Manisa'nın Soma ilçesindeki faciada maden mühendisi oğlu İbrahim Çelik'i şehit veren Mehmet Çelik, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ceza davasına her seferinde Denizli'den gelip gidiyor. Duruşma süresince de ortalama 10 gün otelde kalıyor.
Çelik, Manisa'nın Soma ilçesinde, 13 Mayıs 2014'te 301 maden işçisinin şehit olduğu, 162 işçinin ise yaralandığı maden faciasının ceza davasının altıncı duruşmasının ikinci celsesinin öğleden sonraki kısmına verilen arada gazetecilere açıklamada bulundu. Çelik, "Ben bu davayı bırakmadığımızı anlatabilmek için her duruşmaya Denizli'den geliyorum. En az 10 gün burada, Akhisar'da davayı takip etmek için otelde kalıyorum. Benim oğlum mühendisti. Bizim çocuklarımızı katlettiklerini hala kabul edemiyor, içerideki beyefendiler. Biz, bizim çocuklarımızı katlettiklerini iddia ediyoruz ve nasıl bunların kendileriyle ilgisi olmadığını, her gelen tanığa deklare etmeye çalışıyorlar. Tanıkları kendi yönlerine çekmeye çalışıyorlar. Biz bunun aksi iddiasındayız ve bunu ispat edeceğiz inşallah." dedi.
Şehit madenci ailesi avukatlarından Can Atalay da ailelerin davayı takip etme konusunda son derece kararlı olduğunu söyledi. Av. Atalay, "Duruşma salonunda gerçekten insan sabrını, özellikle eşlerini, çocuklarını, kardeşlerini kaybetmiş ailelerin sabrını zorlayan bunca şeye rağmen ailelerimiz, ısrarla duruşmayı takip ediyorlar. Bu duruşmayı takip etmek konusundaki ısrarın sonuçlarını içeride almaya başladık kanımızca. Üzeri örtülmeye çalışılan her şey, apaçık ortaya çıkıyor kanısındayız." diye konuştu.
'ARTVİN'E BİR DAYANIŞMA SELAMI GÖNDERMEK İSTEDİK'
Av. Atalay, şehit madenci aileleri olarak Artvin'in Kafkasör Yaylası Cerattepe bölgesinde bakır madeni açmak isteyen şirkete karşı başlatılan eyleme de destek verdiklerini söyledi. Atalay, "Bugün başka bir hususu da vurgulamak isteriz. Soma katliamı, esas olarak doğayı varlıkların, tarımın tasfiyesi sonucunda insanların neredeyse kölelik koşullarında, dayıbaşı sisteminde çalışmayı kabul etmeye zorlanmaları sonucunda yaşanmıştır bir yanıyla da. Doğal varlıklara verilen zarar, tarımın bütün bu havzada bir önceki dönemden çok daha geriye itilmesi sonucunda insanlar, maden işçiliği dışında başka bir şansa sahip değillerdir. O nedenle bugün buradan Artvin'e, bir dayanışma selamı göndermek istedik. Ailelerimizle konuştuk ve Artvin'de direnen, doğalarına, ormanlarına, sularına sahip çıkan insanlara selam göndermek istedik. Başta Yeşil Artvin Derneği Başkanı Neşe Karahan olmak üzere gözaltına alınmış olan bütün Artvinlilerin, orada doğalarına sahip çıkan bütün Artvinlilerin yanında olduğumuzu buradan, Akhisar'dan, Somalı ailelerin dayanışma duygularından Artvin'e sesimizi ulaştırmak isteriz." dedi.
Maden şehidi Uğur Çolak'ın babası İsmail Çolak ise şunları söyledi: "Buradan sadece iş cinayetinde kurban verdiğimiz 301 kişi için ve halen daha siyasi iktidarın ağaç katliamının, tabiat katliamının devam ettiği ve şu anda çok zor durumda, çok zor şartlarda, Artvin Cerattepe'deki müthiş bir direniş gösteren arkadaşlarımıza buradan, maden şehidi aileleri olarak yanlarında olduğumuzu söylüyoruz. Onlara destek verdiğimizi bilmelerini istiyoruz. Buradan, kendilerini desteklediğimizi belirtmek istiyoruz."
