Soruşturmayı yürüten savcı Çimen yaptığı açıklamada şunları söyledi; "İddialar tamamen asılsızdır, gerçeği yansıtmamaktadır.

Yasadışı herhangi bir işlem yapılmamıştır. İddia edilen soruşturmanın 2011 yılında yapıldığı belirtiliyor. Ben o dönemde özel yetkili mahkemelerde 1,5 yıl savcı olarak çalıştım. Ancak 2011'den beri aradan çok uzun süre geçti. Bana sayın Başbakan ve çevresindekilerin isimlerinin bulunduğu dinleme talebi iletilmemiş ve tarafımdan da mahkemeden böyle bir talepte bulunulmamıştır. Benim böyle 7 bin kişilik bir dinleme listesinden haberim yok. Detaylı açıklama ihtiyaç duyulursa daha sonra yapılacaktır."
 
Daha sonrea Radikal’e konuşan Savcı Çimen, iddialara ilişkin şunları da söyledi:
 
“Haberler asılsız. Ben böyle bir örgüt soruşturması yürüttüm ama bu dinlendi denilenlerden bir tanesi bile dosyada yer almıyordu. Hepsi yalan. Ben gazete manşetleri ile uğraşamam. HSYK 2. Dairesi’ne başvurdum müfettiş talep ettim. Müfettişler araştırsın, ben yalanlarıyla mı uğraşacağım! 7 bin kişinin dinlenebilmesi mümkün mü ya? Şerefsizliktir bu. Yürüttüğüm soruşturma sıradan bir örgüt soruşturmasıydı. Adı geçenlerden biri bile dosyada yoktu. Dinlendi denilenler dosyada yer almıyordu. Sıradan bir örgüt soruşturması. Daha sonra Savcı Adem Özcan’a devrettim. Müfettişlerce soruşturulmasını talep ettim."
 
Çimen, "Başka dosyalarla birleştirip, bu kadar çok kişi dinlenmiş olabilir mi?" sorusuna ise, "Onu bilemem, benim yürüttüğüm dosyada bu isimlerin hiçbiri yoktu" cevabını verdi.