• BIST 9079.97
  • Altın 2308.811
  • Dolar 32.3404
  • Euro 35.0923
  • İstanbul 18 °C
  • Ankara 17 °C
  • İzmir 21 °C

Vali Bektaş: “Eleştirilmekten Mutlu Oluyorum”

Vali Bektaş: “Eleştirilmekten Mutlu Oluyorum”
Manisa Valisi Erdoğan Bektaş, katıldığı bir radyo programında yaptığı konuşmada, "Eleştirilmekten mutlu oluyorum çünkü kendimi tamir etme, yaptığım...

Manisa Valisi Erdoğan Bektaş, katıldığı bir radyo programında yaptığı konuşmada, "Eleştirilmekten mutlu oluyorum çünkü kendimi tamir etme, yaptığım işi düzeltme imkanı buluyorum. Ama hakaret, küfür olmadan eleştirelim, bu şehirdeki herkes herkesi eleştirsin bunda hiçbir sorun yok" dedi.

Manisa'da yayın yapan Radyo Hiraş'ın, "Manisa'da Yaşam" adlı canlı yayın programında, Hiraş Medya Grup Başkanı Rıfat Emin Uygur ile köşe yazarı Mustafa Pala'nın sorularını yanıtlayan Manisa Valisi Erdoğan Bektaş, samimi açıklamalarda bulundu. Çözmek istediği işin bütününü çözmek istediğini, parça iş, eksik iş yapmayı bilmediğini kaydeden Vali Bektaş, "Zaten devletin bunu yapması lazım, sistematik çalışmak zorunda. Günlük değil, mevsimlik değil, sistemi kurmalı ve herkese ulaşmamız lazım. Çaba gösteriyoruz, bu çabamızın muhataplarımızda algılanma süresi uzuyor. Bir süre sonra fark ediliyor bizim çabamız ve niyetimiz. Ama biraz daha anlayış istiyorum. Eleştirilmekten mutlu oluyorum çünkü kendimi tamir etme, yaptığım işi düzeltme imkanı buluyorum. Ama hakaret, küfür olmadan eleştirelim, bu şehirdeki herkes herkesi eleştirsin bunda hiçbir sorun yok. Sadece beynin arkasında başka hesaplar olmasın. Birbirimizi anlayalım. Ben burada oturup belediye başkanını da eleştirmeliyim, milletvekillerimizi de eleştirmeliyim, onlar da beni eleştirmeli, bunda bir sorun yok. Bu eksikliklerimizi birbirimize gösterme sanatıdır. Basın da bizi eleştirmeli, ben de basını eleştirdim, yanlış yazdılar dedim. O da kendisini düzeltecek, ben de kendimi düzelteceğim, o da doğru anlayacak, doğru yazacak. Çünkü benim vatandaşla aramda başka malzeme yok" dedi.

"FUTBOLUN BİR SPOR OLDUĞU TARTIŞILIR"

Programda bir dinleyicinin spora bakışı ve maçlara fazla gelmemesi ile ilgili sorusunu yanıtlayan Vali Bektaş, "Bana göre futbolun spor olduğu tartışılır. Futbol bir sektördür, her şeydir. Ama bir spor mudur, futbol seyirciliği sporun bir türü müdür? Değildir. Spor olimpiyatçılardır, olimpiyatlarda temsil edilmektir, derece almaktır. Futbol ekonominin konusudur. Orada 10 binlerce insan gidip maç seyrederken spor yapmıyor" diye konuştu.

Manisa'da turizm potansiyelini harekete geçirmek için başlattıkları çalışmalarda 400 maddenin ortaya çıktığını ve 35 adet turizm odağı olabilecek varlık tespit edildiğini söyleyen Vali Bektaş, bu 35 projenin her birini proje haline getirerek ve çeşitli kurumların imecesiyle bir kaç yıl içinde Manisa'ya kazandırmak istediklerini ifade etti. Projeli hayatın yeni bir kavram olarak ortaya çıktığını belirten Vali Bektaş, "Projesi olana devlet kaynak hazırlıyor. Yeter ki düzgün proje hazırlansın. Ödenek sorunu yok" diye konuştu.

"BİZ BİR ATEŞ ÇEMBERİNDE YAŞIYORUZ"

Manisa'da sanayi kalıpçılığı kümelenmesi için çalışma sürdürdüklerini kaydeden Vali Bektaş, "Manisa'da ciddi bir sanayi var. Bu sene ihracatımız 4 milyar 311 milyon dolardan 3 milyar 916 milyon dolara düştü. Yaklaşık 400 milyon dolarlık bir gerileme var Manisa ihracatında. Bu ihracatımızın önemli kısmı sanayi ürünü ve Türkiye'nin genel ihracatından çok daha az bir gerileme. Neden gerilediğini de herkes biliyor. Biz bir ateş çemberinde yaşıyoruz" şeklinde konuştu.

Manisa'da sanayinin ihmal edilemez önemli bir gelir kaynağı olduğunu, doğası gereği genişlemek istediğini ifade eden Vali Bektaş şunları söyledi: "Sanayiyi tarımın aleyhine genişletmek zorunda değiliz. Sanayiyi ihmal ederek tarım yapalım. Hayır, tarımı ihmal ederek sanayi yapalım, o da değil. Potansiyelimiz neyse. Bize her gün birçok yatırımcı geliyor sanayi arsası verin diye. Sanayi bölgelerimizin tamamı tıkanmış durumda. Burada bir sanayi cazibesi var. Ben bunu karşılamak zorundayım, sadece ben değil Manisa'da yönetimde olan valisi, kaymakamı, belediyesi herkes bu talebi karşılamak zorunda. Dolayısıyla sanayi alanlarımızı çeşitlendirmemiz, genişletmemiz, belli kümelenmeleri sağlamamız gerekiyor.

"KİMSENİN GELECEK NESİLLERİMİZİN SAĞLIĞIYLA OYNAMAYA HAKKI YOK"

Gediz Nehri'nin kirliliği ve organik tarımın bir bütün olduğunu, Gediz'in sulama için gerekli olduğunu ve temizliği için ciddi bir başlangıç yapıldığını belirten Vali Bektaş, şöyle konuştu: "Geçen gün bir yerde konuştum yanlış yorumlandı. "Gediz 30 yılda kirlendiyse 30 yılda temizlenir" dedim. Bu bizim projemiz 30 yıl alacak demek değil. Biz 2 yıllık bir projeksiyon yaptık. Niye 2 yıl. Manisa Büyükşehir Belediyesi'nin Manisa il merkezinde ve Turgutlu'da inşaatına başladığı 2 büyük arıtma tesisi var. Bunların tamamlanma süresi 2 yıl. Yani siz ne yaparsanız yapın 2 yıl boyunca Manisa merkez ve Turgutlu atık sularımızı Gediz'e arıtmadan veriyoruz. Dolayısıyla "Gediz'i 2 yıldan önce temizleyeceğim" diyen yalan söyler. Biz 2 yılda ne yapalım. Bir taraftan bütün atık sistemini bir bütün sisteme bağlayarak arıtıyoruz. Şu anda çözüm yoluna girmemiş hiçbir toplu atık üretim yerimiz yok. Kim bizi oyalıyorsa, zaten bir sürü ceza uyguluyoruz, artacak. Kimsenin gelecek nesillerimizin sağlığıyla oynamaya hakkı yok. Herkes para kazanabilir. Ama herkes kurallarına göre oynayacak. Kimse para kazanacağım derken bir başkasının sağlığını tehlikeye atmasın. "30 yılda kirlendiyse 30 yılda temizlenir" dedim ama, çalışmalarımız 30 yıl sürecek demiyorum. Bir iki yıl içinde bu işi toparlamamız lazım. "

"ORGANİK TARIM BİR MECBURİYET"

Organik tarım projesine başlarken bunun gerekliliğine bu kadar inanmadıklarını ifade eden Vali Bektaş "Manisa tarımına bir renk gelsin, katma değerli bir üretim ortaya çıksın, bir farklılık oluşsun, biraz daha hassasiyet gelişsin diye girdiğimiz bir işti. Ama girince gördük ki bu bir mecburiyet. Çünkü bizim yeraltı sularımızı, göllerimizi en çok kirleten o fabrikalar değil, o dericiler de değil. Bizim yıllar yılı tarlalara attığımız zirai gübreler ve ilaçlar. Bunlar yağmurla yeraltına ve göllere gidiyor ve geri dönülemez hale geliyoruz. Organik tarım, yüzde 100 temiz demek değil. Böyle bir şey dünyada kalmadı artık. Siz dağın başında da yaşasanız teknolojinin getirdiği kirlilik unsurlarından kendinizi kurtaramazsınız. Organik tarımın belli kriterleri var. "Biz organik tarım yapmayalım iyi tarım yapalım" diyorlar. İyi tarım, Tarım Bakanlığımızın Türkiye için öngördüğü bir konsept. Doğru ama Türkiye'nin tamamı için düşünülmüş bir şey. Aslında iyi tarım, asgari tarım. Zaten iyi tarım şartlarını taşımayan bir ürünü zaten yememeliyiz, o zararlı. İyi tarım, olması gereken dünyanın kabul edebildiği. Organik tarım bunun ilerisi. Yüzde yüz çözemezsiniz. Kimseyi hayal dünyasında yaşatmamalıyız. Ama organik olmayan, iyi tarım olmayan ne yiyorsanız bir bakın" şeklinde konuştu.

"MESLEKİ LİSE 1. SINIFLARDA YÜZDE 70 ORANINI YAKALADIK"

Geçen yıl Anadolu liselerinde kontenjanı sınırlayarak mesleki eğitimde lise 1. sınıflarda yüzde 70-30 oranının yakalandığını ifade eden Vali Bektaş, "Bu Türkiye'nin hayalidir. 4 sene sonra liseden mezun ettiğimiz her 100 çocuktan 30 tanesi gerçekten sınırlandırılmış, rekabetle girilen bir Anadolu lisesi mezun olarak istediği üniversiteye girecek. 70 tanesi de meslek lisesi mezunu olacak. Ki Manisa'da meslek lisesi mezun olmak ne demek bunu herkes çok iyi algılayabiliyor" diye konuştu.

Kaynak: Haber Kaynağı
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim