İstanbul Üniversitesi (İÜ) Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Araştırma Merkezi ve Sosyal Sorumluluk Uygulama ve Araştırma Merkezi bünyesinde yürütülen "Gönüllülük Akademisi ve Gönüllülük Eğitimleri', öğrencilerle sivil toplum kuruluşlarını bir araya getiriyor. Öğrencilere gönüllü çalışmanın gerekliliği anlatıklarını söyleyen Yrd. Doç. Dr. Murat Şentürk, "İstanbul Üniversitesi'nde 120 binden fazla öğrenci var. Bu öğrencilerin farklı alanlarda gönüllü olabileceğini düşünüyoruz." dedi.
Seyrantepe'deki TURİNG eğitim salonlarında gerçekleşen Gönüllülük Çalıştayı'na, gönüllülükle ilgili çeşitli alanlarda çalışma yapan kişiler, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, uzmanlar, farklı üniversitelerden akademisyenler ve üniversite öğrencilerinden oluşan yaklaşık 80 kişi katıldı. Çalıştayda, dünyada ve Türkiye'de gönüllülük trendleri, üniversitelerde gönüllülüğe ilişkin sorunlar ve beklentiler, üniversitelerde gönüllülüğün yaygınlaştırılması için öneriler temalı oturumlar gerçekleşti.
Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu'nun desteğiyle Mart 2016'da başlayan ve Aralık 2016'da bitirilmesi planlanan proje kapsamında İÜ'nün öğrencilerinin gönüllülük algılarını, deneyimlerini ve eğilimlerini ortaya çıkarmak amacıyla kapsamlı bir saha araştırması da yürütülüyor. Proje sonunda araştırma sonuçları kitap olarak yayımlanacak.
'İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ'NDEKİ 120 BİN ÖĞRENCİ FARKLI ALANLARDA GÖNÜLLÜ OLABİLİR'
Gönüllü Akademisi projesinin 1,5 yıldır devam ettiğini söyleyen İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Murat Şentürk, Ekim-Kasım gibi biteceğini belirtti. İstanbul Üniversitesi öğrencilerine yönelik gönüllülük yaygınlaştırma projesi olduğunu ifade eden Şentürk, "Öğrencilerin gönüllülük faaliyetlerine katılımını artırmayı ve teşvik etmeyi amaçlıyoruz. Gönüllülükle ilgili algıları ortaya çıkarmaya yönelik bir araştırma devam ediyor. Bunla beraber bir de çalıştay organize ettik çünkü buradan çıkacak sonuçlar bizim için akademideki içeriği belirleyecek." şeklinde konuştu.
Bu etkinliklerden sonra İstanbul Üniversitesi Gönüllü Akademisi kurmayı planladıklarını kaydeden Şentürk, şöyle devam etti: "Bu akademide gönüllülükle ilgili dersler olacak. Eğitim 2 ay sürecek. Üniversite bünyesinde ya da dışarıda gönüllü faaliyetlere katılımlarını sağlayacağız."
Gönüllü Akademisi'nde öğrencilere bu işin temelini vereceklerini söyleyen Şentürk, "Bu bir eğitim programı ama daha çok uygulamalar olacak. Sivil toplum kuruluşlarını ziyaret edeceğiz. Onlar gelip sunumlar yapacaklar. Böylelikle bir eğitim ortamı olacak. Bir taraftan da bir web sitesi kuracağız. Burada sivil toplum kuruluşları da etkin olacak. Öğrenciler gönüllü olacakları sivil toplum kuruluşunu ya da alanı buradan belirleyecek. Burada öğrencileri ve sivil toplum kuruluşlarını karşı karşıya getirip eşleştireceğiz." diye konuştu.
İstanbul Üniversitesi'nde 120 binden fazla öğrenci olduğunu hatırlatan Şentürk, "Bu öğrencilerin farklı alanlarda gönüllü olabileceğini düşünüyoruz. Onlara yeter ki bir alan açılsın ve zemin oluşsun diye hem bir akademi hem de web sitesi bu projenin ana unsurlarını oluşturuyor." dedi.
'ÖNEMLİ OLAN, MECBUR DEĞİLKEN BİR BAŞKASI İÇİN BİR ŞEYLER YAPMA İSTEĞİ'
Kırk yıldır gönüllü olarak çalıştığını belirten Hülya Denizalp de çalıştaya katılan öğrencilere deneyimlerini aktardı. Kültürümüzde gönüllülüğün olduğuna dikkat çeken Denizalp, "Bunu çocukluğumda öğrencim ama şimdi daha örgütlü, daha verimli daha sosyal fayda dediğimiz etkisi yüksek işler yapmak istediğimiz için gönüllüğü bugün yeniden sorguluyoruz. Değişen koşullarda değişik uygulamalar geliştirmemiz gerekiyor. Bu bağlamda bakıldığında gönüllü çalışmalar hep vardı. Bütün dünyada var. Gerek misyon odaklı gerek inanç gereği sonuçta iç motivasyonun gereği neyse ona bağlı olarak çalışma var. Sonuçta değişen sistemler ekonomik sistemler. Bizi de gemisini kurtaran kaptan olmaya götürüyor ama bir yer geliyor ki genç veya orta yaşa geldiği zaman bir manevi eksiklik hissediyor. Ben bunu nasıl doldurabilirim deyip sadece parayla mutlu olamadığını görmeye başladığı zaman bunu telafi edecek çözümler üretmeye çalışıyor." diye konuştu.
Üniversite öğrencisiyken İngilizce öğrenmek için katıldığı bir çalışmayla gerçek gönüllü yaşantısının başladığını söyleyen Denizalp, şöyle devam etti: "Başlama nedenim tamamen bireyseldi. Önemli olan sizin bir başkası için mecbur değilken bir şeyler yapma isteğinizi fark etmeniz ve bu doğrultuda çalışmalarda elinizi taşın altına koymanız. Bu online olabilir, bizzat gidebilirsiniz, bağış olabilir. Türk Dil Kurumu, mecburiyetiniz yokken diyor ama kabul etmiyorum. Aslında gönüllü olmaya hepimiz mecburuz. İstediğimiz gibi bir dünyada yaşamak istiyorsak, istediğimiz gibi bir çevrede yaşamak istiyorsak biz de çözümün bir parçası olmak zorundayız."
