Gıda Tarım ve Hayvancılık Edirne İl Müdürlüğü tarafından 1'inci Hayvancılık Semineri düzenlendi.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Edirne İl Müdürlüğü konferans salonunda gerçekleştirilen seminerde, "Büyükbaş Hayvan Yetiştiriciliği Hastalıklar ve Karşılaşılan Sorunlar" üreticilere anlatıldı. Seminer'e Gıda Tarım ve Hayvancılık Edirne İl Müdürü Orhan Sarı, Edirne Ticaret Borsası Başkanı Özay Öztürk, Edirne Ticaret Borsası Meclis Başkanı Fedai Canım, Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Tuncay Aytın, Süt Üreticileri Birliği Başkanı Mustafa Suiçmez ve üreticiler katıldı.
Açılış konuşması yapan Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Orhan Sarı, Edirne'nin hayvancılık bakımından önemli illerinden olduğunu kaydederek, 15 bin 378 büyük baş hayvancılık işletmesi olduğunu söyledi. Hayvancılığın il genelinde gelişmeli alanları, kaba yem kaynakları ve ithalat ihracat yönünden Avrupa'ya açılan kapı olması nedeniyle önemli bir konumda olduğunu vurgulayan Sarı, şunları söyledi:
"Son zamanlarda ilimizde yapılan hayvancılık yatırımları da bunun en büyük göstergesidir. İlimizde 15 bin 378 büyük baş hayvancılık işletmesinde toplam 155 bin 984 büyük baş hayvan bulunmaktadır. Bu işletmelerin neredeyse tamamı küçük ve orta ölçekli aile işletmeleridir. Büyük baş hayvan mevcudumuzun yüzde 73 ü ve üzeri hoşdenk ırkı ve melezi, yüzde 15 i montofon ırkı ve melezi, yüzde 9'u simental ırkı melezi, yüzde 3'ü ise yerli olanlardan oluşmaktadır. Trakya 27 Mayıs 2010 tarihinde şap hastalığından arilik su kazanmıştır. Bizde bu statüsün devamı için aşılama, salgın hastalıklarla mücadele ve bu konudaki eğitim çalışmalarına önem vermekteyiz. Bu kapsamda her il olduğu gibi 2015 yılında aşılama çalışmalarından personelimizin üstün gayretinden en başarılı iller arasındayız. Ülkemiz hayvancılığının en önemli problemlerinden biri hayvancılık işletmelerimizin büyük kısmının hala kapalı alanlarından oluşmaktadır. Hem işletme maliyetlerinin azaltılması hem de sürü sağlığı açısından en uygun sistemleri açık, yan açık, serbest dolaşımlı ahır sistemleri olduğu unutulmamalıdır. İlimizde son zamanlarda yapılan ahırların büyük bir kısmı bu yönde olup, eski ahırlarımızın da bir an önce modernize etmemiz lazım. Kırsal kalkınma yatırımlarının desteklenmesi programı kapsamında modern ahır ve ahıl yapımına ya da mevcut ahır ve ahıl organizasyonuna yüzde elli hibe desteği verilmektedir. Bu tür projelerden yararlanmak isteyen yatırımcılarımıza her zaman olduğu gibi kapımız sonuna kadar açıktır. Hayvancılıkta ülkemizin ve ilimizin en büyük problemlerinden biride kaliteli ve kaba yem bitkisinin üretiminin yetersiz olmasıdır. Kaba yemler sığır ve koyun gibi geviş getiren hayvanların beslenmesinde vazgeçilmez öneme sahiptir. Kaliteli ve kaba yem deyince ilk planda çayır ve meralar yeme bitkileri akla gelmektedir. İlimizde toplam 574 bin dekar mera arazisi bulunmakta bununda yüzde 70 i verimli mera alanı sunmak için alanlarından oluşmaktadır. Meralarımızı hayvancılığımızın hizmet çalışmalarımız hızla yürümektedir."
İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serhat Alkan, "Ömrümüz ahırlarda ve hayvanlarla geçiyor, sorunlarınızı paylaşıp çözüm yolları için geldik buraya. Sizlerin ve bizlerin doğru kazançla güzel hayvancılık elde edebilmenin yolu üretimden geçer. Biz hayvanlarımızı acaba nasıl en iyi şekilde üretebiliriz. İşimiz bu. Bunu başardığımız zaman biz başarılı bir hayvancılık yapabildiğimizi söyleyebiliriz. Bu üretim dediğimiz olay söylerken kolay ancak o kadar zor ve o kadar çok etkenden etkilenen bir olay ki hepimiz uğraşıyoruz" dedi.
Açılış konuşmasının ardından İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi'nden Prof. Dr. Serhat Alkan, Prof. Dr. İsmail Abaş, Prof. Dr. Abdullah Kayar, Prof. Dr. Ömür Koçak seminerde hayvancılıkta üretimin püf noktalarını anlattı.
