Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Rehabilitasyon ve Bakım Merkezi'nin 16'ıncı açılış yıldönümü ve TSK Elele Vakfı'nın 20'nci kuruluş yıldönümü kutlandı.
TSK Rehabilitasyon ve Bakım Merkezi'nde düzenlenen törene, TSK Sağlık ve Gülhane Askeri Tıp Akademisi (GATA) Komutanı Korgeneral Ömer Paç, TSK Elele Vakfı Genel Müdürü Emekli Tümgeneral Fahri Kır, askeri yetkililer, gazi ve gazi yakınları katıldı. Törenin açılış konuşmasını yapan Paç, yüce Türk milletinin yardımseverliğinin ve ordusuna, gazilerine olan minnet duygularının bir ifadesi olan tesiste bulunduklarını söyledi.
"MERKEZİMİZ SADECE ÜLKEMİZİN DEĞİL DÜNYANIN EN ÖNDE GELEN REHABİLİTASYON MERKEZİ OLMA ÖZELLİĞİNİ TAŞIMAKTADIR"
TSK Rehabilitasyon Merkezi Projesinin, 1995 yılında TRT Kurumu ve Ankara Gazeteciler Cemiyeti tarafından yapılan "Haydi Türkiye Mehmetçikle Elele" kampanyası ile başladığını hatırlatan Paç, "Yüce Türk milletinden aldığı güçle, Genelkurmay Başkanlığı koordinatörlüğünde, Elele Vakfı'nın imkanları birleştirilmiş ve 9 Aralık 1996'da temeli atılan merkez, 16 yıl önce bugün hizmete açılmıştır. Merkezimiz, Elele Vakfı kaynaklarıyla temin edilen yeni teknolojik cihazları, sahip olduğu kurumsal yapısı, uyguladığı bilimsel tedavi yöntemleri ve yaptığı hizmetlerle sadece ülkemizin değil dünyanın en önde gelen rehabilitasyon merkezi olma özelliğini de taşımaktadır. Gazilere, engelli vatandaşlarımıza, sivillere ve askeri personele sağladığı imkanlar ve verdiği hizmetlerle aslında TSK'nın, Türk milletiyle ve kendi özüyle bütünleşmesinin en somut örneğini de teşkil etmektedir" dedi.
TSK Elele Vakfı Genel Müdürü Emekli Tümgeneral Kır törende yaptığı konuşmada, yurt sevgisini imandan sayan bu yüce millet tarih boyunca vatan için dökülen kanı, vatansız yaşayan cana tercih ettiğini belirtti. Terörle mücadelenin de bu anlayış ile yapıldığını vurgulayan Kır şunları söyledi:
"Atalarımız, insanların en hayırlısı insanlara faydalı olan, malın en hayırlısı Allah yolunda vakfedilen, vakıfların en hayırlısı halkın en çok ihtiyaç duyduğu şeyi karşılayandır anlayışını toplum hayatımızın her döneminde hakim kılmıştır. TSK Elele Vakfı'da bu anlayış çerçevesinde hizmete başlamış ve her geçen gün daha da güçlenerek faaliyetlerini sürdürmüştür. Faaliyetlerinde kişilere değil, kişilerin hizmet alacağı tesisleri inşa etmeyi ve desteklemeyi ilke olarak benimsemiştir."
GAZİLERİN KONUŞMALARI DUYGULU ANLAR YAŞATTI
Rehabilitasyon merkezinin ve vakfın tanıtım filminin izlenmesinin ardından savaşta yaralanan gaziler konuştu. Teröristlerin bombalı saldırısı sonucu iki bacağını kaybeden Özel Harekat Polisi Ömer Kula, "İki bacağımı kaybettim. Bizler atalarımızın emaneti olan vatanımıza sahip çıkılması ve korunması uğruna kolumuzu, bacağımızı seve seve feda ettik ve bundan sonra da bedenimizden geriye kalanları da seve seve feda etmeye hazırız. Vatan topraklarımızın bölünmez bütünlüğü için atalarımız gibi hayatlarımızı ortaya koyduk. Bu vatanın bir karış toprağına göz dikilmeyeceğini dünyaya gösterdik" diye konuştu.
Teröristlerle çıkan çatışmada ayağı kırılan evli ve bir çocuk babası Jandarma Kıdemli Çavuş Hamza İyigün ise, "İyileşmem için herkes büyük bir çaba sergilemektedir. Burada TSK'nın büyüklüğünü, bağlılığını ve vefa duygusunu bir kere daha görme ve yaşama duygusunu buldum. Az kaldı ayağa kalkmama bende geleceğim beni de bekleyin" diye konuştu.
"ÇATIŞMALARDA SOL KOLUMU KAYBETTİM GEREKİRSE SAĞ KOLUMU DA VERMEYE HAZIRIM"
Gönüllü Köy Korucusu Yusuf Tatar, teröristlerle çıkan çatışmada sol kolunu kaybetti. Şırnaklı olan Tatar, 1985 yılından bu yana gönüllü köy korucusu olduğunu belirterek, "Gönüllü köy korucusu demek maaşsız köy korucusu demek. Benim ailemde 40 kişi korucuysa 35'i gönüllü korucudur. Biz böyle vatanımıza, bayrağımıza fedakar bir aileyiz. Başta Şırnak ve diğer bölgelerde gönüllü köy korucuları olmak üzere her zaman ve her koşulda göreve hazır olduğumuzu bilmenizi isterim. Ailem defalarca teröristler tarafından tehdit edildi, evimiz tarandı ama asla yılmadık dik durduk ve dik duracağız. Çatışmalarda sol kolumu kaybettim. Gerekirse çatışmalarda sağ kolumu da vermeye hazırım" şeklinde konuştu.
AZERİ'NİN KONSERİ BEĞENİ TOPLADI
Gazilerin konuşmasının ardından Azerbaycan Devlet Halk Sanatçısı Azerin verdiği mini konserle törendekileri coşturdu. Konsere, Milli Şair Mehmet Akif Ersoy'un "Ordunun Duası" şiiri ile başlayan Azerin'e törendekiler alkışları ile eşlik etti. Daha sonra eşsiz performansı ile konserine devam eden Azerin'e, "Çırpınırdın Karadeniz" ve "Ölürüm Türkiyem" şarkılarında salondakiler sözleriyle eşlik etti. Azerin'in "Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti, Yaşasın Azerbaycan" sözleri de, iki ülke arasındaki kardeşlik bağını gözler önüne serdi.
Konserin ardından salondakiler, gazi ve sivil hastaların yaptığı ürünlerin yer aldığı "Merkezden Yansımalar" karma sergisini gezdi. Sergiden elde edilecek gelir, rehabilitasyon merkezine yardım olarak aktarılacak. Sergiyi gezenler, bu yardımda kendi katkılarının da olması amacıyla hediyelik eşyalar satın aldı. Tören 16. yıl hatıra ormanına ağaç dikilmesiyle sona erdi.
