Kolej mezunuyum, iyi derecede İngilizce biliyorum. Beş yıldan beri uyuşturucu kullanıyorum. İlk defa 2009 yılında, Tolga Karel evinde bana uyuşturucu verdi. Bu şekilde başladım.
'CİHANGİR'DE TANIŞTIK'
Tolga ile ilişkimi kestim ve altı ay uyuşturucu kullanmadım. Nişantaşı'ndaki bir kafede kendisini S. Y. olarak tanıtan bir bayan, bana arkadaş ortamında kokain verdi. Daha sonra bu bayanla birçok partide birlikte kokain kullandık. Böylece bağımlılığım devam etti.
Ankara Narkotik Şube Müdürlüğü'ne giderek uyuşturucu kullandığımı, tedavi görmek istediğimi beyan ettim. İzmir'de de AMATEM'e gittim. 10 gün tedavi gördüm ancak bir yararını görmedim.
Mert Ortaç'ı cihangir'de tanıdım. Hacker olduğunu ve radyo istasyonu işlettiğini söyledi. Serkan Keskin kimliğini kullanıyordu. Eylül 2013'te beni aradı. Gezi olaylarına katılanların gözaltına alınacağını söyledi. Uçak bileti aldığını, hemen kaçıp kendisinin yanına gitmem gerektiğini söyledi. Ben de bu olaylara katıldığım için kabul ettim ve Cape Town'a yanına gittim.
'MERT HAPSE GİRDİ '
Cape Town'da Mert Ortaç'ın yanında kaldım. Kendisiyle birlikte defalarca uyuşturucu madde kullandık. Kokain maddesini burnumla çekerek kullanırdım. Daha sonra Türkiye'ye dönmek istedim ama polisin beni aradığını söyleyerek kandırdı ve vazgeçirdi. Ben de bu yüzden kendimi uyuşturucuya verdim. Beni ölümle ve kendisinde olan fotoğraflarımı gazetelere vermekle tehdit ediyordu.
Mert iki ay boyunca gittiği eğlence yerlerinde hesap ödemediği için Cape Town'da hapse girdi. Bu arada ben de iletişim merkezinde çalıştım. Çıkınca bir şekilde kurtuldum ve Türkiye'ye döndüm. Peşimi bırakacağını zannediyordum. Beni ihbar etmiş oysa. Uçaktan iner inmez gözaltına alındım. İfade verdim ve serbest kaldım. Bu arada ailemi de arayıp benim hapse girdiğimi ve çıkamayacağımı söylemiş.
Polise bir ihbar e-postası attım ama bu nasıl yaptıysa bu e-postayı da ele geçirmiş. Bu e-postayı attığımı öğrenince, elindeki bütün özel resimleri medyaya vermiş. Bu fotoğrafların çoğunu, bizzat kendisi benden habersiz şekilde çekmiştir. Bu arada bana tehdit mesajları atmaya devam ediyordu.
2 Mayıs'ta Mert'ten şikayetçi olmak üzere adliyeye gittim fakat şikayetçi olamadan geri döndüm. Daha sonra özel bir televizyon kanalına yönlendirildim ve onların temin ettiği yerde kaldım. Bu televizyon kanalında canlı yayına çıktım ve uyuşturucu maddeden kurtulmak için yetkililerden yardım istedim.
Mert Ortaç veya Serkan Keskin olarak bildiğim kişi beni ölümle tehdit etmektedir. Bu tehditlerin sebebi kendisinden ayrılmamdır. Kendisinden davacı ve şikayetçiyim.
"Beş yıldır bağımlıyım. İlk defa 2009 yılında tolga karel'in evinde uyuşturucu kullandım."
"Mert , Türkiye'ye dönmek istediğimde 'Polis seni arıyor, tutuklanacaksın ' diye beni kandırıp vazgeçirdi ."
"cape town'dan kaçıp türkiye'ye döndüm ama mert peşimi bırakmadı . beni polise ihbar etmiş ."
SORUŞTURMA BAŞLATILDI
Senem Kuyucuoğlu'nun Mert Ortaç'tan şikayetçi olması üzerine savcılık konuyla ilgili soruşturma başlattı. Anne Nergis Kuyucuoğlu'nun cep telefonuna gönderilen tehdit mesajlarını incelemeye alan savcılık, Mert Ortaç'a ulaşmaya çalışıyor. Emniyette ifade veren anne Kuyucuoğlu ise, kızının dokuz ay önce yurtdışına çıktığını ve bir daha dönmediğini, daha sonra ise fotoğraflarını basında gördüğünü söyledi. Tehdit mesajlarının yurt dışındaki bir numaradan geldiğini söyleyen anne Kuyucuoğlu, şikayetçi oldu.
