• BIST 9693.46
  • Altın 2496.161
  • Dolar 32.4971
  • Euro 34.5977
  • İstanbul 13 °C
  • Ankara 10 °C
  • İzmir 16 °C

Tüp Bebek Denemesinde Psikolojik Desteğin Önemi

Tüp Bebek Denemesinde Psikolojik Desteğin Önemi
Üreme Sağlığı ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Hakan Özörnek, tüp bebekte her ailenin ilk denemede bebek sahibi olma hayali kurduğunu belirterek, "Birinci...

Üreme Sağlığı ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Hakan Özörnek, tüp bebekte her ailenin ilk denemede bebek sahibi olma hayali kurduğunu belirterek, "Birinci denemede başarısız olan çiftler psikolojik destek alarak tedavilerini sürdürmelidir. Çünkü her denemede yaşanan başarısızlık, çifti biraz daha üzecektir. Her çift kendi ekonomik, sosyal ve psikolojik koşulları doğrultusunda deneme sayısına karar vermelidir" dedi.

Tüp bebek tedavisinde her çiftin hayalinin ilk denemeden bebek sahibi olmak olduğuna dikkati çeken Op. Dr. Özörnek, ancak her çiftin bu kadar şanslı olmadığını aktardı.

Tüp bebek deneme sayısının çiftlere ait bir karar olduğunu kaydeden Op. Dr. Özörnek, 8'inci, hatta 12'nci denemesinde gebelik sağlayabilen çiftlerin bulunduğunu vurguladı.

İlk denemedeki başarısızlığın ikinci denemeye rehber olabileceğini anlatan Op. Dr. Özörnek, "Tedavinin her aşaması sağlıklı bir şekilde tamamlanmış ise ancak transferi yapılan embriyolar anne rahmine tutunmadıysa ve anne adayının yaşı 35'in altındaysa bir sonraki denemede başarı sağlamak mümkündür. Transferi yapılan her embriyoda başarı oranı yaklaşık yüzde 20 artmaktadır. Ancak Türkiye'de embriyo transferleri getirilen yasalar tarafından sınırlandırılmıştır. Embriyo sayısının sınırlandırılmasının nedeni ise çoğul gebelik ve getirdiği risklerdir. Bu sebeple kişi erken doğum yapabilir. 35 yaşın altındaki anne adaylarına birinci ve ikinci tüp bebek denemesinde yalnız 1 embriyonun anne adayının rahmine transfer edilmesine izin verilmiştir. Üçüncü ve sonraki denemelerde ise gerekli görülen durumlarda maksimum 2 embriyo transfer edilebilir" dedi.

DENEME SAYISINA KARAR VERME

Anne ve baba adaylarının tüp bebek tedavisine umut bağlanması ve ekonomik güçlerinin de el vermesi koşuluyla deneme sayısının oldukça arttığına değinen Op. Dr. Özörnek, "Böyle bir durumda çiftler psikolojik destek alarak tedavilerini sürdürmelidir. Çünkü her denemede yaşanan başarısızlık, çifti biraz daha üzecektir. Çok deneme ardından çocuk sahibi olabilen çiftler de mevcuttur. Bu sebeple her çift kendi ekonomik, sosyal ve psikolojik koşulları doğrultusunda deneme sayısına karar vermelidir. Özellikle anne adayının yaşı büyükse bu şans biraz daha azalmaktadır. Ancak bu konuda da "altın yumurta', "serum tedavisi', "embriyo havuzu', "genetik test (qPCR)" gibi yeni geliştirilen yöntemlerin kullanılması zorlu vakalarda da başarıyı mümkün kılabilmektedir" diye konuştu.

Özörnek, erkeğe ait sorunların da tespit edilip, "mikroçip" gibi uygulamalarla başarı şansının arttırılabileceğini aktardı.

"BAŞARISIZLIĞIN NEDENİ İYİ ARAŞTIRILMALIDIR"

Tüp bebek uygulamasında çiftin doğru değerlendirilmesi, en uygun ve en yeni tekniklerin uygulanmasının başarı şansını arttıracağını dile getiren Op. Dr. Özörnek, "Gereken bütün tedavilerin uygun koşullarda yapılması ve bunun yanı sıra gerekmeyen işlemlerin çifte sunulmaması ile daha az deneme ile yani ekonomik koşullarda sonuca ulaşmak mümkün olabilmektedir. Bu sebeple tekrarlayan tüp bebek başarısızlıkları için sorun detaylıca araştırılmalı, sorun çözülmeden tedaviye başlanmamalıdır. Bir sonraki deneme için mutlaka bu faktörler göz önünde bulundurulmalıdır. Embriyonun neden tutunamadığına dair arayışlara girilmelidir. Genetik tanı gibi yöntemlere başvurarak bebek şansı arttırılmalıdır" ifadelerine yer verdi.

"2 AY BEKLENMELİDİR"

Tüp bebek başarısızlığının ardından ikinci deneme için iki aylık bir sürenin geçmesinin önemine değinen Op. Dr. Özörnek, "Bu sırada kadının bir defa adet görmesi yeterlidir. Fakat burada kadının yaşı oldukça önemlidir. Kadının yaşı ilerlemişse bekleme süresi daha kısa olmaktadır. Yaşı henüz genç olan adaylar ise bekleme süresini uzatabilir. Fakat tüp bebek tedavisi aşamasında yumurtalıklarda kist ya da OHSS mevcut ise ya da farklı bir sorun oluşmuşsa bu sorun düzelene kadar yeni bir tedaviye başlamak yanlış olacaktır" dedi.

Kaynak: Haber Kaynağı
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim