Türkmeneli Dernekleri Federasyonu (TÜFED), DAEŞ'in Irak-Türkmen Tazehurmatu kasabasına yönelik yaptığı kimyasal saldırıları protesto etti. TÜFED Genel Sekreteri Aydın Beyatlı, "Bütün dünya ülkelerinin Irak Hükümetine baskı yaparak DAEŞ'in pençesinde inleyen Beşir ve Telafer şehirlerini kurtarmasını ve Tazehurmatu'yu DAEŞ tehlikesinden korumasını talep ediyoruz" dedi.
Türkmeneli Dernekleri Federasyonu üyeleri Fatih Saraçhane parkında bir araya gelerek DAEŞ'in Irak-Türkmen Tazehurmatu kasabasını yönelik kimyasal silahlarla yaptığı saldırıları protesto etti. Burada toplanan yaklaşık 50 kişilik grup, üzerlerinde, "Tazehurmatuya uzanan eller kırılsın', "Türkmen Kasabası Tazehurmatu'ya kimyasal saldırıları durdurun" yazan dövizler taşıyarak, "Her Türk Türktür Türk kalacak " şeklinde sloganlar attı.
Burada grup adına basın açıklamasını okuyan TÜFED Genel Sekreteri Aydın Beyatlı, "1,5 yıldan beri Telafer şehrimiz DAEŞ'in zulmü altındadır. Yerinden ve yurdundan kimi aileler Irak dışına kimi ailelerde Irak'ın içinde başka illere göç etmek zorunda kalmıştır. Göç edenlerimizin sayısı 500 bini aşmıştır. Değerli hemşehrilerim bu gün bu saatte burada toplanmamızın ana sebebi dünya kamuoyunun dikkatini bir diğer Türkmen şehri olan Kerkük'ün Kasabası Tazehurmatu DAEŞ'in yaptığı zalimliğe çekmektir" dedi.
"ŞEHRİMİZ DAEŞ KİMYASAL KLOR GAZI BOMBALARIYLA BOMBALANMAKTADIR"
Beyatlı, "8 Mart'tan beri bu şehrimiz DAEŞ kimyasal klor gazı bombalarıyla bombalanmaktadır. 2 bin 500 vatandaşımız bu zehirli gazdan etkilenerek yaralanmış bu güne kadar 4'ü çocuk olmak üzere 6 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Tedavisi zor olan 16 hastamız Türkiye Devleti tarafından Ankara'ya getirilmiş ve şuan da çeşitli hastaneler de tedavi görmektedirler. Öncelikle ağır hastalarımızın tedavisini üstlenen Türk Devlatine şükranlarımızı ve minnettarlığımızı bildirmek istiyoruz. Irak Türkmenlerinin yaralarını her zaman ilk sırada Türkiye sarmıştır" şeklinde konuştu.
"BURADA ÖLENLER HALEPÇE'DE ÖLENLERDEN FARKLI DEĞİLLERDİR"
Diaspora'da yaşayan Türkmenler olarak öncelikle bütün terör örgütlerinin dünyanın nersinde olursa olsun sivil insanlara yönelik yaptıkları silahlı eylemlerini şiddetle kınadıklarını belirten Beyatlı; "Bu karşılık bütün dünya kamuoyundan ve devletlerinden Tazehurmatu'da Türkmenlere yönelik menfur ve alçak saldırıyı kınamalarını bekliyoruz. Burada ölen ve yaralanan insanlar Halepçe'de ölenlerden farklı değillerdir. Dünya Halepçe katliamına ne kadar duyarlı olduysa bu olayada okadar tepki koymalıdır. Bütün dünya ülkelerinin Irak hükümetine baskı yaparak DAEŞ'in pençesinde inleyen Beşir ve Telafer şehirlerini kurtarmasını ve Tazehurmatu'yu DAEŞ tehlikesinden korumasını talep ediyoruz" dedi.
"TÜRKMEN GENÇLERİ HAZIRDIR, TÜRKMENLER DE SİLAHLANMALIDIR"
Türkmenlere ve Türkmeneli topraklarına yapılan ve yapılacak teröre ve silahlı saldırılara karşı koymak ve kendi topraklarını korumak için Türkmenler'in de silahlanması gerektiğini söyleyen Beyatlı, "Türkmen gençleri hazırdır. Ancak ne yazık ki bu konuda Irak Merkez Hükümeti ve Irak'ın Kuzey Kürt yönetimi Türkmenlerin kendi şehirlerini ve kendi topraklarını DAEŞ'ten kurtarmak için silahlanmalarını engellemektedirler. Bu da Türkmenleri yok etmenin ayrı bir tezgahıdır" diye konuştu.
