Dünyanın Suriye'ye yapılacak müdahaleyi konuştuğu bugünlerde Suudi Arabistan'dan gezisinden dönen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu Esenboğa Havalimanı'nda açıklama yapıyor.İşte konuşmadan satır başları:
'Türkiye son 2.5 yıldır bölgedeki her gelişmenin merkezinde,içinde, tüm aktörlerle temas içindedir.Ortak ve barışcıl bir çizgi arayışı olarak değerlendirmek lazım. Kimyasal silah gibi hiç birimizin kabul edemeyeceği, yüreğimizi yaralayan o görüntülerin ardından BM'yi ilk harekete geçmeye çağıran biz olduk.Tüm çabamız delillerinin karartılmasından önce BM heyetinin oraya gitmesiydi ama çok geç kalındı. Suriye yönetimi 3.5, 4 gün oyaladı. Ama elimizde çok güçlü istihbari bilgiler var. Hem kimyasal kullanıldığı hemde bunun ancak rejim güçleri tarafından yapılabileceği şeklinde.Bunu muhataplarımızla paylaştık.
BİRİLERİ YANLIŞ ŞEYLER ZERKEDİYOR
Birilerinin bir planı var, Türkiye bunun içine zerkedilecek diye kamuoyuna bir bilgi verilmek isteniyor. Öyle bir şey yok. Biz ilk günden beri olayın barışçıl, diplomatik çabasını yürüttük.Biz hiç bir çatışmanın tarafı olmamak için büyük çaba harcadık ama şunu görmesi lazım artık bizi eleştirenlerin. Suriye'de kimyasal silah kullanıldı. Bugüne değin 100 bin insan öldü.Yüreğimizi yakan o görüntülere bakmayanlar bize karşı haksız bir algı oluşturmaya çalışıyor, bu kabil edilemez. Bu kanlı rejimin, insanlık dışı saldırıların sona ermesi için ne gerekiyorsa tüm aktörlerle sürekli istişare halindeyiz.
KEŞKE BU NOKTAYA HİÇ GELİNMESEYDİ
Çabamız hep bu yönde.Keşke bu noktaya hiç gelinmeseydi. Ama bölgesel ve küresel barış tehdit altında. Şu an için alınmış net bir karar yok. Bu akşam da telefon görüşmelerimiz sürecek.Ortak çaba bu kanın durdurulmasıdır.
MÜLTECİ AKINI
Bu saatten sonra alınacak her kararın yansımaları olacak. Olumsuz etkileri de olacak. Örneğin mülteci akımı. Türkiye bu konuda tecrübelidir ve insani olarak elinden geleni yapacaktır. Ancak çok daha büyük bir mülteci akını olasılığına karşı bölgedeki önemli ülkelerle bir toplantı yapacağız.Biz hiç bir rejimi devirme çabası içinde değiliz. Suriye'de kendi halkına karşı kimyasal kullanan bir rejime dur denilmesini istiyoruz. Tavrımız bu.
ORTADOĞU'DA BÜYÜK BİR DEPREM YAŞANIYOR
Cumhuriyet tarihimizin belki de en büyük coğrafi değişim hareketidir bu olanlar. Ortadoğu'da büyük bir deprem yaşanıyor.Bu süreçte kamuoyu sukunet ve sakinlikle takip etmeli. Suriyeli kardeşlerimizin çektiği acının sona ermesi için aynı duyarlılığı göstermelidir.
OLASI TEHDİTTE TSK GEREĞİNİ YAPAR
Türkiye bu durum karşısında ne tedbir alınması gerekiyorsa fazlasıyla almıştır. Angajman kuralları çerçevesinde toprağımıza düşen her kurşuna gerektiği gibi karşılık verdik.Her türlü tedbir alma yetkisi silahlı kuvvetlerimize verilmiştir. Bu kimyasal silah kullanılmasından önceydi ama silahlı kuvvetlerimiz meclisten aldığı tezkerenin gereğini yerine getirecek güce sahiptir, hazırlığa sahiptir. Gereğini yapar. İnşallah hiç bir zaman böyle bir şeye gerek kalmaz.'
