• BIST 9693.46
  • Altın 2495.355
  • Dolar 32.3811
  • Euro 34.6983
  • İstanbul 14 °C
  • Ankara 17 °C
  • İzmir 17 °C

“Trafik Sigortasının Aracın Değeri İle Bir İlgisi Yok”

“Trafik Sigortasının Aracın Değeri İle Bir İlgisi Yok”
PASAD Yönetim Kurulu Başkanı Necmi Üze, değeri düşük araçların yüksek bedelle trafik sigortası yaptırmasına ilişkin yapılan eleştirilere karşı...

PASAD Yönetim Kurulu Başkanı Necmi Üze, değeri düşük araçların yüksek bedelle trafik sigortası yaptırmasına ilişkin yapılan eleştirilere karşı aracın değerinin sigorta ücretini etkilemediğini vurguladı. Üze, bir takım düzenlemelerden sonra fiyatların düşeceğini de sözlerine ekledi.

Profesyonel Sigorta Acenteleri Derneği (PASAD) Yönetim Kurulu Başkanı Necmi Üze, son dönemde trafik sigortası fiyatlarının yükselmesiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Üze, trafik sigortasının yükselmesini teminat limitlerindeki artışa bağladı. Üze, değeri düşük araçların yüksek bedelle trafik sigortası yaptırmasına ilişkin eleştirilerle ilgili aracın değerinin sigorta ücretini etkilemediğini vurgulayarak bir takım düzenlemelerden sonra fiyatların düşeceğine dikkat çekti.

Trafik sigortasını tanımak ve verdiği teminatlara dikkat edilmesi gerektiğini belirten Üze, "Bu yükseliş sebep sonuç ilişkisinden başka bir şey değildir. Ancak sebep, sonuç ilişkisine girmeden önce trafik sigortasını tanımak ve verdiği teminatlara bir bakmak gerekir. Trafik sigortası bilindiği gibi bir mali mesuliyet poliçesidir. Karayollarında meydana gelen kazalarda ortaya çıkan maddi ve bedeni hasarları karşılar. Trafik sigortası olmasaydı hatalı sürücü bu hasar bedellerini kendisi ödemek zorunda kalırdı. Bugün teminat limitlerine baktığımızda hususi otoda, kaza başına maddi 62 bin lira, bedeni 1 milyon 550 bin lira, sağlık gideri olarak 1 milyon 550 bin lira kamyon ve kamyonette yine kaza başına maddi 62 bin lira, bedeni 3 milyon 100 bin lira sağlık gideri olarak 3 milyon 100 bin lira teminat limiti vardır" dedi.

Yolcu taşıyan araçlarda teminatların daha yüksek olduğunu dile getiren Üze, "Öyle araçlar var ki yılda 10-12 kazaya karışıyorlar. Ödenen hasar tutarını kafanızda canlandırın. Böyle bir hasar riskini üzerinde 10 yıl boyunca taşıyan bir poliçenin ucuza satılması çok mümkün değildir. Burada önemli olan bu zorunlu poliçede sürücü ve branş bazında sigorta tutarlarının adil fiyatlarda olmasıdır. Yani çok hasar yapanın çok prim az hasar yapanın az para ödemesinin sağlanmasıdır. Geçmişte insanlar trafik sigortası bir yasal zorunluluk olarak görüyorlardı ve bu yoğunlukta bir hasar ödemesi yoktu. Son 10 yılda araç sayısının çok artması, insanların trafik sigortasından yoğun hasar almalarına yol açtı. Son aylarda ise bazı faktörler sebep oldu. Şöyle ki, araç sayısının çok artmasıyla ortaya çıkan kaza yoğunluğu, bedeni hasarlarda standart bir hesaplama sisteminin olmaması nedeniyle her tazminata mahkemelerin karar vermesi, verilen kararların da hepsinin birbirinden farklı olması yüzünden sadece bu davaları takip eden bir aracılık sektörünün doğması, değer kaybı tazminatının yürürlüğe girmesi ve bir içtihat kararıyla suçlu bile olsa hatalı sürücünün yakınlarına destekten yoksun kalma adı altında tazminat ödeme yolunun açılması. Sadece bu kararın 10 yıl geriye dönük çalışması yüzünden binlerce tazminat davası yeniden açıldı ve sigorta şirketlerinin üzerine çok büyük bir yük bindi. Bir de asgari ücretin olağandan fazla yükselmesi. Elbette ki halkımızın olması gereken fiyatın üzerinde bir fiyatla poliçe satın almasını istemeyiz. Buna en başta biz karşıyız. Ancak poliçe incelendiğinde gerçekten de fiyatların yüksek olmadığı görülecektir" şeklinde konuştu.

Trafik sigortalarındaki fiyat artışına ilişkin yapılan eleştirilere de açıklık getiren Üze, "Bazen duyuyoruz benim aracımın değeri 10 bin lira bin 200 lira trafik sigortası bedeli ödüyorum diyor ya da zorunlu sigortanın fiyatı serbest olur mu diyor. Trafik sigortasının aracın değeri ile bir ilgisi yoktur. Bedeli 10 bin lira olan bir araç bir kazada karşı tarafa milyonlarca liralık zarar verebilir. Fiyatın olası zarar rakamıyla ilgisi vardır. Sigorta şirketi de bunun üzerinden fiyatlama yapar. Zorunlu olan sigortanın fiyatları serbest olur mu diyenleri de duyuyoruz. Eğer adil bir fiyatlama oluşmasını, sigortacılık sisteminin sürdürülebilirliğini korumasını istiyorsak bunun en iyi yolu fiyatları piyasanın belirlemesidir. Devletin sigortacılık sisteminin içine müdahil olması piyasayı çok olumsuz etkiler. Ancak devletin her sektörde olduğu gibi düzenleme ve kontrol görevini yapması önemlidir. Sigortacılık sektöründe ise reasürans tarafında devlet daha etkin olmalıdır diye düşünüyorum" diye konuştu.

"FİYATLARIN DÜŞMESİ İÇİN MALİYETİN YÜKSELMEMESİ GEREKİR"

Sigorta şirketlerinin maliyetlerini yükselten faktörlerin ortadan kalkması durumda fiyatlarda düşüş yaşanacağına vurgu yapan Üze,"Fiyatlar düşer mi? Elbette düşer. Ama bunun için sigorta şirketlerinin maliyetlerini yükselten faktörlerin ortadan kalkması gerekir. Sanıyorum bu konuyla ilgili bir düzenleme yapılıyor. Bu düzenleme ile maliyetleri doğrudan etkileyen faktörlerin bir bölümü ortadan kalkarsa fiyatların aynı ölçüde geri gelmesini bekliyoruz. Ancak yine söylüyorum önemli olan fiyatların adil olması ve sistemin sürdürülebilirliğinin korunmasıdır" ifadelerini kullandı.

Kaynak: Haber Kaynağı
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim