Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın ve ailesinin Cumhurbaşkanlığı Külliyesi içinde inşa edilen konuta taşınmasıyla ilgili Mimarlar Odası Ankara Şubesi'nden "orayı halka açın" önerisi geldi. Konuta "küçük kaçak saray" diyen Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, "Özel olarak seçtikleri bazı vatandaşlara Saray'ın belli bölümlerini gösteriyorlar. Yavru sarayı da göstersinler. Ama hamamların, VIP salonların, SPA'ların olduğu bodrum katını göstersinler. Halkımız görsün oranın lüks ve şatafatlı mı yoksa mütevazi mi olduğunu. Mütevaziliği gösterip bizi yanıltsınlar." diye konuştu.
Basında çıkan Cumhurbaşkanı'nın Saray'ın yanına inşa edilen konuta taşındığıyla ilgili haberler üzerine, daha önce bu yapıyla ilgili maliyetleri açıklayan TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi'nde bir basın toplantısı düzenlendi. Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan ve Şube İkinci Başkanı Ali Atakan, konutun da halka açılmasını istedi. "Cumhurbaşkanlığı'na sesleniyoruz, konutu halka açsınlar." diyen Candan, konuttaki asıl şaşaalı ve lüks kısımların bodrum katında olduğunu söyledi. Bodrum katta daha önce açıkladıkları hamam, spa, VIP salonların bulunduğunu kaydeden Candan, "Konutu halka açsınlar, halk karar versin oranın lüks ve şatafat yuvası mı yoksa mütevazilik yuvası mı olduğuna karar versin. Ama şaşaa ve lüksün asıl buluştuğu nokta olan bodrum katını gezdirsinler. Belli bölümleri gezdirmesinler. Eğer lüks ve şatafat varsa halk görsün, yoksa da bizi yanıltsın. Biz yanıldığımızı da kabul ederiz." diye konuştu.
"KAÇAK GÖÇEK TAŞINILIYOR"
Saray'ın inşa edilirken hiçbir temel atma töreni yapılmadığını kaydeden Candan, şöyle konuştu: "Ne kaçak saray ne onun yavrusu inşa edilirken tören yapmadılar. Görkemli temel atma töreni yapmadılar. Oysa en küçük şeyi törenle açmayı iyi biliyorlar. Çekinerek, utana sıkıla inşa edildi. Aynı şekilde taşınırken de yine herkesten gizli, kaçak göçek bir şekilde taşınılıyor. Taşınma süreci herkese, halka duyurularak yapılmadı. Törenle, onurla, Türkiye Cumhuriyeti'ne yakışır bir şekilde taşınılamıyor. Çünkü AOÇ arazisine mahkeme kararlarına rağmen inşa edilen o sarayın Türkiye Cumhuriyeti'nin itibarını yükselten değil, tersine Anayasasını ve hukuku çiğnenerek yapıldığını onlar da biliyor."
"MİMARLAR, YAPTIKLARI SARAY'I SAVUNAMIYOR"
Saray'ın mimarları olan Şefik Birkiye, Can Gökoğuz ve Selim Dalaman'ın "yaptıkları projeyi savunamadıklarını" söyleyen Candan, "Yaptıkları eseri göğüslerini gere gere kamuoyu önünde savunamıyorlar. Bir mimar, Cumhurbaşkanlığı Sarayı inşa edecek ve çıkıp göğsünü gere gere mimarlık camiasında bunu savunmayacak. Mimarlığın doğasına aykırı bu." diye konuştu. Şefik Birkiye'yi resmi yazıyla Mimarlar Odası'na davet ettiklerini kaydeden Candan, "Gelin bize eserinizi savunun, bizi ikna edin" dedik. Ama gelmek bir yana cevap bile vermedi." dedi. Bilgi Edinme Kanunu çerçevesinde Saray'ın mimarlarının kim olduklarını sorduklarını ama "gizli bilgi" denilerek kendilerine bilgi verilmediğini söyledi. "Hepimizin bildiği, kendilerinin de sitelerinde açıkladığı mimarları resmi olarak sorduk, gizlilik var dediler. Bir yerin mimarı niye gizli olsun? Güvenlik bilgisi istemedik biz." dedi. Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) arazileriyle ilgili 67. davalarını da "isimlerini bildikleri ama resmi olarak açıklanmayan mimarların kim olduğuna" yönelik açacaklarını kaydetti.
