaya çalışanları bizler aynı kefeye koyuyor ve lanetliyoruz. Bu ümmete, ülkemize ve milletimize, Diyanete oynanmak istenen oyunun farkındayız. Bu oyunu birlik, beraberlik ve aklı Selimle aşacağımıza inancımız tamdır. Vakit kurumlunuza sahip çıkma vaktidir. Vakit tuzakları bozma vaktidir. Türlü hilelerle ve geçmiş günlerde benzeri gelişmelerle sürekli Diyaneti kendilerine hedef olarak belirleyen, belli başlı dış kaynaklı mihrakların bu saldırıları Diyanet İşleri Başkanlığımızın amaç ve misyonunu zedeleyemeyecektir. Saldırı politikasını sürekli güncelleyen, sürekli senaryo değişikliği yapan bu zihinlerin vicdansız yaklaşımları ve hedef saptıran söylemlerini Allah'a havale ediyoruz. Unutmasınlar ki Yüce Allah tuzakları bozandır. Söz konusu fetva ile ilgili dile getirilen söylemlerin hiç bir surette Diyanet İşleri Başkanlığı söylemleri olmadığı, bu söylemlerin entrika ve tuzaklarla kaleme alındığı kamuoyunun bilgisinedir. Bizler ahlak ve vicdan mücadelesini veren Türkiye'nin en büyük sivil toplumu örgütü olarak geçmişte araç meselesinde hayata geçirilmek istenilen saldırı ile bu gün yapılan saldırıyı da aynı kaynak olarak görüyoruz. Bu sebeple toplumun en kıymetli yol gösterenleri olan Din görevlilerine yapılan bu alçakça saldırıyı kınıyor. Diyanet İşleri başkanı Sayın Prof. Dr. Mehmet Görmez" in yüklendiği misyonu ve ümmet coğrafyası için yaptığı çalışmalardan rahatsız olan zihni bulanmış kişilerin tuzağı olarak görüyoruz. Son olarak şunu yüksek sesle söylüyoruz. Ey karanlık eller, Ümmetin ve milletimizin göz bebeği olan diyanet'ime dokunma diyor, hepinize saygılar sunuyoruz"
