Basın Konseyi, 28. kuruluş yılı nedeniyle Kadıköy'deki Büyük Kulüp'te bir etkinlik düzenledi. Burada konuşan Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, "2. Basın savaşını yaşıyoruz. Tek dileğimiz gazetecilik faaliyetinden dolayı tutuklanan gazetecilerin bir an önce özgürlüklerine kavuşmaları." dedi.
Basın Konseyi, 28. kuruluş yıl dönümü nedeniyle Kadıköy'deki Büyük Kulüp'te program düzenledi. Programa Pınar Türenç, Can Dündar'ın eşi Dilek Dündar, Erdem Gül'ün eşi Işık Aslı Işık Gül, Gazeteci Orhah Birgit, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen, Hürriyet Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Tufan Türenç, FOX Haber Doğan Genel Yayın Yönetmeni Doğan Şentürk, Basın Konseyi Yönetim Kurulu üyeleri ve çok sayıda gazeteci katıldı.
Programda konuşan Pınar Türenç, tutuklu gazetecilerin durumuna ve medyaya yönelik baskılara değindi. Türenç, "2.Basın savaşını yaşıyoruz. Meslektaşlarımızla görüşemiyoruz bile. Adalet Bakanlığı'na yaptığımız sayısız başvurular "makamda" denilerek bekletiliyor. Bunu ilk defa yaşıyoruz. Başvurularımıza neden izin verilmediği açıklanmıyor. Görüşmekten de vazgeçtik, tek dileğimiz gazetecilik faaliyetinden dolayı tutuklanan gazetecilerin bir an önce özgürlüklerine kavuşmaları. Sansür, otosansür, gözdağı artık yüzümüzün gülmesini engelleyen noktaya ulaştı. Adeta nefes alamaz hale geldik. Arkadaşlarımızın demir parmaklıklar arkasında olmasını kabul etmiyoruz. Onlara hep şunu dedik; "Sakın hayal kurmaktan geri kalmayın." şeklinde konuştu.
Dilek Dündar da umut nöbetinin çok önemli olduğuna dikkat çekerek, şunları söyledi: "Etrafımız ateş çemberiyle öyle bir çevrildi ki; akrepler gibi belki kendimizi öldürmemiz bekleniyor. Öyle bir donaltıldık ki, hiç çıkış yokmuşçasına teslim olmamız bekleniyor. Ama bütün bunların arasında "Umut Nöbeti" diye birşey doğdu. Basın Konseyi bunun organizasyonunu üstlendi. Birilerinin onlar için bir şeyler yaptığı, unutulmadıklarını bilmek en büyük umuttur. Umudumuzu yeşerttiğiniz ve devamını sağladığınız için Can adına, hepinize çok teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız."
Dışarıdaki tüm gelişmelerin tutuklu gazetecileri etkilediğini söyleyen Aslı Işık Gül ise şu ifadeleri kullandı:"'Umut nöbeti çok önemli. Dayanışma, içeridekileri çok etkiliyor. 68 Kuşağı hep şunu söylerdi: "Ya Hep Beraber! Ya Hiçbirimiz!" İşte tam da bu noktadayız. Bu durum gazeteciler için de aynı. Toplum haber alma hakkını, ekmek gibi aş gibi içselleştirmeli. Bu yaşamsaldır ve devam etmelidir."
Öte yandan, kutlama yemeğinin gerçekleştirildiği İstanbul Büyük Kulüp'te, 28. yıl pastası kesildi. Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, pastayı Dilek Dündar ve Aslı Işık Gül ile kesti. Türenç, Dündar ile Gül'ün Basın Konseyi'ne üyeliğini de gerçekleştirdi. Yemeğe katılan konukların, Can Dündar ile Erdem Gül'e kısa kısa dileklerini, duygularını yazdıkları mektubu, Dündar ve Gül'e iletilmesi için eşlerine teslim ettiler.
