Sağlık-Sen İzmir Şube Başkanı Ekrem Özdemir, Ankara'daki terör saldırısı hakkında yaptığı açıklamada "Kimden gelirse gelsin terörü, teröre destek verenleri, terörün arkasındaki iç ve dış güçleri nefretle kınıyoruz" dedi.
Sağlık-Sen İzmir Şubesi yönetimi ve üyeleri, Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları Hastanesi ile İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastaneleri önünde basın açıklaması yaptı. Son dönemde artan terör ve şiddet olaylarının tüm ülkeyi üzüntüye boğduğunu belirten Şube Başkanı Ekrem Özdemir, "Yaşadığımız coğrafya üzerinde yapılan kanlı plan ve programlar, yüzyıllardır bu topraklar üzerinde birlik ve beraberlik içerisinde her türlü farklılıklarımızı bir zenginlik olarak kabul ettiğimiz kardeşçe yaşama pratiğimize de kastetmektedir. Tarihin her karanlık dönemlerinde olduğu gibi bir kez daha şahit oluyoruz ki; terörün dili, dini, ırkı, mezhebi yoktur. Sebebi her ne olursa olsun gözyaşının rengi hep aynıdır. Akşam saatlerinde Ankara" da meydana gelen patlama bir kez daha terörün soğuk ve çirkin yüzünü ortaya koymuştur. Ankara patlamasında hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet yakınlarına sabır ve tüm ülkemize başsağlığı diliyorum. Saldırıda yaralanan vatandaşlarımıza Allah'tan acil şifalar diliyorum" dedi.
"Her gün ailesini ihmal edip, hastasına yoldaş, yaşlısına evlat, engellisine destek, kimsesize aile olan sağlık ve sosyal hizmet çalışanı, artık milletimizin vefasını hissetmek istiyor" diyen Özdemir, "Kamu hizmeti tanımını; taşıdığı riskler ve sorumluluklarıyla birlikte "24 saat esaslı hayata hizmet" şekline dönüştürerek devletin alicenaplığını, onurunu temsil eden şefkat kahramanları artık devletinin adaletini hissetmek istiyor. 500 bin sağlık ve sosyal hizmet çalışanını, sağ salim evine dönmesi duasıyla işine uğurlayan, devletine, milletine emanet eden aileleri, onların sağlıklı, huzurlu ve güven içinde çalıştıklarından emin olmak istiyor. Yaşatmak için savaş verdiğimiz bir alanda hayatımızı tehdit eden yüzlerce risk altında işimizi yapmaya çalışıyoruz. Fiziksel, kimyasal, biyolojik ve psiko-sosyal tabanlı riskler nedeniyle sağlık; en tehlikeli işler kategorisinde yer alıyor. Üstüne her geçen gün artan şiddet belasının da mağdurları olmaya devam ediyoruz.Terörün sağlık çalışanları ve kurumlarını vahşice hedef aldığı günler yaşıyoruz" diye konuştu.
"TALEPLER İÇİN BAŞLANGIÇ NİTELİĞİNDE"
Konuşmasında Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun sağlık çalışanları hakkında yaptığı açıklamaları da değinen Özdemir, şunları söyledi:
"Bütün bu olumsuzluklara rağmen sağlık hizmetlerini aksatmadan, hiçbir tehdide boyun eğmeden hem devletimizin, hem de mesleğimizin onuruna sahip çıkarak görevimizi yerine getiriyoruz. Bunun karşılığında da devletimizden sağlıklı, huzurlu ve hakkaniyetli çalışma koşulları temin etmesini istiyoruz. Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun sağlık çalışanlarına yönelik yaptığı açıklamaları önemsiyoruz. Yapılan çalışmalar yıpranma payı talebimizin hayata geçmesi yolunda önemli bir başlangıç niteliği taşımaktadır" dedi.
BAŞKAN ÖZDEMİR TALEPLERİ DE SIRALADI
Nöbet tutan sağlık personeline tuttukları nöbet oranında yıpranma payı verileceğine yönelik açıklamayı, taleplerinin hayata geçmesiyle ilgili başlangıç olarak gördüklerini anlatan Özdemir, "Sadece nöbet tutan sağlık personeline, tuttukları nöbet oranınca yıpranma payı verilecek olması, sağlık çalışanlarının, beklentilerini tam anlamıyla karşılamayacaktır. Yıpranma payı, sağlık hizmeti sunan herkesin hakkıdır. 5510 sayılı Kanun riskli işleri açıklamaktadır. Buna rağmen Sağlık Bakanlığı'nın sadece nöbet tutanlara yıpranma payı öngörmesi kanuna da uygun değildir. Zira sağlık hizmeti ortamlarının risk çeşitleri ve olası tehlikeleri direkt nöbet uygulamasıyla ilgili değildir. Yapılacak düzenleme ile kamudan emekli olan hekim ve diş hekimlerinin emekli maaşları 2 bin 100 liradan 3 bin 100 TL'ye, uzman hekimlerin emekli maaşları da 2 bin 580'den 3 bin 250 TL'ye çıkacak. Ancak bizim talebimiz bütün sağlık çalışanlarının emekli maaşlarının artırılmasıdır. Bunun için de ek ödemeler, emekliliğe yansıtılmalıdır. Ancak, esas olan hekimlerimizin ve sağlık çalışanlarımızın kaç yaşında emekli olacağı değil, emeklilikten önceki çalışma şartları ve emekli olduktan sonraki hayat standardıdır. Terörle mücadelenin etkin olarak yürütüldüğü ve güvenlik bölgesi ilan edilen yerlerde görev yapan sağlık çalışanlarına ek ödemenin üst limitten ödenecek olmasını takdir ediyoruz."
