Gazetesinin internet sitesinde "Türkiye'nin liderine göre, New York'tan yapılan eleştiri yayımlanmaya uygun değil" başlığıyla çıkan bir makalede, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hem Türk basınına hem de yurt dışında yayın yapan organlarına getirdiği eleştirilere değinildi.
Hürriyet'te yer alan habere göre, "Hali hazırda başbakanlık ofisinden yeni cumhurbaşkanlığı sarayına taşınan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu hafta da yeni ve resmi olmayan bir rol üstlenmiş gibi görünüyor: Türkiye'nin baş basın eleştirmeni" ifadesiyle başlayan ve Robert Mackey imzasıyla yayımlanan makalede şöyle denildi:
"Türk basınında hakaret olarak algıladığı ifadelere ve dış basındaki eleştirel başyazılara kızan Sayın Erdoğan, bu hafta Amerikan muhafazakârlarının taktik defterinden bir sayfa ödünç alarak, New York Times için üst üste üç gün ağzına geleni söyledi ve kampanya konuşmasında gazete çalışanlarını 'ücretli şarlatanlar' olarak niteledi."
"Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Hürriyet'in Muhammed Mursi'nin 2012'de yüzde 52 oyla seçilmesine rağmen idam cezasına çarptırılmasına atıf yapmasına sinirlendiği anlaşılıyor. Kendisi de yüzde 52 oyla göreve gelen Sayın Erdoğan, bu başlığı gizli bir tehdit olarak algıladı" denilen makalede, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu hafta da "Türkiye'nin işine karıştığını belirttiği" New York Times'a "haddini bilmesi" gerektiğini söylediği hatırlatıldı.
"Dün Hürriyet'in bağlı olduğu şirketin kamu ihalelerine katılmasının yasaklanması da büyük ölçüde bu başlığa verilen ceza olarak yorumlandı" ifadesi kullanılan makalede, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Ey New York Times, Gazze'de 16 gazeteci İsrail uçakları tarafından katledilirken ses çıkarmayan bir basın kuruluşu olarak güya bize basın özgürlüğü dersi vereceksin öyle mi?" sözlerine yer verildi, ardından da Gazze'de İsrail ordusu tarafından öldürülen gazetecilerle ilgili bu haberlerin geçmişte New York Times yazarları tarafından yazılıp kınandığı belirtildi.
