Ondokuz Mayıs Üniversitesi(OMÜ) Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cafer Polat, paratiroit bezlerinden kaynaklanan hastalıkların, adından dolayı tiroit hastalıkları ile çok karıştırıldığını söyledi.
Paratiroit bezlerinin boyunda yer aldığını söyleyen Prof. Dr. Cafer Polat, "Genellikle dört tanedir. Guatr hastalığına neden olan tiroit bezinin arkasına yerleşmişlerdir. Paratiroit bezlerinden kaynaklanan hastalıklar, adından dolayı tiroit hastalıkları ile yani guatrla çok karışır ancak tamamen ayrı hastalıklardır. Bu bezlerden salınan parathormon kemik yapımızla ilgilidir. Bu hormon kemik yapımızın ana maddelerinden biri olan kalsiyum döngüsünü düzenler. Bu bezlerden birinin ya da bir kaçının büyüyerek fazla hormon üretmesi durumuna, tıpta hiperparatiroidi hastalığı denir. Toplumumuzda çokta nadir olmayan bu durumdaki hastalarda halsizlik, bitkinlik, uyku düzensizliği, algılama bozukluğu, depresyon ve sinirlilik gibi belirti ve bulgular görülebilir. Ayrıca bu hastalar, sık sık böbrek taşı düşürebilirler. Yine kemik ağrıları, eklem ağrıları, kemik erimesi, bazen kemiklerde kolay kırılma bu hastaların karşılaştığı sorunlardır. Bu hastalarda bulantı, kusma, mide ülseri, kabızlık ve pankreatit gibi durumlar azımsanmayacak oranda görülür. Hatta bazen hipertansiyonun nedeni bu hastalık olabilir. Bu ve benzer şikayetleri olan kişilerin basit bir test olan kan kalsiyum düzeyini ölçtürmeleri tanı koymada yardımcı olacaktır" dedi.
"TEŞHİS İÇİN DOKTORLARINA MÜRACAAT EDİLMELİ"
Primer hiperparatiroidinde erken teşhisin önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Cafer Polat, "Bu hastalıkta, kemikler çok zayıflamadan veya yukarıda sayılan belirti ve bulgular derinleşmeden tanı konulmalıdır. Erken teşhis tedavi sürecini kolaylaştıracaktır. Primer hiperparatiroidide tedavi genellikle cerrahidir. Yukarıda bahsedilen eklem ağrıları, sık sık böbrek taşı düşürme, halsizlik, yorgunluk, kabızlık gibi belirti ve bulgulara olan kişilerin erken teşhis için doktorlarına müracaat etmeleri önemlidir" diye konuştu.
