• BIST 9645.02
  • Altın 2416.205
  • Dolar 32.5833
  • Euro 34.8133
  • İstanbul 20 °C
  • Ankara 24 °C
  • İzmir 27 °C

Tarım Ve Gıda Fuarlarına Fıstık Damgası

Tarım Ve Gıda Fuarlarına Fıstık Damgası
Gaziantep'te 7. Tarım, Tarım Teknolojileri ve Hayvancılık (GAP TARIM) Fuarı ile 12. Gıda Ürünleri ve Ambalaj (GAP FOOD) Fuarı, Başbakan Yardımcısı Mehmet...

Gaziantep'te 7. Tarım, Tarım Teknolojileri ve Hayvancılık (GAP TARIM) Fuarı ile 12. Gıda Ürünleri ve Ambalaj (GAP FOOD) Fuarı, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik'in katılımıyla yapıldı.

GAP Tarım ve GAP FOOD fuarları 4-7 Şubat tarihlerinde açık kalacak. Yapılan konuşmaların ardından Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Bakan Faruk Çelik ve beraberindekiler, fuar alanını gezerek, stantlardaki tarım, tarım teknolojileri, hayvancılık ve gıda ürünlerini inceledi. Fuara katılan Bakan Çelik'i Gaziantep, Şanlıurfa, Kahramanmaraş, Adıyaman, gibi çeşitli illerdeki tarım müdürlüklerinde görevli mühendisler, açtıkları pankartlarla karşıladı. Mühendislerin açtıkları pankartlarda Tarımsal Yayımı Geliştirme (TARGEL) Projesin'deki mühendislerin köyde çalışma zorunluluğunu imzaladığı protokolle kaldıran Bakan Çelik'e teşekkür ifadeleri yer aldı.

Fuar açılışı öncesinde düzenlenen törende, programa katılamayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Lütfi Elvan, çeşitli bakanlar ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu'nun mesajları da okundu.

FISTIK GİBİ ESPRİLER

Açılış programı öncesinde konuşan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, yaptığı fıstık esprisi ile güldürdü. Bakan Çelik, "Fıstık şehrinde olmaktan, fıstık gibi şehirde olmaktan memnuniyetimi ifade ediyorum" diyerek konuşmasına başladı. Bakan Çelik'ten sonra kürsüye çıkan Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek de fıstık esprisine devam etti. Çelik'in konuşmasını sonuna kadar ilgiyle dinleyen Şimşek ise "Fıstık gibi konuşması için değerli bakanımıza teşekkür ederim" diyerek konuşmasına başladı.

BAKAN ÇELİK: "5 MİLYAR HEKTAR ARAZİSİNİN 1.3'Ü KULLANILIYOR"

Tarım, Gıda ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, yaptığı konuşmasında dünyadaki tarım arazilerinin büyük bir kısmının kullanılamadığını söyledi. Dünyanın ve Türkiye'nin tarım konusunda gidişatının kötü olduğunu vurgulayan Çelik, "Üreterek, işimizi, aşımızı, ekmeğimizi büyüterek, ülke ve bölge sorunlarını aşacağız. Bizim petrolümüz, gazımız yok. Doğru. Bizim imkanlarımız var, potansiyellerimiz var. Bir potansiyelde tarım. Tarım açısından hem ülke hem dünya açısından gidişatın iyi olmadığını görüyoruz. Bu nedenle fuar ve teknoloji kavramı önem arz ediyor. Dünyada 5 milyar hektar tarıma elverişli arazinin 1.3 milyarı kullanılabiliyor. Bunun karşısında 2 milyar insan yoksul. 1 milyar insan aç. Tablo bu bir tarafta da israf almış başını gidiyor. Ülkemiz açısından da 24 milyon hektar tarım arazisi var. Bunun 19 milyon civarını kullanabiliyoruz şu anda. Düne göre bugün tarım arazilerimizin durumunun iç açıcı olmadığını kabul etmemiz gerekiyor" dedi.

