Tarık Toros, Medialog Platformu tarafından Taksim’de bir otelde düzenlenen toplantıya katıldı. Toplantıya Toros’un yanı sıra İngiltere Başkonsolosu Leigh Turner, Hollanda İstanbul Başkonsolosu Robert Schuddeboom, Çek Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Dr. Petr Mares, Fransa İstanbul Başkonsolos Yardımcısı Aurelien Maillet, İtalya İstanbul Başkonsolosu Federica Ferrari Bravo, gazeteci yazar Ergun Babahan ile çok sayıda yabancı gazeteci katıldı.
TÜRKİYE'NİN DURUMU BUDUR!
Toplantıda konuşan Tarık Toros, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hoşuna gitmeyen yargı mensuplarını hedef gösterdiğini söyledi. Toros, şunları söyledi: “Sayın Cumhurbaşkanı, yargı mensuplarının sevmediği, hoşuna gitmeyen bir karar verdiklerinde hepsini paralel bir yapının unsuru olarak itham etmekte. Dolayısıyla Sayın Cumhurbaşkanı'nın hangi yargı kararına nasıl analiz yaptığını ve hangi yargı kararını nasıl karşıladığı konusunda sağlıklı bir değerlendirme yaptığı kanısında değilim. İki senedir hoşuna giden yargı ve emniyet kararlarını alkışlamakta, hoşuna gitmeyen kararlarla ilgili bu kararı alanları itham ederek hedef göstermektedir. Daha sonra da bunlar sürülmekte, açığa alınmakta, emekli edilmekte yada tutuklanmaktadır. Türkiye hukuk devletiyse hukukun aldığı tüm kararların yanında olmak icabeder. Bir kısmını beğenip bir kısmını beğenmeme durumunda değiliz. Buna da en başta cumhurbaşkanının riayet etmesi gerekiyor. Bugün hanginizin ülkesinde onlarca savcı ve hakim aldıkları kararlardan dolayı tutuklu? Bana örnek verebilirseniz bende bu bütün söylediklerimden vazgeçeyim. Bir hayvanat bahçesi örneği var. Hayvanat bahçesini gezmek serbest ama aslanların kafesi açık. Türkiye’nin durumu budur.”
Kayyum Hasan Ölçer’in kendisine itiraz eden çalışanların iş akitlerini feshetme yönteminin Türkiye’de uzun yıllar önce son bulduğunu ifade eden Toros, sözlerini şöyle sürdürdü: “İçeriden çok fazla bilgi alamıyoruz. Arkadaşlarımızın ancak sosyal paylaşımlarından bilgi alabiliyoruz. Binaya giriş çıkışlar bariyerler gölgesinde gerçekleşiyor. Keyfi bir durum var. Personeli kimi zaman alıyorlar kimi zaman almıyorlar. Hiçbir şekilde yetkilendirilmemiş kayyum, arkasındaki polis gücüyle yazı işlerinde toplantılar yapıyor. Ve yetkisi olmamasına rağmen Türk iş hukukunda kalmayan kendisine itiraz eden herkese senin iş akdini fesh ettim biçiminde çıkışıyor. Türkiye’de böyle bir işe son verme biçiminin son bulalı uzun yıllar oldu. 8 yıldır yöneticilik yapıyorum milletin ortasında bana itiraz eden hiçkimsenin yüzüne doğru senin iş akdini fesh ettim demedim. Çünkü bu mümkün değil. Ama onlarca kişiye iş akitlerinin fesh edildiğinin tebliğ edildiğini biliyorum. Benim işime ana kumandada yayın yaparken bir a4 kağıdı bile diyemeyeceğim ambalaj kağıdı gibi bir kağıda 5 kayyumun imzasıyla ‘Tarık Toros görevlerinden alınmıştır’ diye bir yazı gördüm. Benden imza almadılar. İnsan kaynakları aracılığıyla tebliğ etmediler. Kaldı ki o kayyumlar yok hükmündedir dolayısıyla onun ne manaya geldiğini bilmiyorum.”
