• BIST 9722.09
  • Altın 2428.571
  • Dolar 32.5199
  • Euro 34.8
  • İstanbul 18 °C
  • Ankara 21 °C
  • İzmir 20 °C

Uğur Yüce, Tarkem Ebso Ortaklığı İstiyor

Uğur Yüce, Tarkem Ebso Ortaklığı İstiyor
Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Ocak ayı Meclis toplantısı gerçekleştirildi.

Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Ocak ayı Meclis toplantısı gerçekleştirildi. Meclis toplantısına katılan Tarihi Başkan Vekili Uğur Yüce, TARKEM'in çalışmalarını anlattı. Türkiye'ye gelen turistlerin sadece yüzde 3.5 civarında bir oranın İzmir'i ziyaret ettiğini vurgulayan Yüce, "İzmir'in turistlere sunacağı ne var deniyor. Sunacağımız çok şey var ama bunları nasıl sunacağımızı bilemiyoruz. Eskiden fuara 20 milyon kişi gelip gezerdi. Artık onu kaybettik. Aslında biraz iyileştirip öyküleştirdiğimizde elimizde bir hazine var. Bunun için İzmir'in turistik açıdan sunulabilir hale getirmeliyiz" diye konuştu.

TARKEM'i 116 ortak ile birlikte kurduklarını ve her ortağın 2 sözleşme imzaladığını kaydeden Uğur Yüce, "Bunlardan biri Ortaklık diğeri ise Etik İlkeler anlaşmasıdır. Etik İlkeler antlaşmasında her bir ortak tarihi dokuya sadık kalacağına, yıkıp yok etmeyeceğine namusu ve şerefi üzerine söz verip imzalıyor. Türkiye'de bunun bir örneği daha yok" ifadelerini kullandı.

Projenin sadece Kemearltı'yla kısıtlı olmadığını, Agora ve Kadifekale'nin de bir bütün içinde değerlendirildiğini açıklayan Yüce şunları söyledi:

"Bölgedeki 1473 tescilli binasıyla, eski Türk Mahallesi, Agora ve Kadifekale ile birlikte bu alanların çok önemli bire yere sahip. Çünkü bu bölgede 800 bin ürün çeşidi, günde 150 bin ziyaretçi ve 75 bin çalışan yer alıyor. Burası tam anlamıyla bir açıkhava çarşısı ve alışverişin merkezi" dedi.

Kemeraltı'nda 70 yıldan beri hizmet veren ve Ege mutfağından örnekler sunan lokantaların olduğunu yanı sıra 100 yıllık el sanatkarlarının da yine Kemeraltı'nda çalışmalarını sürdürdüğünü aktaran Yüce, şu sözleri kaydetti:

"Bölge için bugüne kadar 29 avam projesi geliştirdik. Ayrıca tarihi bilgi bankası oluşturulup alanla ilgili verilerin toplanıp bilgi altyapısının oluşturduk. Faaliyet türleri, sosyo-ekonomik canlılık, ulaşım, yol-eğim analizleri gibi bir çok teknik analizler de yapıldı. Bu çalışmalarımızda esnaf dernekleri ve üniversitelerle de görüşmelerimiz oluyor. Avam projelerimizi de onların istekleri ve ihtiyaçları doğrultusunda hazırlıyoruz" dedi.

Kemeraltı için ne istediklerini de açıklayan Uğur Yüce, "Biz bu 270 hektarlık bölgede güvenli yaya yollarının yapılması, ziyaretçilere yönelik rota ve güzergahların belirlenmesi, sosyal yaşam alanlarının yaratılması, 24 saat yaşayan, yüksek katma değerli ürünlerin yapıldığı, çocuk alanlarının olduğu, tescilli tarihi yapıların restore edilerek işlevsellik kazandırıldığı bir bölge istiyoruz" diye konuştu.

Sunumundan ardından EBSO'dan 3 ricası olduğunu söyleyen Yüce, "Şirketimizin 4 hissesini stratejik ortaklara ayırdık. Bunların üçünü Konak Belediyesi, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İzmir Esnaf ve Sanatkar Odaları Birliği'ne (İESOB) verdik. Elimizde tek bir hisse kaldı. EBSO'nun bu hisseyi alarak ortak olmasını istiyoruz. Çünkü orada imalat ve üretim yapılıyor. Belki organize sanayi bölgelerimizden biri ortak olmak isteyebilir. İkinci ricam ise imalat yapılan bu bölgede Ege İhracatçı Birlikleri ve İESOB'nin bir kümelenme çalışması yapmasıdır. Son ricamız da İzmirlilerden olacak. 2017 yılı Mart ayında şirketimizi halka açacağız. İzmirlilerin de bu şirkete ortak olmasını istiyoruz. Böylece dev bir şirket kurup ne denli başarılı olacağımızı herkese gösterebiliriz" ifadelerini kullandı.

GÖKÇÜOĞLU: "SANAYİCİLER KÖY ENSTİTÜSÜ MODELİ İLE KAZANIR"

EBSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İbrahim Gökçüoğlu ise konuşmasında köy enstitülerinin önemini ve sanayicilere neler kazandıracağını dile getirdi. Gökçüoğlu, sanayiciler olarak istenilen eğitim sistemi modelinin Köy Enstitüsü modeli olduğunu söyledi. Gökçüoğlu, "Köy enstitüsünü bitiren bir öğretmen sadece bir ilkokul öğretmeni olmuyor aynı zamanda mesleki beceriler öğrenmekteydi. Derslerin yüzde 50'lik bölümü temel örgün eğitim konularını içermekte, geri kalanı ise uygulamalı eğitimden oluşmaktaydı. Gerek aşiret reisleri ve ağaların isteği ile ve gerekse ABD'den alınan maddi destek karşılığında köy enstitülerinin kapatılması istenmiştir. Önce eğitimin niteliği değiştirilmiş, ardından da 1954 yılında tamamen kapatılmıştır. Neden kapatılmak istendiğini çok iyi biliyoruz. Eğitim, güçlü bir Türkiye modelinin engellenmesinin yollarından belki de en etkili olanıdır ve bu da başarılmıştır" diye konuştu.

Kaynak: Haber Kaynağı
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim