• BIST 9050.24
  • Altın 2295.671
  • Dolar 32.3229
  • Euro 35.1342
  • İstanbul 19 °C
  • Ankara 21 °C
  • İzmir 26 °C

Slow Food Avrupa Üyesi Ursula Hatson:

Slow Food Avrupa Üyesi Ursula Hatson:
Dünyanın zeytin coğrafyalarında düzenlediği toplantılarla uluslararası köprüler kurmayı hedefleyen "Slow Olive", Balıkesir'in Ayvalık ilçesinde devam...

Dünyanın zeytin coğrafyalarında düzenlediği toplantılarla uluslararası köprüler kurmayı hedefleyen "Slow Olive", Balıkesir'in Ayvalık ilçesinde devam ediyor.

17 Nisan tarihine kadar sürecek olan programa Fransa, Tunus, Ürdün, Lübnan, Filistin, Fas, Yunanistan, İtalya, İsrail, İspanya, Portekiz ve Türkiye'den üretici, aktivist, basın mensubu, aşçı ve akademisyenlerden oluşan 60 kadar delege katıldı. Slow Food Avrupa Üyesi Ursula Hatson organizasyonun içerisinde bulunmaktan duyduğu memnuniyeti ifade ederek, Slow Food'u Akdeniz kültürünün biyo çeşitliliğinin yanı sıra tüm insanlık için tarımın ve kültürün geliştirilmesi alanında dev çalışmalar yaptığını kaydetti.

Barış ve zeytinin bir arada olmasına rağmen yaşlı zeytin ağaçlarının imha edilmesi kültürel değerleri de yok etmekte olduğunu savunan Hatson, "Almanya'da nispeten gıda bolluğu var. Dünyanın dört bir yanından binlerce çeşit gıda ürünü geliyor. Oysa bu durum hiçte sağlıklı değil. Avrupa'da 81 milyon kişi iyi gıdaya erişemiyor. Avrupa'da obezite hızla yükseliyor. Bu yüzden de zirai gıdaların tüketilmesi çok önemli. Ancak söz konusu zirai gıdaların üretilmesi sırasında yer üstü ve yer altı suları hızla kirletildiği için üretim alanında yaşanılan çok ciddi sıkıntılar var. Bu durum verimli topraklarda destinasyon kaybına neden olabiliyor" dedi.

Dünyada biyo çeşitliliğinin hızla daralmasının insanlık geleceğini yok edebileceğinden endişeli olduklarını ifade eden Ursula Hatson, "Gıdanın bağımsızlığı fertlerin değil, toplumların en büyük sorunudur. Küresel bir ağın oluşması ve yerel bileşenlerin bir araya geldikleri bir network gelecekte uluslararası anlamda çok önemli olacaktır" diye konuştu.

Slow Food Biyoçeşitlilik Vakfı Başkanı Pierro Sardo konuşmasını İtalyanca yaptı.İtalya'da peynir ve şaraplara önem verdiklerini ancak zeytine gerektiği önemi vermediklerini belirten Sardo, "Oysa dünyada zeytin ağacı açısından İtalya çok şanslı. Sadece 100 yaşını aşmış durumda olan 7 bin adet zeytin ağacı var. İtalyan zeytinyağı dünyada bir numara, ama ne yazık ki son yıllarda bakıldığında biyo çeşitliliğe gereken önem verilmediği için zeytinyağı üreticisi başka sektörlere yönelmeye başladı. Zeytinyağı üretiminden çıkmaya başladı ve böylelikle İtalya'da zeytinyağı üretiminde hızlı bir daralma yaşandı. Bu dolayısıyla dünya zeytinyağı piyasasını olumsuz yönde etkiledi" dedi.

Petrol ile zeytinyağının birbirinden farklı olduğunun altını çizen Sardo, "İtalyanlar olarak en büyük hatamız elimizde zeytinyağı gibi değerli bir ürün varken, bizler farklı üretim alanlarına kaydık. Oysa çocuklarımıza zeytin ağacının önemini ve zeytinin çeşitliliğini anlatmadık. Anlatamadık. Şimdi ise gerçeği görünce üreticimizi yeniden zeytinyağı üretimine çekebilmek için çabalarımız oluyor. Şimdi üreticilerimize ve gelecek nesillere zeytin ve zeytin çeşitliliğini ve bu çeşitliliğin İtalyan ekonomisine daha çok kazandırılması için çabalarımız sürüyor" ifadelerini kullandı.

Küreselleşmenin uluslararası ekonomi adına önemli olduğunun düşünüldüğünü belirten Sardo, "Belki bazı piyasalar için bu geçerli olabilir. Ama bugün bakıldığında Avrupa genelinde süt üreticiliği aşırı şekilde daralmış durumda. Belki de bunun en büyük nedeni globalleşen dünyanın lokal üreticilere olumsuz yansımasıdır" diyerek, bu faaliyetten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Ayvalıklı zeytin üreticilerinden İklim İçin Kampanyası aktivisti Ömer Madra, zeytinin tarihçesini anlatırken, yazar Artun Ünsal, Türkiye'nin bir zeytinyağı ülkesi olmadığını savundu.Türk insanının et yemeyi seven bir toplum olduğunu kaydeden Artun Ünsal "Bu yüzden de hiç kimse kimseyi aldatmasın. Bugün Yunanistan 20 kilo, İtalya 30-40 kilo kişi başı yağ tüketirken, ülkemizde zeytinyağı tüketimi sadece 1 litre civarında. Hal böyleyken zeytinyağı ülkesi olduğumuzu söyleyebilmemiz mümkün değildir. Dünyanın en pahallı benzinini yakan, dünyanın en pahallı etini yiyen bir ülkeyiz. Ama zeytinyağı bize pahalı geliyor" dedi.

Cunda Kültür Merkezi, Taksiyarhis Anıt Müzesi ve Cunda pazar meydanı dahil olmak üzere ilçenin birden fazla noktasında gerçekleşecek etkinliklerin arasında çocuklar için atölyelerden film gösterimlerine, gastronomik sunumlardan panellere kadar çeşitil faaliyetler yapıldı.

Slow Food Avrupa Üyesi Ursula Hatson:

Slow Food Avrupa Üyesi Ursula Hatson:

Slow Food Avrupa Üyesi Ursula Hatson:

Slow Food Avrupa Üyesi Ursula Hatson:

Kaynak: Haber Kaynağı
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim