• BIST 9716.77
  • Altın 2427.694
  • Dolar 32.5699
  • Euro 35.0032
  • İstanbul 17 °C
  • Ankara 20 °C
  • İzmir 17 °C

TÜPRAŞ İle SASKİ Arasındaki Sapanca Gölü Davasında Görevsizlik Kararı

TÜPRAŞ İle SASKİ Arasındaki Sapanca Gölü Davasında Görevsizlik Kararı
TÜPRAŞ'ın Sapanca Gölü'nden su çekmesinin kanun dışı olduğuna dair SASKİ tarafından açılan davada mahkeme görevsizlik kararı verdi.

TÜPRAŞ'ın Sapanca Gölü'nden su çekmesinin kanun dışı olduğuna dair SASKİ tarafından açılan davada mahkeme görevsizlik kararı verdi. Dosya ağır ceza mahkemesine gönderildi.

TÜPRAŞ'ın üretim işlemlerinde kullanmak için Sapanca Gölü'nden su çekmesiyle ilgili olarak Sakarya Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi tarafından açılan davanın 6. duruşması bugün Körfez 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmada SASKİ adına Genel Müdür Dr. Rüstem Keleş hazır bulunurken, TÜPRAŞ kanadında ise sadece avukatlar katıldı. Yaklaşık 1 saat süren duruşmada tarafların son savunmalarını alan mahkeme heyeti, konu hakkında görevsizlik kararı vererek dosyanın Kocaeli Ağır Ceza Mahkemelerine gönderilmesine hükmetti.

"TÜPRAŞ DA HERKES GİBİ ALTERNATİFLERİ DEĞERLENDİRMELİ"

Duruşma sonrasında basın mensuplarına bir açıklama yapan SASKİ Genel Müdürü Dr. Rüstem Keleş, "Sapanca Gölü ile ilgili olarak Körfez Adliyesi'nde altıncı duruşma yapıldı. Biz bu davanın Türkiye açısından, su kaynaklarımızın korunması ve kullanılması açısından önemli bir dava olduğunu hep söyledik. TÜPRAŞ'ın, Sapanca Gölü'nden hiçbir hukuki zemine oturmadan su kullandığını, baştan beri devletin resmi kurumlarından aldığımız belge ve bilgilere dayalı olarak iddia ettik. Özellikle TÜPRAŞ'ın Sapanca Gölü'nden aldığı suyu proses suyu olarak kullandığını ve burada gerçekleştirilen prosesinde bir enerji dönüşümü olduğunu teknik ifadesiyle belirttik. Mahkemede bunun nitelikli bir suç olduğunu ifade ettik. Su olmadan üretim yapılamaz. Ancak bu suyu temin etmenin alternatif birçok yolu vardır. Nasıl Türkiye ve Dünya'da benzer endüstriyel kurumlar başka alternatif kaynaklara yönelerek bu suyu temin ediyorlarsa, TÜPRAŞ da bu alternatif kaynaklara yönelebilir. Bizim baştan beri buradaki temel iddiamız, temel yaklaşımımız herhangi bir kurumun varlığıyla, şahsıyla direk ilgili bir konu değil. Bizim kurumlarla işimiz yok. Bizim temel derdimiz, su yönetiminden sorumlu kurumlar olarak suyun korunmasını, suyun kontrolünü, suyun ve özellikle su kaynaklarımızın gelecek nesillere ekolojik sürdürülebilirliğini sağlayarak ulaşması tezidir. Bu anlamda da diğer endüstriyel kurumlar Türkiye'de nasıl hukuki bir zeminde su kullanıyorlarsa, TÜPRAŞ'ın da benzer şekilde hukuki süreçleri takip ederek, evrensel hukuk kuralları çerçevesinde, su yönetiminin evrensel ilkeleri çerçevesinde su kullanımı gerçekleştirmesidir" dedi.

"TÜRKİYE ARTIK SU KONUSUNDA ÇOK TİTİZ DAVRANMALIDIR"

Açıklamasında dava sürecini de değerlendiren SASKİ Genel Müdürü Keleş, "Bugün Körfez Adliyesi çok önemli bir karar verdi. TÜPRAŞ'ın kullanmış olduğu suyun prosese dönüştürülmesi sürecinin nitelikli bir suç olduğuna karar vermiş oldu. Bu çok önemli bir karar. Bu nedenle dava bundan sonra ağır cezada görülecek. Biz orada da yine tezlerimizi savunmaya devam edeceğiz. Hayırlı olsun diyorum. İnşallah önümüzdeki mahkemelerde de ortaya çıkacak olan kararlar, süreçler su kaynaklarımızın korunması anlamında Türkiye için dönüm noktası olur. Bugün şunu tekrar ifade etmek istiyorum. Gerçekten sadece Türkiye'de değil, bütün dünyada su yönetimiyle ilgili bütün kurumlar, bütün organizasyonlar, üst organizasyonlar sularının her damlası ile ilgili stratejiler ve önlemler geliştiriyorlar. Türkiye de artık bu konuda çok titiz davranmalıdır. Su kaynaklarının korunması hususunda çok titiz davranmalıdır. Zaten bu konuda devletimizin kurumları gereken her türlü çalışmayı yapıyorlar. Biz de yerel ölçekte bu politikaları desteklemek durumundayız ve destekliyoruz. Bu anlamda ben mahkemenin kararının hayırlı olmasını diliyorum ve bütün bu çabalarımızın Sapanca Gölü'nün gelecek nesillere ulaştırılmasında etkili olmasını temenni ediyorum" şeklinde konuştu.

"BİZİM TEZİMİZ TÜPRAŞ'IN VARLIĞINI DA SAVUNUYOR"

SASKİ ile TÜPRAŞ arasındaki davanın Türkiye'de bir emsal teşkil edeceğinin de altını çizen Dr. Rüstem Keleş, "Artık bundan sonra hiç kimse herhangi bir su kaynağından devletin belirlemiş olduğu kurallara uymadan su kullanamayacak. Bu önemli bir husus. İkincisi, eğer kullanmış olduğu su, ikinci bir prosese dönüştürülerek enerji olarak kullanılıyorsa bu çok nitelikli bir suç teşkil ediyor. Bütün bunları herkesin bilmesi gerekiyor. Yani buradaki temel yaklaşımımız şu; eğer su kaynakları var olursa bu tesisler var olur. Su kaynakları korunabilirse bu tür tesisler var olmaya devam eder. Bunu iyi anlamamız gerekiyor. Eğer su kaynakları korunursa toplumlar, şehirler, insanlar, kurumlar varlıklarını sürdürürler. Bunu iyi anlamamız gerekiyor. Bizim aslında savunduğumuz tez, TÜPRAŞ'ın da varlığını savunan bir tez" ifadelerini kullandı.

Kaynak: Haber Kaynağı
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim