İSTANBUL (İHA) – İstanbul Kültür Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mensur Akgün, "Türkiye askeri ve siyasi varlığı sayesinde Suriye'nin geleceği hakkında eskisinden çok fazla söz sahibi olabilecek" dedi.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Müşterek Özel Kuvvetleri ve koalisyon uçaklarının, Halep'e bağlı Cerablus kasabasında DAEŞ'e yönelik operasyonları devam ederken, İstanbul Kültür Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mensur Akgün "Fırat Kalkanı" harekatı öncesinde yaşananları, ABD ve Rusya'nın tavrını değerlendirdi. Cerablus'a düzenlenen harekatın 3 önemli sebebinin olduğunu dile getiren Prof. Dr. Mensur Akgün, "Bunlardan birincisi DAEŞ'i bu bölgeden temizlemek, ikincisi PYD ve dolayısıyla PKK'nın Suriye sınırına ilerlemesini engellemek. Bunların ikisi de zaten açıklanan sebepler arasında. Üçüncüsü ise üzerinde çok fazla konuşulmayan bir durum. Bu da Türkiye askeri ve siyasi varlığı sayesinde Suriye'nin geleceği hakkında eskisinden çok fazla söz sahibi olması" diye konuştu.
"Cerabrus ve Keklice bölgesindeki gruplar, Türkiye için güvenlik tehdidi oluşturuyor" diyen Prof. Dr. Akgün, "Bunlardan biri DAEŞ tehdidi. Biliyorsunuz ki geçtiğimiz günlerde Gaziantep'te yaptıkları saldırı sonucu 54 vatandaşımız hayatını kaybetti. Ama bundan önce de olanlar var. Bir diğer tehdit ise PYD. Eğer o da Suriye sınırını çevreleyecek olursa PKK ile uğraşmak çok daha zor olacak. Bu iki faktör Türkiye açısından çok önemli" ifadelerini kullandı.
"ABD ile karşılıklı şartlar var"
Bu harekat kapsamında Rusya ve Amerika Birleşik Devletleri'nin tavrıyla ilgili de Prof. Dr. Akgün, "Rusya, Amerika hatta İran ve Suriye ile belli ki bu müdahalenin gerçekleşeceği konusunda bir takım görüşmeler yapılmış ve kendilerine bilgi verilmiş. Zaten Amerika Birleşik Devletleri Başkan Yardımcısı Joe Biden'in Türkiye'ye geldiği bir günde böyle bir operasyonun yapılmasını kötü bir sürpriz olarak görmek gerçekçi değil. Bilindiği üzere ABD, Türkiye'nin DAEŞ'e karşı daha aktif rol oynamasını istiyordu. Ama bunlar, karşılıkla olacak şeyler. Türkiye'nin de buna karşılık istediği şeyler var. Bunlardan bir tanesi FETÖ Terör Örgütü Lideri Fethullah Gülen'in iadesi meselesi. Diğeri ise ABD'nin PYD'ye verdiği destek konusunda daha fazla dikkatli olması gerektiği. Sanıyorum şu an her iki talep de Amerika'da daha çok dinleyici bulacaktır" şeklinde açıklamada bulundu.
"Türkiye doğru kartları oynuyor"
"Türkiye dış politikada doğru kartları oynuyor. En başta Rusya ile olan yakınlaşmamız, İran ile olan görüşmeler çok önemliydi" diyen Prof. Dr. Akgün, "Milli İstihbarat Teşkilatı'nda yetkili bir kişinin Suriye'ye gönderildiği ve müzakereler yapıldığı söyleniyor. Başbakan Binali Yıldırım da Mısır ile olan ilişkilerin geliştirileceğinden bahsediyor. ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'in Türkiye'ye gelmesi ve 15 Temmuz'da gösterilmeyen sempatiyi burada sergileyip meclisi ziyaret ederek yaşananları birinci elden görmesi, bize Amerika ile olan ilişkilerin de rayına oturacağı yönünde birtakım sinyalleri veriyor. Bunları doğru bir şekilde kullanacak olursak, bence bu krizli dönemi çok daha kolay atlatabiliriz diye düşünüyorum" dedi.
