AK Parti Adıyaman Milletvekili Adnan Boynukara, Doğu ve Güneydoğu'da ki operasyonlar ile ilgili yaptığı açıklamada, "Doğu ve Güneydoğu illerindeki gündelik yaşam, İzmir, Ankara'da ki gibi olana kadar operasyon devam edecek" dedi.
HDP'nin Sokağa Çıkma Yasağı ile Meclise verdiği soru önergesi üzerine açıklamada bulunan AK Parti Adıyaman Milletvekili Adnan Boynukara, PKK'nın "Çözüm Süreci'ni istemediğini belirterek, PKK'nın küresel güçlerin maşası olduğuna vurgu yaptı.
Adnan Boynukara, PKK'nın 7 haziran seçimlerinden sonra yaptığı açıklama ve eylemlerle ilgili olarak, "7 Haziran'dan sonra neler yaşandığını hepimiz biliyoruz. 7 Hazirandan sonra PKK terör örgütü 11 Temmuz'da "çatışmasızlığı" bitirdiğini ilan etti. 13 Temmuz'da Devrimci Halk Şavaşlarını başlattığını ilan etti. PKK terör örgütü 20 Temmuz'da topyekün silahlanma ve topyekün savaş ilan etti. Bu sürece gelene kadar neler oldu?. Baraj inşaatlarına saldırıldı. Bine varan araç yakıldı. Şikmdi bunlara bakıldığında kim sivil siyasetin önünü kapadı, kim savaş çağrısı yaptı, kim savaş istedi? Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye'nin yüzyıllık kangrenleşmiş sorununu çözmek için pozisyon alan tek liderdir. Cumhurbaşkanı lağ söylemek, bence hadleri değil" dedi.
PKK terör örgütünün küresel güçlerin maşası olduğunu ve Doğu ve Güneydoğu'da ki operasyonların devam edeceğini kaydeden Boynukara, "Kim küresel istihbarat örgütlerinin emrine girerek, ülkeyi kan gölüne çevirmek istedi. PKK terör örgütü ile küresel güçler arasında kullanma ilişkisi var. Terör örgütünün Suriye konusunda projelerde rol aldığı biliniyor. PKK terör örgütü ve türevlerinin Kürt vatandaşlarımızın sorunları ile değil, kendileri biçilen rol ile devreye giriyorlar.
Çözüm süreci silahı bırakmak istemeyen terör örgütünü silahtan arındırmaktır. Kürtlerin, Türklerin kısacası bu coğrafyada yaşayan tüm vatandaşların eşit vatandaşlık eldebilmesi için silahın bertaraf edilmesidir.
Yürütülen operasyonlar, bir hukuk devleti olan ülkemizdeki vatandaşların can güvenliği korumak, terörün her türlü fitne ve cinayetlerine son vermek için yapılıyor. Devlet tüm vatandaşların haklarını koruduğu gibi bölgede yaşayan vatandaşlarında haklarını koruyor. Örgütün, Kürtleri sürekli savaşa sürükleyen savaşa zorlayan tutumun arkasındaki amaç gariban Kürt çocuklarını ölüme sürme ve ayrışmaya sebep olmaktır. Bunu Diyarbakır'ın bazı bölgelerinde eylem, diğer bölgesinde hiçbir şeyin olmamasından anlayabilirsiniz. Bu terör örgütünün şirretliğidir. Bu ülkeye bağlı olan tüm kesimler bu şirret çetesini tasfiye edilecektir.
Türkiye'nin demokrasi açığını kapatmak için çözüm süreci başlatıldı. İçeirden ve dışarıdan gelen tüm şantaj ve baskılara rağmen süreç devam ettirildi. Ancak PKK tarafından sonunda sekteye uğratıldı. PKK'nın bölgeden temizlenmesi amacıyla devamı konusunda hiç kimsenin kuşkusu ve şüphesi yok. Diyarbakır, Mardin'deki gündelik hayat İzmir'de ki, Ankara'da ki gibi olana kadar bu operasyonlar devam edecektir. Ellerindeki silahlar, mayınlara rağmen dillerindeki küfre, kalplerindeki öfke ve şiddetle rağmen, güçleri hiçbir şekilde toplumsal değerlerimizi yıpratmaya yetmedi, yetmeyecektir.
Kısacağı Doğu'da hiçbir ilde hendek kazılmasına, haraç toplanmasına, insanların tehdit edilmesine müsaade edilmeyecektir. Ülke sınırlarında bir tek silahlı unsur vardır. Oda Türk silahlı Kuvvetleridir. Onun dışında hiçbir silahlı unsura müsaade edilmeyecektir. AK Partinin sorunların çözümü için bildiği tek yol konuşma ve tartışmadır. Bütün sorunların çözümünün tek yolunun siyaset olduğuna inanıyoruz. Hendek siyasetinin çözüm olmadığı açıktır. Çözüm siyaset, eşit vatandaşlık esasına dayalı yeni anayasadadır. AK Parti kanlı, kirli hiçbir tutumun politik ortağı olmamıştır, olmayacaktır.
Maske takmak insana yüktür. Taşıyana ve onu anlamaya çalışana yüktür. Takiye yapılmaması gerekir. Takiye yapan anlayışın çözümden eşit vatandaşlıktan, Kürtlerin çıkarlarından bahsettiğini düşünmüyorum" diye konuştu.
