Tiyatro sanatçısı Cengiz Küçükayvaz, tiyatronun, az, kaliteli ve köklü bir sanat olduğunu belirterek, "Bunu bu şekilde kabul edenler, değerlendirenler tiyatro sanatına gerçek değeri vereceklerdir. Çünkü temelinde, hümanizm yani insancıllık, yaşamın anlatımı ve canlandırma vardır. Kısacası aynadır tiyatro. Bu ayna ile yüzleşmek istemeyenler bu faaliyetlere girmezler" dedi.

Küçükayvaz, Bilecik Belediyesi tarafından düzenlenen 9. Ulusal Bilecik Tiyatro Festivali" kapsamında "Haydi hayırlısı" adlı oyunu sahnelemek üzere geldiği kentte yaptığı açıklamada, televizyon kullanım kültürünün, her eve giren dört köşe veya dikdörtgen bir aletle gerçekleştirildiğini ve kumanda tuşlarına basılarak kolay ulaşımından dolayı bir kültür olarak değerlendirilmediğini söyledi.

Türk sinemasının ayrı bir büyülü havasının bulunduğuna dikkati çeken Küçükayvaz, "Bir kere dev ekran çok daha köklü bir geçmişe sahip. Bu yüzden de biraz daha üst boyutta tutulması gereken bir yapısı olduğundan dolayı sinema kültürünü bütün insanlar yeni tekniklerle evlerinden çıkıp, biletlerini alıp, köşedeki bir alışveriş merkezinin içinde veya bağımsız alanda bulunan bir sinema salonuna gidip bu ihtiyaçlarını giderebiliyorlar" diye konuştu.

"SAHNE ÜZERİNDE DAHA FAZLA KEYİF ALIYORUZ"

Tiyatro kültürünün oluşabilmesi için insanların önce benimsemesi gerektiğini belirten Küçükayvaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Benimseyebilmeleri içinde bunun bir kültür ve bilim olduğunu kabul etmesi lazım. Tiyatro, köklü ve geniş bir bilim dalıdır. Hem eski bir sanattır hem de ayrı bir kültürdür. Bu kültürü edinen insanlar, tiyatroya gitmekten zevk alırlar. Çünkü diğer sanatlardan, televizyondan ve sinemadan ayrılan en büyük özelliği canlı olması. Bu sanırım çok güçlü bir sebep olsa gerek. O yüzden de tiyatro sanatının hep dar kalıplar halinde kalmış olmasının sebeplerinden biri, bu kültürü edinememekten kaynaklanıyor. Çünkü arz talep ilişkisinde insanlar, bir oyun sergileniyor ve oraya belirli günlerde gitmek zorunda hissediyorlar kendilerini. Sinemada öyle değil filmler geliyor, afişler yapıştırılıyor, nereye gideceği belli. Ama her yere tiyatro gelmiyor. Az, öz, kaliteli ve köklü bir sanat oldu tiyatro. Bunu bu şekilde kabul edenler, değerlendirenler tiyatro sanatına gerçek değeri vereceklerdir. Çünkü temelinde, hümanizm yani insancıllık, yaşamın anlatımı ve canlandırma vardır. Kısacası aynadır tiyatro. Bu ayna ile yüzleşmek istemeyenler bu faaliyetlere girmezler."

"Oyunculuk, bir tek oyunculuktur, bunun sineması, televizyonu, tiyatrosu olmaz" diyen Küçükayvaz, şöyle devam etti:

"Bizler tiyatro oyuncusu olarak sahne üzerinde daha fazla keyif alıyoruz. Adrenalini daha yüksek ama sinemada çok güçlü bir sanat. Televizyon kültürü de çok güçlü bir sanat. Biz oyunculuğumuzu belirli tekniklere göre değiştiriyoruz. Televizyon da, sinema da ve tiyatro da oynamak farklı bir teknik gerektiriyor. Sadece yöntemler farklı ama oyunculuk, oyunculuktur."