4. Boğaziçi Zirvesi'nde, "Arazi Geliştirme ve Kentsel Dönüşüm" isimli panelin açış konuşmasını yapan Topbaş, dünyanın global bir köy haline geldiğini, dünyada yaşayan tüm insanların kaderlerinin birbirine bağlı olduğunu belirterek, "Eğer dünyada barış içinde yaşamak istiyorsak sadece kendi şehirlerimizin ve ülkemizin gelişmesi değil, dünyanın da paralel bir şekilde mutluluğa erişmesi ve gelişmesi gerekir" dedi.
Dünya nüfusunun yüzde 50'sinden fazlası şehirlerde yaşadığını ve bu oranın yüzde 60-70'lere kadar ulaşacağını belirten Topbaş, şehirleşmeyle birlikte teknolojinin geliştiğini, şehirlerin inovasyon merkezi haline geldiğini anlatarak, şehirleşmenin artı ya da eksi yönde etkileri olabildiğini söyledi.
Kentlerin düzenli bir programları yoksa kaos ve sıkıntının başlayacağını dile getiren Topbaş, büyükşehir olarak değişim ve dönüşüm sürecinde özellikle stratejik değişikliklere önem verdiklerini, 1,5 milyon kişiyi barındıracak yeni bölgeler için projelerin sürdüğünü, kent içindeki 1 milyon 750 bin civarındaki riskli bina da düşünülünce ciddi bir değişim ve dönüşüme ihtiyaç olduğunu bildirdi.
Deprem riskinin kentin yenilenmesi için bir fırsat sunduğuna dikkati çeken Kadir Topbaş, gelecek yıllarda yapılacak metro projeleri, Kanal İstanbul, 3. havaalanı ve 3. köprü projelerine de değinerek, projeler bittiğinde İstanbul'un bölgesel olarak önemli bir noktaya taşınacağını söyledi.
İstanbul'dan 281 kente uçuş bulunduğunu aktaran Topbaş, beklentilerin yüksek olduğunu, bu konuda bulunduğu coğrafyaya cevap vermesi ve uçuş sayısının artarak devam edeceğini kaydetti.
Ulaşım alanında son 10 yılda yapılan yatırımların toplam 12 milyar dolar olduğu bilgisini veren Topbaş, altyapı ve çevre düzenlemeleri açısından önemli yatırımlar yaptıklarını söyledi.
İstanbul'u bir şehir gibi algılamamak gerektiğini belirten Topbaş, İstanbul'un bir ülke özelliği gösteren, Avrupa'nın 23 ülkesinden büyük, günde 15 bin top çöp toplanan (Yunanistan ve Avusturya ülkelerinin günlük toplanan çöpü kadar), günde 3 milyon metreküp su kullanılan mega bir kent olarak değerlendirmek gerektiğini ifade etti.
"2B ile kentsel dönüşüm birlikte değerlendirilmeli"
Panelde konuşan Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Başkanı Aziz Torun da, kentsel dönüşüm ve şehirleşme konularına ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, Türkiye nüfusunun yüzde 75'inin şehirlerde yaşadığını ve dünya ortalamasının üzerinde bir şehirleşme oranının bulunduğunu kaydetti.
Köyden şehre göçlerin yönlendirilmesinde yeteri kadar başarı sağlanamadığını, bu nedenle büyük şehirlerde arzu edilmeyen yapılaşmalar olduğunu belirten Torun, "Bu şehirlerin aslında önceden öngörülerek şehirlerin sosyo ekonomik yapısına, fiziki şartlarına göre geliştirilmesi, yani şehirlerin farklılaşarak var olmaları gerekiyordu" dedi.
Torun, Türkiye'nin 2023 hedeflerine de değinerek, bu hedeflere ulaşmak için gayrimenkul ve arazinin birinci planda yer alması gerektiğini vurguladı.
2B ile kentsel dönüşümün birlikte düşünülmesi ve planlanması gerektiği yönündeki düşüncelerini de dile getiren Torun, "Çünkü bu 2B ile ilgili tapular verildikten sonra, bu bölgelerin dönüştürülmesi, yeniden planlanması daha zor olacaktır. Halbuki bu tapular şu anda kamunun elindeyken bu planlama daha doğru yapılır diye düşünüyorum" değerlendirmesinde bulundu.
Torun, Türkiye'de bugüne kadar gayrimenkul sektörünün yeteri kadar geliştirilemediğine dikkati çekerek, konuşmasını "İnanıyoruz ki, önümüzdeki 10 yıl içerisinde çok daha farklı bir Türkiye ve çok daha farklı gayrimenkul, şehirleşme ve arazi geliştirme anlamında bir ülke ve şehirler göreceğiz" diye tamamladı.
