Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türkiye'nin siyasi sınırlarının aynı kalacağını ancak enerjideki sınırlarının genişleyeceğini söyledi.
Uluslararası Enerji Ajansı Bakanlar Toplantısı Dönem Başkanlığı nedeniyle Paris'te bulunan Bakan Yıldız, NTV canlı yayınında açıklamalarda bulundu.
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesut Barzani'nin Diyarbakır ziyaretinin içeriğine ilişkin sorularını yanıtlayan Yıldız, enerjinin konuşulma yerinin Diyarbakır olmadığını, Diyarbakır'da Türkiye'nin bütünleşmesi ve kardeşlik duygularının ön planda olduğu bir platform gerçekleştiğini ifade etti.
Enerjiyi çok farklı yerlerde konuşabileceklerini belirten Yıldız, "Diyarbakır bunun temel yeri değil. Orada, o kardeşliğin getireceği çok farklı artılar var. Bizim Irak'a kayıtsız kalmamız mümkün değil. Bize 'neden Irak'ta arama faaliyetlerine girmiyorsunuz' diye sorulması lazım. Ancak tam tersi TBMM'de gensoru veriliyor, 'neden orada arama yapıyorsunuz' diye. Bunlar Türkiye'nin gerçeklerini anlamamaktır" dedi.
Yıldız, petrol ve doğal gazla ilgili yapılacak anlaşmaların Irak'ın normalleşmesini ve Türkiye'nin temel ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlayacağını kaydederek, "Irak Merkezi Yönetimi ile yapılacak anlaşmalar, Kuzey Irak'la yapılacak sözleşmelerin her birinin getirisi Irak'ın tamamınadır. Geçecek petrolün miktarı, olası doğal gaz kaynaklarının aktarılması, her birinin paralandırılmasıyla alakalı konular son derece şeffaf olarak yapılacaktır" ifadelerini kullandı.
Sınırlar genişleyecek
Yıldız, geçtiğimiz günlerde yayımlanan Dünya Enerji Görünümü Raporuna atıfta bulunarak, rapora göre, petrol doğal gaz ve kömürün gelecek 30 yılda da liderliğini sürdüreceğini vurguladı. Enerji arzının yüzde 75'inin bu kaynaklarda sağlanacağını belirten Yıldız, "Türkiye kömür santralleri yaparken acaba çevreci mi diye soranlar buna bakmalı. Bizim kaynaklarımız sınırlı ve sürekli olarak büyüyoruz. Bu değişimi yönetirken doğru yerde olmamız mutlaka yurt içi ve yurt dışında bu kaynaklara ulaşmamız lazım. Türkiye'nin siyasi sınırları aynı kalacak ama enerjideki sınırları genişleyecek. Hemen yanı başında Irak'la başlayan ve Azerbaycan'a kadar ortaklıklar geliştiren bir ülkeyiz. Bu yüzden Türkiye'nin enerjide sınırları genişleyecek" değerlendirmesinde bulundu.
Yıldız, ABD'nin kullandığı doğal gaz fiyatının Avrupa'nın üçte 1'i, Japonya'nın ise beşte 1'i seviyesinde olduğuna dikkati çekerek, bu durumun elektrik fiyatlarında da benzerlik gösterdiğini dile getirdi.
Dünya ticaret örgütüne üye olunmasına, liberalleşen serbestleşen piyasalara rağmen bir kısım ülkelerin kendi içlerinde daha muhafazakar davrandıklarını vurgulayan Yıldız, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Bugün kaya gazı konusunda ABD ve Kanada'daki üretim dünya pazarlarına çıksa, dünyadaki fiyatlar 80 dolarlar civarında ucuzlayacak. Ama çıkartılmıyor. Çıkartılmadığı takdirde dünyadaki uluslar arası rekabet ciddi şekilde bozulmaya yüz tutuyor. O yüzden bizim yerli yenilenebilir kaynaklarımıza daha çok önem vermemiz sanayici ve vatandaşımız açısından önemli. Türkiye'nin kömürde 17-18 bin MW'lar civarında 2023 yılına kadar bir hedefi var. Bugün 3,5 milyar ton kömürü Çin tek başına tüketiyor. Bizim toplam rezervimiz 14 milyar ton. Dünya, Türkiye'nin keşfedilmiş toplam rezervini 2 yılda tüketiyor."
"Türkiye güvenilir bir ulaşım yolu"
Bakan Yıldız, Basra petrolünün Türkiye'ye taşınması hakkındaki bir boru hattı projesinin olup olmadığına ilişkin soruyu da yanıtlayarak, "Tabii ki var. Irak'taki üretim kapasitesi arttıkça bunların dünya pazarlarına sunulması lazım" diye konuştu.
Toplam 55 - 60 km civarındaki Basra körfezindeki kıyı şeridinin böyle bir sevkıyat için uygun olmadığına dikkati çeken Yıldız, konuşmasını şöyle tamamladı:
"O yüzden biz mevcut Kerkük-Yumurtalık ham petrol boru hattından belki daha kapasiteli, belki de benzer bir kapasiteyi yani 70 milyon tonlar civarını -bu da neredeyse 500 milyon varillik çok ciddi bir rakamdır- uluslararası pazara aktaracak bir yapıyı kurguluyoruz. Hala Türkiye bir kısım kırgınlıklara rağmen -ki onlar da şimdi gideriliyor- Hem Irak için hem de Ortadoğu'daki üretim merkezleri için güvenilir bir pazardır, güvenilir bir ulaşım yoludur. Biz en büyük gücümüzü siyasi istikrardan alıyoruz. O yüzden bu artan dozlarla devam edecektir."
