Eskişehir Mihalıççık ilçesi Gürleyik mahallesinden olan, ancak yıllardır kent merkezinde ikamet eden Halit Gürsoy, tek dikili ağacının bile olmadığı Gürleyik'teki doğayı korumak için "Manevi borcum var" diye yıllardır mücadele ediyor.
Kurulduğu 2009 yılından beri Eskişehir Mihalıççık Gürleyik Doğal ve Tarihi Varlıkları Koruma ve Geliştirme Derneği'nin başkanlığını yapan Gürsoy, Gürleyik'te ne bir evi, ne de bir barkı olduğunu söyledi. Başkan Halit Gürsoy, 6 kuşak önceden gelen ve 1997 yılında çok uğraş verdiği halde kurtarılamayan dede yadigarı Halit Ağa Konağının yıkılmasıyla birlikte, Gürleyik'te hiç bir ev, arsa ve arazi anlamında bir gayrimenkulünün bulunmadığını sözlerine ekledi. Atalarından gelen ve 2. derece sit alanı ilan edilen konağı koruyup bugünlere getirebilmek için çok çalıştığını anlatan Gürsoy, "İlgili Bakanlıkları, Eskişehir Valiliğine, çeşitli sivil toplum kuruluşlarına çok başvurdum ki bu konak yıkılmasın, bakımı yapılsın. Sit alanında olduğu için tek çivi çakamadık. Ama başarılı olmayınca konak ne yazık ki yıkıldı. Dolayısı ile benim Gürleyik'te hiçbir şeyim kalmadı. Ama çocukluğumun, gençliğimin geçtiği köyüm için manevi borcum var, bunu yerine getirmek ve bir doğa harikası olan doğduğum toprakları korumak için mücadele ediyorum" dedi.
Renkli bir kişiliği olan ve Gürleyik ile ilgili yaptığı etkinliklerle adını Eskişehir ve ülke basınında duyuran Halit Gürsoy. ilkokul eğitimi tamamladıktan sonra Eskişehir'e geldiğini, orta öğrenimini tamamlayıp mobilya imalatında çalıştıktan sonra emekli olduğunu söyledi.
Bir doğa harikası olan Gürleyik'teki tabiat varlıklarını korumak için yıllardır mücadele ettiğini anlatan Gürsoy, şunları söyledi;
DOĞA DENİLİNCE AKLIMIZA MANGAL VE SEMAVER GELİYOR
"Köyümüzde yapılmaya çalışılan HES inşaatı için verdiğimiz mücadeleyi kazandık. Köydeki dere kıyısında mangal ve semaver yakılmaması için başlattığımız çalışma başarılı oldu. Ak Parti Milletvekili Emine Nur Günay'ın da büyük desteği ile artık su kenarlarında mangal, semaver yakılması yasak. Ne yazık ki ülkemizde doğa denilince akla mangal, semaver ve alkol geliyor. Her taraf çöp ve çevreye saçılmış şişeler içinde. Biz buna karşıyız. Doğa ile başbaşa kalmak sanattır ve bunu dünyaya öğreteceğiz. İnsan doğa ile içsel bir yolculuk yapabilmelidir."
KAPALI BORU SİSTEMİ İÇİN MÜCADELEMİZ HENÜZ BİTMEDİ
Halit Gürsoy, Gürleyik Çayı üzerine Kapalı Boru Sistemi kurulmaması için yaptıkları mücadelenin ise ne yazık ki başarısız olduğunu anlattı. Bu sisteme destek veren bazı köylülerin pişman olduğunu, sistemin iptali için açtıkları dava sürecinin sürdüğünü anlatan Gürsoy, "Dernek olarak hukuki başvurumuzu yaparak sistemin iptalini istedik. Bu konudaki mücadelemiz henüz bitmedi. Kurulan sistem önemli derecede bir doğa tahribatına yol açtı. Bunu herkes gördü. Yaklaşık 135 yıllık dut ağaçları kurudu. Bu sistem, yakın vadede buharlaşmanın önüne geçilerek doğal bitki örtüsünün yok olmasına, iklimin ve dolayısıyla Gürleyik'i Gürleyik yapan doğal güzelliğinin kaybolmasına neden olacaktır. Biz, Gürleyik çayını koruyarak, sosyolojik bir dönüşüm sağlamak istiyoruz. Gürleyik'in neden özel konuma sahip olduğunu 332 bitki çeşidi, 31'i endemik anlatır. Bu Avrupa ülkelerinin üzerindedir. Biz suyun çıktığı yerden aşağıya kadar Gürleyik Çayı'nın korunmasını istiyoruz. Bilinçli olan köylülerimiz, halkımız bize destek veriyor. Önceden destek vermeyenler ise şimdi pişmanlar ve bizim yanımızda yer alarak boruların sökülmesini istiyorlar" diye konuştu
BASINA TEŞEKKÜR
Daha önce Gürleyik'e, Türkiye'de sadece Eskişehir'de olduğu varsayılan Basın Anıtı diken Gürsoy, bu kez de Eskişehir'deki köşe yazarları için 2016 yılının Ekim ayında bir anıt dikeceğini belirtti. Halit Gürsoy, bu anıtların, sürdürdüğü mücadeleye destek veren basın mensupları ve yazarlara bir teşekkür ifadesi olduğunu söyledi.