"HALEN ELİ NASIRLI ÇİFTÇİMİZ VAR"

Tarım arazilerinin kullanılması konusunda uyarılarda bulunan Çelik, yer altı kaynaklarının bulunmamasına rağmen bölgenin toprak ve su gibi değerlere sahip olduğunu ifade etti. En önemli değerin ise eli nasırlı çiftçilerin olduğunu vurgulayan Çelik, "Betonlaşma, yapılaşma, sanayileşme gerekli mi gerekli. Bu tarım arazilerini kullanırken ne kadar dikkatli olmamız gerektiği açısından söylüyorum. Ne kadar dikkatli olmamız ve hassas bir davranış içerisinde olmamız gerektiğinden söylüyorum. Türkiye'nin ithalat ve ihracatta tarım ürünleri ile ilgili rakamlarına baktığımız zaman ne kadar hassas bir davranış içerisinde olmamız gerektiğini görüyoruz. Evet petrol, doğalgazımız, yer altı benzer zenginliklerimiz yok ama halen toprağımız, halen tarımımız var, halen eli nasırlı çiftçimiz var. Bu imkanlarımızı en rasyonel şekilde değerlendirmemiz gerekiyor" dedi.

Çelik, Sanayi Devrimi'nden günümüze Türkiye'nin önemli tarım sektöründe bilgi, teknoloji ve üretim anlamında önemli bir mesafe kat ettiğini kaydetti. 1930'lı yıllarda tarımsal ekipman ile ilgili ithalatların yapıldığı dönemde, ufak çaplı üretim ve imalatların da başladığını hatırlatan Çelik, 1936 yılında 1308 olan traktör sayısının bugün 1 milyon 240 bini aştığını söyledi.

"MERAKLA SON GELİŞMELERİ İZLİYORUZ"

70-80 yıl içerisinde Türkiye'nin bugün bugün 67 bin traktör üretimi gerçekleştiren ve bunun 17 binini ihraç eden bir ülke konumuna ulaştığını vurgulayan Çelik, son yıllarda baş döndüren bir teknolojik değişimin yaşandığını ifade etti. Çelik, "Geri gittiğimiz zaman balyalar makinelerle gerçekleşecek, fidanlar makinelerle dikilecek, inekten süt makinelerle sağılacak" denseydi, herhalde hiç kimse inanmazdı. Bugün baş döndürücü bir değişim yaşanıyor. Topraksız bitki üretimine geçmiş bulunuyor. Yarın ne olacak, gelecekte ne olacak, bunu hepimiz merakla son gelişmeleri izliyoruz. Teknolojik gelişmelerin tarım sektörüne adaptasyonu son derece önemli. Verimli ve rekabetçi tarımsal faaliyetten yanaysak mutlak süratle bu teknolojik adaptasyonu gerçekleştirmek zorundayız" ifadelerini kullandı.

"BİLGİ VE TEKNOLOJİ HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR"

Çelik, tüm dünya için bilgi ve teknolojinin çok önemli olduğunu belirterek, "Tarımsal üretim için güneş ve su ne kadar önemliyse, inanın onun kadar önemli olan bilgi ve teknolojinin devrede olmasıdır. Bilgiyi öncü yapmazsak, teknoloji ile bütünleştirmezsek, geleneksel anlamda bu işi sürdürmemiz ve dünya piyasalarında rekabetçi anlayışında var olmamız, takdir edersiniz ki mümkün olmayacaktır. Örnek olursa, açık sulama yerine basınçlı sulamayı daha da yaygınlaştırırsak, ortalama yüzde 30 oranında verim artışı söz konusu olacaktır. Bununla ilgili teşvik ve destekler var. Geliştirmemiz gerekiyor. Söz konusu verim artışı, sıradan bir artış değil. Teknolojinin geldiği nokta açısından gübre miktarını bitkinin ihtiyacını verebilen teknolojiler bugün piyasada. Böyle bir teknolojiyi ortaya koyduğunuz zaman ne kadar taban gübresi gerektiğini bizzat ayarlamasını kendi ayarlıyor. Bunu uyguladığınız zaman yüzde 40'lık tasarruf ortaya koyuyor. Bilgiyi üreten, kullanan ve sektörlerde devreye koyan, bunu nitelikli insana dönüştüren ülkeler tabi ki önde olacaktır. O ülkeler öncü ülkeler olarak, zikredilecektir" diye konuştu.

KÖYE DÖNÜŞ ÇAĞRISI

Bakan Çelik, tarımın sadece emekli olanların vasıfsız insanların uğraştığı bir alan olmaması gerektiğini söyleyerek, yeniden insanların kentten köye dönüş yapmalarını istedi. Tarımda gençlerin de büyük önem taşıdığını anlatan Çelik, "Üzüldüğüm bir olay, tarım sanki vasıfsız emekli olanların uğraştığı bir alan olarak algılanması kabul edilebilir, bir anlayış değildir. Gençliğe çok önem veriyoruz. Gençlere çok destek vereceğiz. Köye önem veriyoruz. Köy önemli, hepimiz köyden geldik. Şehirleri imara açarsak, köyü terk edersek nereden doyacaksınız. Köyü terk et ama şehirlerde yaşanmaz hale geliyor. Bu doğru bir gidişat değil. Bunun için köye dönmemiz gerekiyor. Meralar arazilerin en güzel şekilde değerlendirilmesi ve ülke ekonomisine katma olarak dönmesi konusunda, bu işin yalnız bir emeklinin işi değil, gençlerin de işi olduğunu yeni bir bakış açısıyla oturtturmamız gerekir. Köylü, e kızda vermeyiz köylüye. Böyle bir yaklaşım olamaz. Bu mantaliteden anlayıştan çıkmamız gerekir. Bu bakış açısı değişirse çok şey değişir" ifadelerine yer verdi.

"ÇİFTÇİ YURT DIŞINDA YORULMAYACAK"

Çelik, gıda ithalatı konusunun ülke gündeminden kaldırmak için yoğun çalışma içerisinde bulunduklarını belirterek, bu konuda herkesin üzerine düşenini yapması gerektiğini söyledi. TİGEM arazilerinin damızlık ve tohum yetiştiriciliğinin adresi olacağını belirten Çelik, çiftçileri yurt dışında yormayacaklarını ifade etti. Çelik, "Gıda ithalatı kavramını birlikte çalışırsak, büyük dayanışma içerisinde olursak, ülkenin gündeminden kaldırabiliriz. Türkiye'nin gıda ithalatını konuşması doğru mudur? Doğru değildir. Doğru işleri yaparsak, bu kavram bizim gündemimizden çıkabilir. Ette sütte, tohumda, hayvancılıkta mutlak süretle kaliteyi yakalamak zorundayız. Hepimize düşen sorumluluklar var. Her alanda olduğu gibi tarım alanında da 10-12 yılda ciddi başarılar, mesafeler alınmıştır. Önümüzdeki dönem içerisinde TİGEM arazileri, damızlık ve tohum yetiştiriciliğin adresi olacak. Çok yaygın bir şekilde, Gaziantep'li üreticimiz damızlık talebinde bulunuyorsa, gidip TİGEM'den bunu temin edebilecek. Onları yurt dışı kapılarında gezdirmeme ve yormama anlayışını oturtacağız" diye konuştu.

PİYASA DÜZENLEYEN KURUMLARA DESTEK

Çelik, Et Süt Kurumu gibi kurumların piyasadaki düzenleyici, regilasyon görevlerini çok daha sağlıklı yapabilmeleri konusunda her türlü desteği vereceklerini kaydetti.

Tarımsal desteklerin AK Parti iktidarları döneminde ivme kazandığını anlatan Çelik, "Önümüzde havza bazlı destekleme modellerine geçeceğiz. Ne nerede, ne zaman, ne kadar ekilecek. İthalatımız, ihracatımız ne. Tüm bu veriler. Su kaynaklarımız ne. Toprakla suyun buluşması nerede gerçekleştiriyoruz. Hangi ürün hangi toprak için elverişlidir gibi çalışmalarımızı son aşamaya getirmiş bulunuyoruz. Üretimin planlanması, sözleşmeli üretim gibi konular hassalıkla durduğumuz konular olduğunu belirtmek istiyorum" dedi.

RUSYA KRİZİ

Çelik, Rusya krizi sonrasında Pazar çeşitliliğinin önemini ortaya çıkardığını ifade etti. Tüm müteşebbislere, çağrıda bulunan Çelik, "Tarımsal ürünlerde pazar çeşitliliğimiz önemli. Son günlerde bazı sorunlar yaşıyoruz. Birkaç ülkeyle sorun yaşıyorsunuz, tümden tarım ekonomisini etkiliyor hatta diğer alanlarda da etkisini görüyoruz. Pazar çeşitliliği konusunda, Daha bir yoğun bir şekilde, gerek ticaret müşavirlerimiz, büyükelçilerimiz, baş konsoloslarımız, müteşebisslerimiz birlikte hareket etmemiz, tüccar mantığında dünya piyasalarında var olmamız gerekiyor" dedi.

