Uluslararası Gazetecileri Koruma Komitesi’nin bu yılki Uluslararası Basın Özgürlüğü Ödülü’nü alan ilk ve tek Türk gazeteci olan Nedim Şener, New York’ta düzenlenen gecede ödülünü alırken “Bu ödül benim için onur kaynağı ancak Türkiye’deki yönetim için utanç kaynağı olmalı” dedi.
23. Uluslararası Basın Özgürlüğü ödül töreninde Hrant Dink anısına aldığını vurgulayan Şener özetle şunları söyledi: “3 Mart 2011 günü polisler beni evimden aldıklarında dudaklarımda şu slogan vardı ‘Hrant için, adalet için! Hapiste 376 gün geçirdim ama o sloganın gücü hiç eksilmedi. Ve şimdi, evimden binlerce kilometre uzaktayken yine söylüyorum, ‘Hrant için, adalet için!’. Beni hapsedenlerin amacı, ortaya çıkardığım gerçeği yok etmekti. Ama gerçek yok edilemez, bir kez ortaya çıkarıldıktan sonra gömülemez.”
Şener, konuşmasında hapisteki gazetecileri de unutmadı ve “Türkiye’de rekor sayıdaki 60 gazeteci terörist oldukları iddiasıyla hapiste. Şu an onlar için konuşmak gereğini hissediyorum. Kaderlerine kayıtsız kalmayın! Serbest bırakılmalarını talep edin!” dedi.
Gezi olaylarının Türkiye’deki basın özgürlüğü krizinin hangi boyutlarda olduğunu ortaya çıkardığını kaydeden Şener, bu olaylar sırasında yaralanan ve işini kaybeden çok sayıda gazeteci olduğunu; en ciddi sorunun ise otosansür uygulayarak medyanın bu olayları haberleştirmemesi olduğunu vurguladı.
Şener ayrıca Gezi Parkı olaylarının Türkiye’deki basın özgürlüğü krizinin çapını gösterdiğine değinerek “Türkiye’de artık gazetecilerin geçmemeyi öğrendikleri bir kırmızı çizgileri var. Bu çizgiyi geçenler ağır bir bedel ödüyorlar ve onlara çok şey borçluyuz” dedi.
