İnönü Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hacı Bayram Kaçmazoğlu, Haziran ayında yapılacak olan rektörlük seçimleri için aday olduğunu açıkladı.
Haziran ayında yapılacak İnönü Üniversitesi Rektörlük Seçimleri için geri sayım heyecanı sürüyor. İnönü Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hacı Bayram Kaçmazoğlu, Haziran ayında yapılacak olan rektörlük seçimleri için aday olduğunu açıkladı. Kaçmazoğlu,"Üniversiteler akademik özerkliğe sahip kurumlar olmalıdır. İnönü Üniversitesinin bileşenleri olan öğretim elemanları, öğrenciler ve idari personel kendisini özgür bir ortamda mutlu ve huzurlu hissetmemektedir. Üniversite ortalama bir devlet kurumunun ölçütleriyle ve vizyonuyla yönetilmektedir. Bölgemizin önemli bir kurumu olan İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi iyi yönetilmemektedir. Büyük boyutlarda borçlanma ve verimsiz işleyiş hastanemizin geleceğini tehlikeye atar düzeye getirmiştir. Üniversiteye büyük kadro olanakları sağlanmasına karşın akademik personel alımlarında bilimsel kalite ve uluslararası saygınlık yerine, yerel ve bilim dışı ölçütler kullanılarak hormonlu ve verimsiz bir büyüme ortaya çıkmıştır" şeklinde konuştu.
Kaçmazoğlu, üniversite personeli ve öğrencilerinin sosyal etkinliklerinin yok denecek düzeyde olduğunu kaydetti. Kaçmazoğlu, "Spor, sinema, tiyatro ve müzik gibi faaliyetler teşvik edilmemektedir. Kampüs içi ulaşım, verimsiz ve güvenliksiz duruma getirilmiştir. Bilimsel, demokratik ve üreten üniversiteyi hayata geçirmek için İnönü Üniversitesi rektörlüğüne adayım. Üniversitemizi bilimsel yayın ve proje üretimiyle ülkemizin ilk 10 üniversitesi arasına taşımak, üniversitemizi cemaat, tarikat, etnik köken, mezhep ve feodal ilişkilerle yönetilen verimsiz bir kurum olmaktan kurtarmak, TÖTM hastanesini hantallıktan ve borç üreten bürokratik bir yapı durumundan kurtarmak istiyorum. Üniversitemiz çalışanları ve öğrencilerinin kendisini "öteki" hissetmesinin önüne geçerek kurumlarını sahiplenmelerini sağlamak, laikliği, bilimi ve evrensel kültürü esas alan bir kurumsal yapılaşmayı gerçekleştirmek, kişilerin yaşam tarzına saygı duyulduğu, öte yandan dinsel baskı ve tarikat-cemaat egemenliğinin ortadan kaldırıldığı bir yeni durumu oluşturmayı amaçlıyorum" diye konuştu.
