Uluslar arası Üniversiteler Konseyi (IUC) Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Hikmet Azizoğlu "Son aylarda artan terörizm, bölge halkının yaşadığı dram ve her gün verilen vatan evlatlarımızın acısını yaşamımız boyunca unutmayacağız. Bu aziz ve kahraman vatan evlatlarına minnet şükran ve dualarımızla kalplerimizde yad edeceğiz" dedi.
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Azizoğlu, "Birleşik emperyalizmin İslam dünyasının yükselen gücü olan Türkiye üzerindeki hain emellerine giden yolda en önemli aracı sözde etnik ve sözde dini terör örgütleridir. Son 15 yılda devlet, millet, hükümet, asker ve tüm toplumun birlikteliğiyle oluşturulan kudretle Türkiye dünyanın saygın ekonomik, diplomatik, askeri güçlü ülkesi konumuna geldi. Ancak İslam coğrafyası son yüzyıllarda emperyalizmin en önemli sömürge alanı olmuştur. Kurdukları taşeron sistem rejimlerle ve kukla yönetimlerle son yüzyıllarda İslam dünyasının kabusu haline gelen batı toplumları "Arap Baharı Projesi" ile İslam dünyasını fitne ve kaoslarla kardeş ve bölgesel iç savaşlara sürüklediler. Yakın coğrafyamız Irak ve Suriye'yle Türkiye'yi de çok ciddi boyutta tehdit etmeyi başardılar" dedi.
"Türkiye bir yönüyle batı toplumun müttefiki tabiri caizse sınır bekçiliğini yapıyor" diyen Azizoğlu şunları söyledi:
"Soğuk savaş döneminde sosyalist bloğa karşı en önemli koruyucu ülke müttefikleri NATO üyesi Türkiye Cumhuriyeti Devlet'iydi. Her alanda hızla yükselen küremizin saygın ve yaptırım gücü yüksek, İslam dünyasının umudu olan Türkiye Cumhuriyeti Devletine karşı sözde etnik yapıya dayalı, gerçekte ise her alanda emperyalizmin sadık uşağı olan terör örgütü kullanılmaktadır. Terör, doğu ve Güney Doğu Anadolu bölgelerinde yaşayan toplumu her türlü sosyal yaşamdan mahrum bırakan; eğitim öğretim ile birlikte yok denecek kadar yoksul olan halkın maddi olarak da büyük kayıplara uğratmıştır. En büyük ihaneti bölge halkına yaptığının bilinç ve şuurunda başta aydın ve entelektüeller olmak üzere toplumun tüm kanaat önderlerinin bir insanlık düşmanı bu şer odağına karşı birleşerek toplumun tekrar birlikte yaşama kültürünü hayata geçirmeleri gerekmektedir."
Batı toplumlarının orta çağın karanlık dehlizlerinde kalmış zihni karmaşıklığı terör eylemlerinde gösterdiği iki yüzlülükle görüldüğünü kaydeden Azizoğlu, "Aslında çağdaşlığın, uygarlığın, medeniyetin İslam toplumlarında daha yaygın yaşandığını bizleri demokrasi, medeniyet, uygarlık, çağdaşlık öğretisi ile dizayn etmeye çalışan batı toplumlarının aslında ne kadar çağdışı ve yobaz olduklarını; Paris, Brüksel, Ankara ve İstanbul'daki aynı insanlık dışı terör örgütünün yapmış olduğu eylemlerde gösterdiği farklı reaksiyonlarla bizlere tekraren göstermiş oldu" dedi.
Azizoğlu, şunları söyledi:
"Ülkemin tüm bireyleri ve devletim, Ankara, İstanbul, Doğu ve Güney Anadolu, Paris, Brüksel, New York ve veya dünyanın herhangi bir yerinde etnik, dinsel, mezhepsel, ideolojik her ne ad altında olursa olsun ve veya tanımlaması ne olursa olsun tüm terör örgütü ve yapılanmalarını aynı duygu ve hissiyatla lanetliyoruz. Karşı duruş sergiliyoruz. Çünkü bizim için dini, dili, ırkı, rengi, ulusu ne olursa olsun Allah'ın yarattığı en şerefli mahlukat olan insanoğlu insanlık ailesini oluşturmuş ve bu kürenin ortak paydaşıdır."