HEMEN ULAŞILABELECEK PAZARLAR

Çelik, Türk müteşebbislerin hemen ulaşabileceği Suudi Arabistan ve Katar gibi yeni pazarların bulunduğunu söyledi. Çelik, "Suudi Arabistan, bakliyatın yüzde 40'nı Avusturalya'dan temin ediyor. Şyüzde 11'ni bizden temin ediyor. Katar'ın kanatlı talebi 230 milyon dolar civarında. Bunun yüzde 56'sınıı Brezilya'dan temin ediyor. Bunlar bizim hemen ulaşabileceğimiz pazarlar. Pazar çeşitliğini sağlamamız gerekiyor. Fuarların, üretimin amacı pazardır. Bunlar pazarla birlikte anlam kazanacaktır. GAP bünyesinde tarımsal ürünlerde, tarımsal endüstriye geçiş ve markalaşmaya yönelik çalışmalar önem arz ediyor. Filan ülkenin peyniri deniliyor. Bizim peynirimiz var, kaşarımız var. Bizim bir çok tarımsal ürünümüz var. Bunların markalaştırması konusunda tabiî ki, oluşturacağımız ve yapacağımız çalışmalar önümüzdeki dönem açısından büyük önem arz ediyor" diye konuştu.

"TARLADA SICAKTAN KAVRULAN ÇİFTÇİNİN KAZANDIĞI ÖNEMLİ"

Gıdanın güvenliği konusundaki hassasiyetimiz artarak devam ediyoruz. Vatandaşımızın sofrasına sağlıklı gıda gelmesi konusunda öteden beri sürdürdüğümüz yoğun denetimler devam edecek. Ondan bir şüphe yok ama gıda güvenliğinin yanında gıda fiyatlarının da önemli olduğunu ifade etmek istiyorum. Çiftçimiz Çiftçimiz, üreticimiz kazansın eyvallah. Tarla ve raf fiyatına baktığımız zaman inanın insanın aklı almayacak bir tablo ile karşı karşıya olduğumuzu belirtmek istiyoruz. Pazarda başka bir dünya, rafta başka bir dünya ve tarlada başka dünya var. Esas bu işin emeğini çeken, yazın 40 derece sıcakta kavrulan çiftçinin ne aldığı önemlidir. Helali hoş olsun ona. Aradaki bu zinciri kabullenmek mümkün değil. Gıda fiyatlarındaki bir çok üründeki spekealtif artışların da takipçisi olduğumuzu, bilimsel bir şekilde üzerine gidip, bu zinciri kısaltma, zincirdeki aksaklıkların giderilmesinde ise takipçisiyiz. . İnsanlığın geleceği tarımdır. Rekabetin sağlanması, ciddi katkı sağlıyor. En başta çiftçiyi teknoloji ile buluşturuyor. Verimli hale getirilmesinde katkı sağlıyor.

BAKAN ŞİMŞEK: "VERİMLİLİK DÜŞÜK"

Başbakan Yardımcısı Mehmet şimşek ise Bakan Çelik'in doğru tespitlerinin bulunduğunu söyledi. Dünya nüfusunun 10 milyara yaklaşmasına rağmen tarım sektöründe verimliliğin düşük olduğunu belirten Şimşek, "Tespitleri son derece doğru ve yerinde. Gerçekten tarım sektörü en kritik sektörlerin başında gelmektedir. Dünya nüfusu 10 milyara doğru çıkıyor. Böyle bir dönemde bizim tarımda daha çok bilgi ve teknolojiyi kullanarak, tüm insanlığın ihtiyacını karşılamak için bir çaba içerisine girmemiz gerektiği çok açık. Maalesef ülkemizde tarım sektörümüzün verimliliği çok düşüktür. Verimliliğin aynı tarladan aynı çalışan başına daha çok üretimin yolu bilgi ve teknolojidir. Türkiye'de tarım sektöründe çalışan nüfusun toplam nüfusa oranı yüzde 20'dir. Yani 4'te biri tarımda çalışıyor gibi gözüküyor ama dörtte birinin tarıma katkısı yüzde 7-8 civarında. Zaten Türkiye'de verimlilik düşük. Tarım sektörünün, Türkiye ekonomisi açısından verimliliği de, Türkiye'deki düşük verimliliğinin de üçte biri civarında. Dolayısıyla hakikaten bilgi ve teknoloji çok önemlidir. Tarım sektörünü destekliyoruz. Tarım desteklenmesi lazım. Desteklemeye devam edeceğiz. Bu desteklerin rasyonel olmazı çok önemli" ifadelerini kullandı.

TARIMA 45-50 MİLYAR DESTEK

Tarıma devletin dolaylı ve doğrudan 45-50 milyarlık destek verdiğini hatırlatan Şimşek, "Ciddi bir destek. Doğrudan destek de bu sene muhtemelen 17-18 milyarın altında olmayacak.Biz gübrede, yemde, KDV'yi sıfırladık. Yine doğrudan destekler var. Düşük faizle çok ciddi krediler var. Tarımda çok mesafe kat ettik. Tarımsal Gayri Yurt İçi hasılada, hasılada 11. sıradaydık. 7. Sıraya geldik. Avrupa'da dördüncü sıradan birinci sıraya geldik. Bu potansiyelimizi iyi kullandığımız anlamına gelmiyor. Yapılacak çok şey var" dedi.

REFORM ÇAĞRISI

Tarım alanında da ülkede ciddi reformlar yapılması gerektiğini anlatan Şimşek, "Reform yapmamız lazım. Tarımda da reforma ihtiyacımız var. Ak Parti hükümetleri reformist bir söylem, program ve eylemle yoluna devam etmektedir. Her alanda olduğu gibi Tarım sektöründe de önemli reformları inşallah başarırız" diye konuştu.

"5 MİLYON HEKTAR ARAZİ TOPLULAŞTIRILDI"

Şimşek, yakın dönemdeki en önemli reform Miras yoluyla tarım arazilerinin bölünmesini engelleyen bir toplulaştırma olduğun belirtti. Babasının da arazileri olduğunu ve mağduriyet yaşadıklarını hatırlatan Şimşek, toplulaştırma ile 5 milyon hektarlık tarım arazisinin toplulaştırmasının gerçekleştiğini 2 milyon hektarlık alanda çalışmaların devam ettiğini ifade etti. Şimşek, çalışmalarda 14 milyon hektar alanda ölçek büyüme ve toplulaştırma yapılacağını ifade etti.

"İSRAİL MİNNACIK BİR ÜLKE"

Türkiye'nin tarım ve suda büyük bir potansiyeli varken, şuanda potansiyelin çok altında bulduğunu vurgulayan Şimşek, İsrail'in coğrafi anlamda küçük bir ülke olmasına rağmen çok yüksek tarım ihracatı bulunduğunu kaydetti. Şimşek, "Türkiye'nin rekabet üstünlüğe sahip olduğu nadir sektörlerden bir tanesi tarımdır. Bizim oraya odaklanmamız, kaynakları doğru kullanmamız lazım. Reformlarla bunu başarmamız lazım. İsrail, minnacık bir ülkedir. Coğrafya olarak, küçücük. Tarımsal ürün ihracatı büyük. Doğru düzgün arazi yok. Bizim bilgi ve eğitime, insana önem vermemiz gerekiyor. Yer altı kaynakları belirleyici değildir. Etrafımızda bu kadar yer altı kaynaklarına rağmen, İMF'ye el açan komşularımız var. Bunların sayısı da artacak.Ne parayı yönetiyorlar, ne de başka bir şeyi" dedi

"YER ALTI KAYNAKLARIMIZIN OLMAMASI BELKİ ŞANSTIR"

Şimşek, Türkiye'de yer altı kaynaklarının olmamasının şans olabileceğini ifade ederek, "Biz ülke olarak, yer altı kaynaklarımızın olmaması belki bir şanstır. Hiçbir şekilde sorun değildir. Tüm mesele önceliklerimizi doğru saptayıp, var olan imkanlarımızı doğru şekilde kanalize etmemiz ve hareket etmemizdir.

Şimşek, fuar ile ilgili önerilerinin ardından ise Gaziantepli yatırımcı ve müteşebbislere tavsiyelerde bulundu.

