• BIST 8983.26
  • Altın 2296.158
  • Dolar 32.3236
  • Euro 35.0675
  • İstanbul 22 °C
  • Ankara 18 °C
  • İzmir 23 °C

Obezite Ve Ölüm Riski İlişkisi

Obezite Ve Ölüm Riski İlişkisi
Obezite rahatsızlığı, önlenebilir ölümler arasında sigaradan sonra ikinci sırada yer alıyor.

Obezite rahatsızlığı, önlenebilir ölümler arasında sigaradan sonra ikinci sırada yer alıyor. Obezite konusunda bilgiler veren Opr. Dr. Erol Vural, obezite rahatsızlığının belirtileri, ölüm riski ve hipertansiyon ile olan ilişkisine değindi.

Obezitenin, gıdaların özellikle yüksek kalorili gıdaların aşırı tüketilmesine bağlı olarak vücuttaki yağlı doku oranının artış göstermesi olduğunu söyleyen Opr. Dr. Erol Vural, "Obezite, günümüzde önlenebilir ölümler arasında sigaradan sonra ikinci sırada yer alıyor. Obezite, özellikle hipertansiyon (yüksek tansiyon), kolesterol artışı, diyabet, solunum yolu hastalıkları, eklem hastalıkları, kalp ve damar hastalıkları hatta bazı kanser çeşitlerini tetikleyerek, hayati risk içeren hastalıkların bütünlüğü olarak ifade edilebilir" dedi.

OBEZİTENİN BELİRTİLERİ NELERDİR?

Obezite rahatsızlığı olan kişilerde ortaya çıkan şikayetlere değinen Vural, hastalığın belirtilerini, aşırı terleme, depresyon, uyku apnesi, horlama, uyku bozukluğu, eklem ve sırt ağrısı, cilt dokusunda tahrişe bağlı olarak enfeksiyon artışı, gün içerisinde uykulu ve yorgun hissetme, küçük hareketlerde yorulma ve nefessiz kalma olarak sıraladı.

OBEZİTENİN ÖLÜM RİSKİ NEDİR?

Obezitenin özellikle gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde epidemik bir salgın haline gelen problemler topluluğu olduğunu dile getiren veren Opr. Dr. Erol Vural, "Yapılan araştırmalara göre obezitenin neden olduğu hastalıklar çerçevesinde hayati risk ve hayatını kaybedenlerin oranı her geçen gün artıyor. Ayrıca obezite ile beraber kronik böbrek hastalığı prevelansı da son dönemlerde böbrek yetmezliği, kanser, Tip 2 diyabet, metabolik sendrom ve erken ölüm riskinde önemli rol oynuyor. Kısacası obezite metabolik sendromla birlikte birçok hastalığın ortaya çıkması ile ölüm riskini arttıran günümüzün en tehditkar sorunu. Ancak erken tedavi seçenekleri ile metabolik sendrom öncüleri engellenerek oluşabilecek hasar boyutu ve hastalığın ilerlemesi durdurulabiliyor. Bu nedenle obezite hastalarının bu risk faktörleri doğrultusunda, vakit kaybetmeden uzman bir doktora başvurması gerekir. Yapılan araştırmalara göre gelişmiş ülkelerde en sık karşılaşılan ölüm nedeni kardiyovasküler (KHV) hastalıklardır. Bu nedenle obezite odaklı gelişebilecek bu hastalık, obezitenin ölüm riskleri arasında yer alabilir. Obezite KHV için bağımsız bir risk faktörü olarak kabul edilse de, hipertansiyon gibi diğer risk faktörlerine davetiye çıkarması ve olumsuz etkilerinin görüldüğü bilimsel olarak kanıtlanmıştır" diye konuştu.

OBEZİTE VE HİPERTANSİYON İLİŞKİSİ

Yüksek tansiyon gibi hayati risk içeren bir sağlık sorununun en önemli nedenlerinden birisinin obezite olduğunu vurgulayan Vural, "Obezite ile beraber alkol kullanımı, asitli içecekler, aşırı yağlı, tuzlu beslenme ve hareketsiz yaşam hipertansiyon riskini arttırır. Yapılan araştırmalara göre BKİ değeri 35 kg/m2'nin üstünde olan obezite hastalarının hipertansiyon riski, ideal kiloya sahip olan bireylere göre 3 kat daha yüksektir. Uzmanlar beden ağırlığının, olması gerekenin yani yüzde 20'nin üzerinde olan kişilerde hipertansiyonun görülme sıklığının normal kiloya sahip olanlara göre 2 kat fazla olduğunu belirtiyor. Ayrıca bu düşünce bel ve kalça oranının kan basıncı ile oldukça önemli bir korelasyon olduğunu gösteriyor. Bu nedenle obezite koroner kalp hastalığının gelişimine zemin hazırlayan birçok dislipidemi soruna eşlik ederek, ciddi sağlık sorunları ile ölüm riskinin artmasına yol açıyor" ifadelerinde bulundu.

OBEZİTE AMELİYATLARININ ÖLÜM RİSKİ NEDİR?

Obezite ile ilgili yapılan cerrahi ameliyatlar sonrasındaki ölüm oranının yüzde 0,3 ile 0,8 arasında değiştiğini belirten Vural, "Genellikle obezitenin ileri evrelerinde ameliyat tercih edilse de, obezite kaynaklı ameliyat komplikasyon oranları VKI" nın artışına paralel olarak artabiliyor. Bu nedenle ameliyattan önce diyet tedavisi, davranış değişikliği ve egzersiz tedavisi ile beraber ilaç tedavisinin uygulanması öneriliyor. Ancak bu tür tedaviler özellikle morbid obezlerde daha çok işe yaramıyor" dedi.

Obezite ameliyatlarının başarılı bir şekilde sonuçlanması için anestezi ve operasyonla ilgili karşılaşabilecek risklerin değerlendirilmesi ve konsültasyonların yapılması gerektiğine dikkat çeken Vural, "Ancak öncelikle hastanın beslenme alışkanlıklarının değerlendirilmesi ile uygun tedavi yöntemlerinin belirlenmesi, karşılaşılabilecek risklerin hastaya bildirilmesi ve onay alınması gerekir. Her cerrahi operasyonun kendine göre risk faktörleri olsa da, tıbbi müdahale gereği ortaya çıkabilecek risk faktörleri standarttır. Ancak obezite hastalarının uygulanacak tedaviye bağlı olarak ortaya çıkabilecek risk faktörleri daha çok artış gösterir. Fakat hastanın obezite sorunun neden olduğu doğal risk faktörlerinde cerrahi karşılaştırıldığında obezitenin ve yandaş hastalıklarının yol açtığı sorunlar çok daha fazladır ve obezite ameliyatları doğru evrede ve doğru yöntemlerin uygulanmasına bağlı olarak başarılı bir şekilde sonuçlanır" diyerek sözlerini noktaladı.

Kaynak: Haber Kaynağı
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim