Jane Birkin’den stil ikonu olarak bahsederken, kızları Charlotte Gainsbourg ve Lou Doillon’ın da aynı şekilde anılması gerektiğini belirtmeden geçemeyiz. Üçü de hemen hemen her kadının özendiği zahmetsiz Fransız stilinin çekiciliğini taşıyor.
Elbette her biri kendi kişiliklerinde öne çıkan özellikleri tarzla harmanlayarak ayrı görünümler yansıtıyor.Jane Birkin, ilk çıkışını 1966 yılında Michelangelo Antonioni’in tartışmalı filmi BlowupW’da bir modeli canlandırarak yaptı. Londra’da doğmuş ve büyümüş olmasına rağmen, oyunculuk, modellik ve şarkıcılıktan oluşan kariyerine başlamak için Paris’e taşınmaya karar verdi. Slogan adlı filmde kadın ana karakter rolünü kaparak, yok denecek kadar az Fransızcasına rağmen, Serge Gainsbourg ile tanışmış oldu.İkili zaman kaybetmeden bir ilişki yaşamaya başladılar ve pek çok müzikal işbirliklerinden ilki olan “Je t’aime… moi non plus” şarkısını kaydettiler.
Birkin’in seksi inlemeleri üzerine oturan erotik sözler gerçek bir patlamaya neden oldu. Çoğu için parça, radyoda yayınlanmak için fazla müstehcen bulunsa da bu düşünce aynı zamanda tüm Avrupa’ya yayılması için son derece kuvvetli bir reklam da oldu.1971’de Birkin ve Gainsbourgs çiftinin kızları Charlotte dünyaya geldi. İkili 1980’de ayrıldı ve Birkin 1982’de yönetmen Jacques Doillon’dan ikinci kızı Lou’yu doğurdu.Filmlerde rol almaya ve müzikle uğraşmaya devam eden Birkin, zamanla bir Fransız ikonu haline geldi. Rol kabiliyeti için pek çok kez Cesar Ödülleri’ne aday gösterildi ve Francoise Hardy, Feist, Franz Ferdinand gibi ünlü müzisyenlerle işbirliği yaptı.Her şeye rağmen, en çok 1984’de yaratılan Hermes Birkin çantasına verdiği ilhamla hatırlanır. Çantanın, modaevinin baş tasarımcısının Jane’i bir uçağa binmek üzere çantalarıyla boğuşurken havaalanında görmesi üzerine tasarladığı söylenir. Ve piyasaya çıktığından beri moda sektörünün en pahalı ve en çok satılan aksesuarlardan biri halin gelmiştir.
Gerekli miktarı gözden çıkarmak yetmiyordu üstelik, bir listeye isim yazdırmak ve yaklaşık iki sene beklemek de lazım bu çantaya sahip olabilmek için.Jane Birkin’in stili Fransız modasının özeti gibidir. Yataktan çıkıp saçlarını eliyle şöyle bir düzeltmiş ve etrafa saçılmış kıyafetlerden bir kaç tanesini rastgele seçip üzerine geçirmiş kadar basit ama bir o kadar da şık… Bu umursamaz hipi tavrı, imzası haline gelen kaküllü saçları ile birleştiğinde 1960’ların doğal güzelliğini ortaya koyuyordu.