YÜKSELEN GRAFİK

Akkort Fuarcılık Yönetim Kurulu Orhan Akkaya, "bizim temel amacımız üretici firmalarla ile çiftçileri aynı çatı altında birleştirerek bölgenin mevcut potansiyelini değerlendirip sektöre katkıda bulunmak. GAP Tarım ve GAP FOOD fuarların sayesinde ziyaretçilerimiz en son gelişmeleri teknolojileri ve yenilikleri yerine görme kıyaslama şansına sahip olmaktadırlar. Bu fuarlar, Türkiye'de çok fazla tarım fuarı olmasına rağmen kıymetli oda dernek ve müdürlüklerimizin de katkılarıyla her geçen yıl toplam kullanılan metrekare ve ziyaretçi bazında sürekli yükselen bir grafik sergilemiştir. Bu fuar çerçevesinde bizim gerçekleştirdiğimiz organizasyonda Gaziantep ve çevre illerden çok sayıda köylü ve çiftçi toplu taşıma araçlarıyla fuarımıza getirilmektedir" dedi.

"GIDA SEKTÖRÜNÜN ÖNEMİ ARTIYOR"

Gaziantep Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Vekili Adnan Ünverdi, her geçen gün Gıda sektörünün öneminin arttığına işaret ederek, "Sanayi şehri Gaziantep'te gıda ve tarım sektörünün önemli markalarından buluşturan bu iki önemli fuarın açılışının gururunu hep beraber yaşıyoruz. Tarım hayvancılık ve gıda sektörü Türkiye'de son dönemde önemi daha iyi anlaşılan sektörler arasında yer alıyor. En önemli nedenlerinden biriside büyüyen nüfusunun hızla artıyor olmasıdır. Tarımsal alanların daralması su kıtlığı ve küresel ısınmanın yol açtığı olumsuzluklar tarım gıda sektörü en stratejik sektör haline getirilmiştir. Önümüzde ki dönemlerde gıda sektörünün önemi giderek daha da artacağını düşünüyorum. Fuarlar şehri olma yolunda hızla ilerleyen kentimiz yılda 20-25 fuar düzenlemeye hedefliyoruz. Gaziantep gıda sanayi oluşturdu katma değerin yanı sıra Türkiye toplam kapasite üretimi açısından ilk sıralarda bulunuyor. Sanayiciler olarak daha fazla çalışarak kentimiz ve ülkemiz adına daha da büyümesi ve gelişmesiyle katkı sağlamak konusunda azimliyiz" diye konuştu. Gaziantep Vali Vekili Halil Uymaz, ise Gaziantep'te 680 bin 280 hektarlık arazi yapısını 361 bin 806 hektarı tarım alanı olduğunu bunun 148 bin 434 hektarının sulanabilir arazi olduğunu kaydetti. Bu arazinin sadece 56 bin 673 hektarlık bölümü sulandığını belirten Uymaz, Antep fıstığından rekoltesinin ise 53 bin ton nu ifade etti.

Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ise Faruk Çelik'e destek ve başarılı çalışmaları nedeniyle teşekkür etti. Şahin, "Tüm bakanlıklarda gösterdiğiniz yüksek performans nedeniyle toprak emin ellerde, Bizim için çok önemli. Yıllardır devam ediyoruz. Çadırlar altında başlattığımız fuarlarda kurumsal alt yapı oluşturduk. Biz hepimiz fıratın çocuklarıyız. Su ve toprak, buradaki medeniyetleri yaşattı. Bizim madenimiz, petrolümüz topraktır. Toprak bizim için yar, nefes, hayat. Bizim için tarım ve tarımın yanında olacak desteklemeler yararlı. Toprağın verdiği bereket, aroma bizi bu noktaya getirdi. Toprağın bereketi geldikçe rekabet gücünü arttıracağız, atalarımızın bize bıraktığı mirasın hakkını teslim etmiş olacağız" ifadelerini kullandı.

Tarım Ve Gıda Fuarlarına Fıstık Damgası

Tarım Ve Gıda Fuarlarına Fıstık Damgası

Tarım Ve Gıda Fuarlarına Fıstık Damgası

Tarım Ve Gıda Fuarlarına Fıstık Damgası

Kaynak: Haber Kaynağı
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim