• BIST 9716.77
  • Altın 2427.694
  • Dolar 32.5699
  • Euro 35.0032
  • İstanbul 18 °C
  • Ankara 22 °C
  • İzmir 18 °C

Vali Topaca: Mikro milliyetçilik riski var

Vali Topaca: Mikro milliyetçilik riski var
Hatay Büyükşehir Belediyesi, Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ) ve Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (TASAM) işbirliğinde ve Hatay İl Kültür Müdürlüğü...

Hatay Büyükşehir Belediyesi, Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ) ve Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (TASAM) işbirliğinde ve Hatay İl Kültür Müdürlüğü Koordinesinde "Türk- Arap İlişkileri: Çok Boyutlu Güvenlik İnşası" ana temalı 4. Uluslararası Orta Doğu Kongresi dün başladı.

Antakya Otoman Otelde başlayan ve bugün sona erecek olan Uluslararası Ortadoğu Kongresi'ne Hatay Valisi Ercan Topaca, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ) Rektörü Prof. Dr. Hasan Kaya, Suudi Arabistan Krallığından Prenses Basmah Bin Saud, Katar Silahlı Kuvvetleri Stratejik Çalışmalar Merkezi Komutanı Tümgeneral Sanad Ali Al-Nuamı, başta ABD olmak üzere İngiltere, Pakistan, Filistin, Ürdün Bulgaristan, Bangladeş, İran, ve Türkiye'den bir çok bilim adamı katıldı.

'TEHLİKE ALGILAMA SENSÖRLERİ YETERSİZ'

Ortadoğu Kongresinde konuşan Hatay Valisi Ercan Topaca, Orta Doğu devletlerinin tehlikeleri algılama sensörlerinin yetersiz olduğunu gördüklerini belirterek, "Bu tehlikeler sosyal, siyasi, ekonomik veya askeri olabilir. Bu tehlikeleri algılama konusunda, önceden tespit etme ve tedbir alma konusunda İslam ülkelerinin çok başarılı olamadığını görüyoruz. Bunun sebepleri arasında yönetimlerle halk arasındaki destek ve ilişki konusundaki yetersizlik var." dedi.

'DIŞA KARŞI ZAYIFLIĞI BERABERİNDE GETİRİYOR'

Vali Topaca, şöyle devam etti; "Bu da bu birlikteliğin bu güçlü yapının oluşmasına mani oluyor. Zayıf yönetimler, algılaması yetersiz yönetimler tabi kendi içinde güçlü olmayınca dışa karşı da zayıflığı beraberinde getiriyor. Bir başka husus devlet geleneği dediğimiz, kurumsal yapı dediğimiz aslında devletten de önemli o geleneklerin, kurumların olmaması veya yeni yeni oluşması ya da eski geleneklerinden kopmuş, devlet anlayışından kopmuş devletler, yine başarısızlığın bir başka sebebi olarak ortaya çıkıyor."

'DOĞRU TESPİTLER YAPILMIYOR'

"Orta Doğu ülkeleri arasında dost ve düşman seçiminde genelde doğru tespitler yapılamaması da birer etken. Uzun vadeli stratejilerden uzak, günü kurtarmaya yönelik devletler arası dostluklar da bir başka handikap olarak görülüyor. Gerçekte İslam tarihinde çok ciddi bir tecrübe birikimi var. Bundan da kopmuş devletler olunca bu süreç daha da zorlaşıyor. Orta Doğu ülkelerindeki zengin doğal kaynakları temelliği beraberinde getiriyor. Büyük devletlerin ellerinin sürekli İslam politikası içinde olmasına sebebiyet veriyor. Buda İslam ülkelerindeki huzursuzluğun bir başka kaynağı"

'CİDDİ ORANDA HİSSEDİYORUZ'

İslam coğrafyasında insanların birlikteliğini sağlayacak üst çatı kuruluşlarının gerek askeri anlamda gerekse de fikri veya dini anlamda olmamasının da bir başka handikap olarak ortaya çıktığını belirten Topaca, "Benim temennim yaşadığımız bu sorunları ki biz Hatay olarak çok ciddi bir şekilde yaşıyoruz. Komşumuz Suriye'de yaşananlar, Irak'ta olan sıkıntılar. Kuzey'de yaşanan sıkıntılar dahil olmak üzere Türkiye ve Hatay'da çok ciddi oranda hissediyoruz. Bu sorunların çözülmesini, İslam ülkeleri arasında çok daha yapıcı bir işbirliğinin, kültürel ve dini birliğin ortaya çıkmasını bekliyoruz. İnşallah bu toplantı bu birlikteliğin üretilmesini ve dünya barışını sağlaması noktasında bizleri daha da bir araya getirir. Ortak bir cepheden bakmak suretiyle aramızdaki sorunları halletmeye vesile olur." diye konuştu.

'MİKRO MİLLİYETÇİLİK RİSKİ VAR'

TASAM Başkanı Süleyman Şensoy'yaptığı konuşmada, bugün yaşadığımız dünyanın neye tekabül ediyorsa Türk-Arap ilişkilerinin de o muvacelede gelişeceğini veya daha da geriye gideceğini söyledi. Gayret ve isteğin bu işbirliğinin büyümesi gelişmesi, sektörel ve finansal olarak derinleşmesi, dolayısı ile bu ortak havzada Türk-Arap ilişkilerinin tarihsel derinliğine tekrar kavuşması ile olacağının altını çizen Şensoy, "Son 20 yıldır doğuda ortaya çıkan güçlerin dünyada ki her her türlü pastadan daha fazla pay almasıyla doğu ve batı arasında çok büyük bir rekabet ortamını yaşıyoruz. Doğu ve batıyı şekillendiren temel enstrümanlarını tekrarlamak istiyorum. Birincisi mikro milliyetçilik, 19. Yüzyıl büyük devletler imparatorluklar, 20. yüzyıl ulus devletler çağıydı, 21. Yüzyılda ulus ve mikro devletler çağı olacak. Ve önümüzdeki çok uzun olmayan bir vade içinde uluslararası sistemin üye sayısı açısından belki iki katına kadar çıkabileceği yönünde öngörüler var. Dolayısı ile her ülkenin, en gelişmiş ülkeler de dahil, bir mikro milliyetçilik riski var." dedi.

FARKLI YAKLAŞIMLAR OLABİLİR

"Bunu Avrupa'da da Amerika'da da görüyoruz." diyen Şensoy konuşmasını şöyle sürdürdü, "Fakat bizim bölgemizde Arap Baharı ile birlikte daha hızlı çıktı ve çok büyük kaosa sıkıntıya, fitneye sebep oluyor. Mikro milliyetçiliğin sadece etnik köken değil, her türlü farklılığın ayrıştırılması ve kışkırtılması olarak tanımını yapmak gerekiyor. Sadece etnik köken değil yani ideolojik fikir olabilir, mezhep olabilir, farklı yaklaşımlar olabilir."

'ÜNYA TİCARETİNİN YÜZDE 73'ÜNÜ KONTROL EDECEK'

"İkinci temel enstrüman entegrasyon bu kadar küçük devletin uluslararası sistemde kendisini göstermesi çokta mümkün olmadığından Avrupa Birliği'ni model alan dünyanın her yerinde çok ciddi entegrasyon çalışmaları olan en yenisi de Trans Atlantik gibi. Trans Pasifikte ABD öncülüğünde kurulan entegrasyon çalışmaları Pasifik kısmı bitti, Atlantik kısmını da Başkan Obama görevi bırakmadan tamamlamak istiyor. Bu ikisi tamamlandığında dünya ticaretinin yüzde 73'ünü kontrol eden bir yapı ortaya çıkacak."

'AYRI BİR TARTIŞMA KONUSU'

"Dolayısı ile buradaki temel enstrümanda Çin'in Dünya Ticaret örgütüne girmesiyle standartları zorlamasının üzerine geçip standartları koyucu otoriteyi değiştirmek. Tabi entegrasyonda nihai hedefinde öncelikle bölgesel, yada kıtasal entegrasyonlara ardından da mümkünse uluslararası tek sistemli bir dünya devletine gitmek olduğunu da görmemiz gerekiyor. Başarılı olabilirler mi bunu da zaman gösterecek veya başarılmalı mıdır oda ayrı bir tartışma konusu.

'SAHADA ÇOK FAZLA DEĞİŞKEN VAR'

"Üçüncüsü de öngörülemezlik, buda asimetrik gelişmelerin beklentileri tersine çevirmesi nedeni ile hayatın her alanının bir kriz yönetimi olarak gelişmesi, çünkü Türkiye'de dahil olmak üzere bütün önemli ülkeler başta olmak üzere bir çok alanda istediğinin tam tersini alabiliyor. Çünkü bu bir hayatın gerçeği bilimsel anlamda. Çünkü sahada çok fazla değişken var. Dolayısı ile çok büyük sofistike bir akıla ihtiyacımız var, sonuç alabilmek için.

Bir de tarafsız küresel meydan okumalar olarak tanımladığımız bugünkü dünya için yani doğu veya batıda olmanızın, hangi güç odağında olmanızı ilgilendirmeyen bütün küresel sistem açısından sorun olan temel başlıklar var."

'BUGÜN SONA ERECEK'

Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş ve Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Hasan Kaya'nın konuşmalarının ardından, Ortadoğu Kongresinin ilk anahtar konuşmasını Suudi Arabistan Prensesi Basmah Bin Saud yaptı.

Daha sonra kongrenin ilk oturumu Katar Silahlı Kuvvetleri Stratejik Çalışmalar Merkezi Komutanı Tümgeneral Sanad Ali Al-Nuamı'nın yaptığı anahtar konuşmasının ardından Marmara Üniversitesi'nden Prof.Dr. Ahmet Tabakoğlu'nun moderatörlüğünde yapıldı.

4. Ortadoğu Kongresi bugün yapılacak olan oturumların ardından yapılacak olan genel değerlendirmeler ve yayınlanacak olan Hatay deklarasyonu ile son bulacak.

Cihan

Vali Topaca: Mikro milliyetçilik riski var

Vali Topaca: Mikro milliyetçilik riski var

Vali Topaca: Mikro milliyetçilik riski var

Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim