İnsan ve Medeniyet Hareketi tarafından düzenlenen Toplumsal Değişim Sempozyumu'nda konuşan Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "'Şimdi dünyada yeni bir sese ihtiyaç var. Yeni bir medeniyete ihtiyaç var. Yeniden adaleti, yeniden hakkaniyeti, yeniden insanlığı, insafı barışı kendi temel paradigmasının vazgeçilmez unsurları olarak gören ve bunların üzerinde dünyayı yeniden tanımlayan, irfan geleneğinin bize öğretmiş olduğu bu büyük birikimin üzerinde onları postmodern dünyanın diliyle, yeniden insanlığa takdim eden bir anlayışa ihtiyacımız var." dedi.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, İnsan ve Medeniyet Hareketi tarafından düzenlenen Toplumsal Değişim Sempozyumu'nun açılışında bir konuşma yaptı. Hiçbir medeniyetin kendi köklerinin dışında başka bir kök ile yükselemeyeceğini belirten Kurtulmuş, "'Bu büyük medeniyet uzunca bir süredir başka medeniyetlerin kültürel istilası altındadır. Zorla, zoraki bir modernleşme ile değerlerimizin uzaklaştırılmaya çalışıldığı, bunların değiştirilerek başka bir şekilde medeniyetlerin değerleriyle bu ülkenin yeniden bir büyük ülke haline geleceğine inanan görüşler ortaya konuldu. Uygulamalar oldu. Görüldü ki, her ağaç kendi gövdesi üstünde yükselir. Hiçbir ülkenin, hiçbir milletin başka bir medeniyetin kökleri üzerinde yükselmesi mümkün değildir. Bunu söylerken şunu kastetmiyorum. Medeniyetler birbirleri arasında bir etkileşim içinde değildir demiyorum. Tam tersine bizde tarih boyunca başka medeniyetlerin etkileşimi altındayız. Bizim büyük medeniyetimizin büyük çıkışlarımız olduğu dönemde de başka medeniyetler bizden büyük etkiler aldılar. Dolayısıyla başka medeniyetlerin etkisini tabi ki göreceğiz. Ama hiçbir medeniyet kendi köklerinin dışında başka bir kök üstünde yükselmez.'" şeklinde konuştu.
'ADALETİ İNSANLIĞA TAKDİM EDEN ANLAYIŞA İHTİYACIMIZ VAR'
Dünyada yeni bir sese ihtiyaç olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, şu ifadeleri kullandı: "'Şimdi uzunca süre devam eden bir büyük dağınıklıktan sonra ben diyeyim 200 sene siz bunu 500 seneye kadar çıkarabilirsiniz. İslam topluluklarının içe kapanması ve dağılması süreci İslam medeniyetinin hız kesme ve geriye gitme sürecinin en azından bu tarihsel süreç içinde görebilirsiniz. Şimdi dünyada yeni bir sese ihtiyaç var. Yeni bir medeniyete ihtiyaç var. Yeniden adaleti, yeniden hakkaniyeti, yeniden insanlığı, insafı barışı kendi temel paradigmasının vazgeçilmez unsurları olarak gören ve bunların üzerinde dünyayı yeniden tanımlayan irfan geleneğinin bize öğretmiş olduğu bu büyük birikimin üzerinde onları postmodern dünyanın diliyle, yeniden insanlığa takdim eden bir anlayışa ihtiyacımız var. Bu çerçevede ben günümüzde yaşadığımız bu karmaşanın aksine ümitvar olanlardanım.''
