• BIST 9693.46
  • Altın 2496.161
  • Dolar 32.4971
  • Euro 34.5977
  • İstanbul 14 °C
  • Ankara 13 °C
  • İzmir 16 °C

Sevinç: "Darbe Anayasasıyla Yönetilmek Utanç Verici"

Sevinç: "Darbe Anayasasıyla Yönetilmek Utanç Verici"
Gazeteci-Yazar Veysel Sevinç, Türkiye'nin mevcut darbe anayasasıyla gelişmiş ülkelerin seviyesine ulaşamayacağını ifade ederek, yeni anayasanın ülke...

Gazeteci-Yazar Veysel Sevinç, Türkiye'nin mevcut darbe anayasasıyla gelişmiş ülkelerin seviyesine ulaşamayacağını ifade ederek, yeni anayasanın ülke için büyük bir ihtiyaç olduğunu söyledi.

Darbe anayasasıyla yönetilen hiçbir ülkede demokrasiden söz edilemeyeceğini ifade eden Sevinç; "Cumhuriyet tarihi boyunca neredeyse her 10 yılda bir modern veya post modern darbelere maruz kalan bir ülkede hiç kuşkusuz demokrasiden söz edemeyiz. Darbeler neticesinde oluşan toplumsal travmalar hala varlığını koruyorsa, hala siyaset mekanizması darbe anayasası ile çözüm üretemez bir konumdaysa, bu yeni bir anayasanın ne denli ihtiyaç olduğunun bir göstergesidir. Partilerin lağvedildiği, parti liderlerinin askeri gözetim altında tutulduğu bir dönemde, aydınların askeri vesayet altında kalmadığını, yapılan anayasanın demokratik ve hukuk normları çerçevesinde tasarlandığını düşünmek ciddi bir yanılgı olur. 1982'de Danışma Meclisi tarafından hazırlanan Anayasa, Kenan Evren diktasıyla halk oylamasına gidilmiş olsa da bu oylamada %91.37 evet oyuna karşılık, %8.63 hayır oyuyla kabul edilen anayasayı halk değil, askeri telkinler belirlemiştir. Bu nedenle sivil olmayan, postal gölgesinde yazılan bu anayasayla günümüz sorunlarına çözüm bulmak olanaksız olduğu gibi, darbe anayasasıyla bir ülkeyi yönetmek de o ülkenin vatandaşlarına yapılan en büyük zulümdür" dedi.

"TABANLARININ HEPSİ DARBE MAĞDURU"

Yeni anayasanın tüm siyasi tabanların kanayan yarası olduğuna dikkat çeken Sevinç; "Tüm siyasi partilerin tabanı darbe mağduruyken, yeni anayasa konusunda liderlerin çözümcül bir anlayış sergileyememesi manidar bir durum. Bu ülkede sağcısıyla, solcusuyla, toplumun tüm ideolojik gruplarıyla herkes darbe mağduru oldu. Kan kusturan, postal yalatan darbelerin anayasasıyla muasır medeniyetler seviyesine ulaşmak bir kenara dursun, Türkiye üçüncü dünya ülkeleriyle anılmaktan öteye bir yere varamaz. Bugün mecliste bulunan dört siyasi partinin tabanı da darbe mağduruyken, yeni anayasa sürecine katkı koymak yerine masadan kaçmaları en başta partilerin kendi tabanına karşı saygısızlığının göstergesi olur" diye konuştu.

"'ORDU GÖREVE" SÖZLERİ HAFIZALARDA YER ALIYOR"

Türkiye'de ordunun belli zamanlarda sivil iradeye karşı kullanıldığını ifade eden Sevinç; "Türkiye'de gerçek demokrasiyi hazmedemeyen iç ve dış kesimlerin ilk başvurduğu adres genelde askeri erkan olmuştur. "Ordu göreve" sözü ise hep kötü anıların canlanmasına sebep olmuştur. TSK'nın tabanında darbeler pek karşılık bulmasa da, bazı muvazzaf ve emekli olanlarda bu girişim her zaman bir heyecan uyandırmıştır. Ülkeyi kontrol altında almak amacıyla 1960'dan bu yana, ya hükümetler alaşağı edilmiş ya da bazı yasaların Meclisten geçmesi engellenmiştir. Tüm bunlar yapılırken halkın iradesi daima saf dışı kalmıştır. Bunu modern- post modern tüm darbelerde görmek mümkündür. Seçilmiş bir hükümeti itibarsızlaştırarak yok etmeye çalışan bu tür kirli girişimlerin, seçilmemişlerin hegemonyasını ülkenin başına hep bela etmiştir" dedi.

"SİVİL ANAYASA İSTİKRARI SAĞLAR"

Türkiye'de demokrasi kültürünün yeni anayasa ile mümkün olabileceğini belirten Sevinç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Her ülkenin, her toplumun; sosyolojik geçmişi, kültürel bakış açısı farklıdır. Türkiye Cumhuriyeti, Evrensel İnsan Hakları Bildirgesinde belirtilen insan olma onuruna yarışır bir anayasayı yapacak güce ve kudrete sahip iken, her defasında bunu parlamenter sistemin işlevsizliği ve muhalefet partilerinin basiretsizliği yüzünden erteliyor oluşu, ülkenin geleceğini olumsuz etkileyen bir durumdur. Bu minvalde Türkiye'de siyasi, idari, hukuki ve toplumsal alanda bugüne kadar yaşatılan travmaları yaşamamanın en etkin yolu yeni bir anayasadan geçmektedir. Neredeyse her 10 yılda bir sistematik olarak yaşanan darbelerin, muhtıraların, darbe girişimlerinin, eylem planları ve ayaklanmaların tekrar yaşanmamasının tek yolu güçlü bir sivil anayasadan geçmektedir. Küresel savaşların tavan yaptığı, yüz yıllık projelerin hayata geçirilmek istendiği bu süreçte yeni anayasa masasından kalkan her siyasetçiyi hem partilerinin tabanı hem de tarih affetmeyecektir."

Kaynak: Haber Kaynağı
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim