Muş Valisi Seddar Yavuz, PKK ve HDP'nin küresel güçlerin oyuncağı olduğu noktasında hiçbir tereddüdü olmadığını belirterek, "Malazgirt'i Kobani olaylarında yaktılar. Yaktığınız dükkanın sahibi Kürt. Yakıp yıkıp, Kürtleri öldürerek, Kürtlerin hakkı savunulur mu?" dedi.
Vali Yavuz, beraberindeki Malazgirt Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili Soner Kırlı ve bazı kurum amirleri ile Malazgirt ilçesine bağlı Konakkuran beldesi ziyaret etti. Burada vatandaşlara seslenen Vali Yavuz, Türk'ün ve Kürt'ün kaderinin birlikte yazıldığını belirtti. Yavuz, "Bu ülkede Türk Kürt ayrımı yok. Kürt Başbakan da, vali de oluyor. 35-40 yıl önce mesleğe girmişler. Dikkat ederseniz hendek ve çukur politikasından sonra insanların dönüşü oldu. Kürtlerin birçoğu batıda yaşıyor. Eskişehir'de Muşluya "niye ihale alıyorsun" diye soran var mı? Eskişehir'in yüzde 90 Türkmen, milletvekillerinin yüzde 60 Kürt. Yanlışları düzeltmek varken yıkmak niye? Irak özgürleşti mi sizce? İnsanların namusları, şerefleri, haysiyetleri kalmadı. Suriye'ye bakın, 3,5 milyon insan geldi. Sadece Suriye'den 400 bin Kürt İstanbul'da yaşıyor" dedi.
"Kürtlerin azınlık olmadığı; asli ve kurucu olduğu tek ülke Türkiye'dir" diyen Vali Yavuz, şöyle konuştu:
"Silahlı mücadele yapacaksan git Suriye'de yap. Türkiye'de Kürtlerin olamayacağı hiçbir şey yok. Ölçü ne? Bayrak hepimizin, 1071 zaferini hepimiz kazandık. Beraberiz zaten, Türk'ün zaferi olarak nitelendirilemez, ümmetin zaferidir. Selahattin Eyyübi'yi nasıl kabul ediyorsak, Hz. Ali, Hz. Osman'ı ne için seviyoruz. Bosna'yı düşünün, katledilirken siz bunlar Kürt değil dediniz mi? Papa bütün Avrupa liderlerini topladı. "Biz haçlılar tekrar bir araya geldik" diyorlar. Hollanda bizi kendi konsolosluğumuza sokmuyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın şakağına silah dayanmasını nasıl karşılarız. Türkiye'ye bir şey olursa önce size olur. Türkiye Cumhuriyetine silah dayamaktır. Türkiye 80 milyon, nereye gideceksiniz. Gidecek bir yeriniz var mı? Ümidiniz var mı? Kobani'deki YPG bize bakar diyor musunuz? YPG ne yapıyorsa PKK'da aynı şeyi yapıyor. Sığınacak, kapısını çalacak başka bir yer yok. Daha iyi bir yer buluyorsanız birlikte yıkalım. Bakın Suriye'den gelen Kürtlere diyorlar "dininizi değiştirin sizi alalım." 3,5 milyona biz 20 milyar dolar para harcadık. Ne Kürtlüğüne, ne Araplığına bakmadan aldık. Ölüme mi terk edelim biz bu insanları. O çocukların, kadınların ölmesine razı mı olalım? Sadece Müslüman'lara da değil herkese kapımızı açtık."
"PKK ve HDP'nin küresel güçlerin oyuncağı olduğu noktasında hiçbir tereddüdüm yok"
Vali Yavuz, Malazgirt'te yaşayıp da terör örgütüne destek verenleri kastederek, "Bu zulmün karşısına durmayan vallahi billahi perişan olacak. Hem bu toprakta yaşayıp hem de Malazgirt'teki şüheda size dua edecek. Bende devleti eleştiriyorum, ama yıkmak için değil. Silahlı unsurların temizlenmesi noktasında ciddi adımlar attık. Ben Kürt kadar Kürt, Arap kadar Arap, Çerkez kadar Çerkez, Boşnak kadar Boşnak, ama Türk kadar da Türküm. Bunu Van'dan Edirne'ye herkes söylemeli. Çocuklarınıza sahip çıkın, Allah'ın kelamını öğretin. Sizin taziye kültürünüzü çok seviyorum, öldüğü zaman çok kıymet var. Bir de diriyken insanlara sahip çıksanız olmaz mı? Kur'an-ı Kerim ölülere gelmedi, dirilere geldi. Ölünün Kur'an'a ihtiyacı yok. Hayattayken selam vermediği insan ölünce kıymetli hale geliyor. Bundan sonra barış süreci yoktur, bunlara destek veren kimsenin çocuğu memur olamayacak, iş alamayacak. Bir devlet bu kadar taviz vermez. Olmuyorsa zalimlerin anladığı dil kötekse kötek. Ben size açık açık söylüyorum. 16 Nisan için burada değilim, 1 Kasım'ı yaşadım ben. Bunların Kürtlerin haklarıyla ilgisi olmadığını anlayın artık. Bunu yeneceğiz, tüm dünyaya rağmen yeneceğiz. Biz inanmış insanlarız ve Allah inanlarla beraberdir. PKK ve HDP'nin küresel güçlerin oyuncağı olduğu noktasında hiçbir tereddüdüm yok. Elinizi vicdanınıza koyun, bunu siz çözeceksiniz. Nasıl 15 Temmuz'da çözdük, PKK'nın arkasında kim varsa FETÖ'nün arkasında da aynı kişi var. DEAŞ'la YPG beraberler" diye konuştu.
"İnsanların namusuna tecavüz etmekten başka bir şey bilmezler"
Daha sonra ilçeye bağlı Beşçatak köyüne geçen Muş Valisi Seddar Yavuz, Malazgirt'in yaralı bir konumda olduğunu söyledi. Vali Yavuz, "Huzur olmadan kalkınma olmaz, silahların gölgesinde demokrasi olmaz. Bir an önce yapılması gereken normalleşmeyi sağlamaktır. 20 aydır bu şehrin valiliğini yapıyoruz. Barış ve çözüm süreci yürütüldü. maalesef terör örgütü ve onun siyasi uzantısı haraca bağlayarak. çocukları dağa çıkartarak süreci sabote etti. Malazgirt özellikle çok yaralı bir konumda. her bir ailenin çocuğu ya öldü ya ölecek. Bu şehirde ne kadar haraç toplandığının hepsi bende var. Brusk vardı, yaptığı zulümleri canıyla ödedi, geberdi. Niyetimiz şu memlekette hiçbir vatan evladı ölmesin; ne asker, ne polis, kimse ölmesin. Bunu sağlarken devlet güvenlikten vazgeçemez. Baskıların minimum seviyeye düştüğünü biliyorsunuz. Bunların yolu yol değil, insanların namusuna tecavüz etmekten başka bir şey bilmezler. "Devlet barış istemiyor" dediler, gördünüz denedik ve sonuç fiyasko. Adamların böyle bir derdi yok. Bu örgütler küresel güçlerin örgütü. Malazgirt'i Kobani olaylarında yaktılar. Gidip DEAŞ'i yaksaydınız? Bir insan kendi komşusunun dükkanını yakar mı? Yaktığınız dükkanın sahibi Kürt. Yakıp yıkıp, Kürtleri öldürerek, Kürtlerin hakkı savunulur mu? El Bab'da YPG, DEAŞ aynı safta. Bunlara kanmayın. Bakın Hollanda, Almanya bütün Avrupa bize saldırıyor. Ümmetin son kalesi burası" şeklinde konuştu.
Muş Valisi Yavuz, beraberindeki heyetle Tatargazi, Adaksu, Oğuzhan ve Kızılyusuf köylerini ziyaret ederek, vatandaşların sorunlarını dinledikten sonra il merkezine geçti.
