• BIST 9722.09
  • Altın 2428.571
  • Dolar 32.5199
  • Euro 34.8
  • İstanbul 15 °C
  • Ankara 21 °C
  • İzmir 19 °C

Merkez Bankası'ndan sürpriz beklenmiyor

Merkez Bankası'ndan sürpriz beklenmiyor
Ekonomistler, Merkez Bankası'nın yarın gerçekleştireceği eylül ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında "bekle-gör" politikası izleyeceğini ve faiz oranlarında herhangi bir değişikliğe gitmeyeceğini tahmin ediyor.

Ekonomistler, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) yarın gerçekleştireceği eylül ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında "bekle-gör" politikası izleyeceğini ve faiz oranlarında herhangi bir değişikliğe gitmeyeceğini tahmin ederken, olası değişikliklerin piyasada "sürpriz" olarak değerlendirileceğini ifade ediyor.
Ekonomistler, yarın yapılacak TCMB, PPK toplantısı öncesi TCMB'nin kararının piyasalar üzerindeki etkisini ve yılın geri kalanına ilişkin öngörülerini anlattı.
İş Yatırım Ekonomisti Muammer Kömürcüoğlu, PPK toplantısında TCMB'nin enflasyon cephesindeki olumsuz seyrin devam etmesi ve TL'deki oynaklığın sürmesi nedeniyle politika faizini sabit tutmasını beklediklerini söyledi.

Ayrıca geçen toplantısında yurt dışı piyasalardaki iyileşmeyi ve özelinde gelişmiş ülke 10 yıllıklarındaki düşüşü öne sürerek üst bandı indiren TCMB'nin bu toplantıda söz konusu 10 yıllık tahvil faizlerinde son dönemde görülen yükselişi dikkati alarak üst bandı da değiştirmeyeceğini düşündüklerini aktaran Kömürcüoğlu, yılın kalanında ise TCMB'nin faiz indirim sürecinde sona doğru yaklaştığı kanısında olduklarını kaydetti. Dolayısıyla yılın kalanında enflasyon tarafında kısmi bir iyileşme görülürse ve küresel ortam uygun olursa TCMB'nin 50 baz puanlık son bir indirim yapabileceğini dile getiren Kömürcüoğlu, faiz ve dolar tarafında TCMB'den sürpriz bir karar gelirse hareketlenme görülebileceğini belirtti.
Beklentiler doğrultusunda herhangi bir değişikliğin yapılmaması durumunda piyasaların karara tepkisinin sınırlı olacağını vurgulayan Kömürcüoğlu, "Öte yandan, kurda ve buna bağlı olarak faiz tarafında son dönemde Türkiye, gelişmekte olan diğer ülkeler gibi küresel piyasalardaki gelişmelerden etkileniyor. Dolayısıyla faiz ve kur tarafındaki hareketlenmelerin daha çok Fed'in ve Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) kararları tarafından belirleneceği kanısındayız" değerlendirmesinde bulundu.

 BEKLE-GÖR  DAHA OLASI

Halk Yatırım Araştırma Müdürü Banu Kıvcı Tokalı, gelişen ülkelerin dinamiklerine yönelik hassasiyetin arttığı mevcut küresel risk algılamasında, TCMB'den bu ayki PPK'da, politika faizi olarak ön plana çıkan bir haftalık repo oranında ve faiz koridorunda herhangi bir değişiklik beklemediklerini söyledi.
Her ne kadar eylül ayı enflasyonuna yönelik iyimser bir görünüm oluşsa da, enflasyon görünümü ve beklentilerinde kalıcı bir iyileşme gözlenmeden, TCMB'nin bir haftalık repo ihale faiz oranında herhangi bir indirime gitmeyeceğini ifade eden Tokalı, koridorun üst bandı ile ilgili olarak da, geçen ayki indirimde, küresel para politikalarıyla ilgili daha iyimser görünümün ve 10 yıllıklardaki düşüşün önemli etkisi olduğunu anımsattı.

Mevcut duruma bakıldığında ise, Fed'in tahvil alımlarını sonlandırma tarihine yaklaşıldığını belirten Tokalı, şunları aktardı: "Fed'den erken faiz indirimine yönelik herhangi bir sinyal yok. Ancak faiz artırımı başladığında hızlı ilerleyeceğini biliyoruz. ECB'nin likidite operasyonlarının sonuçlarıyla ilgili belirsizlikler de devam ediyor. 10 yıllık ABD tahvil faizleri yüzde 2,50'nin üzerinde. Küresel ortam, faiz koridorunun daha simetrik bir hale getirilmesi stratejisinin devamı için şu anda uygun bir ortam sunmuyor. En azından bu toplantıda 'bekle-gör' modunda kalması daha olası. Diğer taraftan, büyüme endişeleri karşısında ise yılın son aylarına doğru düşünebileceği faiz dışı enstrümanlarda değişikliğe gitmeyi tercih edebilir. Zorunlu karşılıklara faiz ödenmesi gibi.

Yılın kalanı için ise küresel para politikalarının normalleşme süreciyle ilgili endişelerin azalması durumunda, faiz koridorunun üst bandında indirime devam ettiği gözlenebilir. Bu haftaki toplantıda, küresel risk algılamasının daha net bir görünüm kazanmasını beklemeyi tercih ederek, politika faiz göstergelerinde herhangi bir değişikliğe gitmemesinin para politikasına güven açısından destekleyici olmasını, bunun da faiz ve kur volatilitesini azaltmasını bekliyoruz."

FAİZ İNDİRİMİNE ARA VERMELİ

Odeabank Ekonomik Araştırmalar Müdürü İnanç Sözer, enflasyon beklentilerindeki kötüleşmeyi kontrol altına almak ve son dönemde jeopolitik riskler ve Fed'in para politikasındaki normalizasyon sürecine bağlı olarak artan Türkiye risk primlerini hafifletmek için bu ay politika faizinde ve faiz koridorunda herhangi bir değişiklik beklemediklerini söyledi.
Yılın son çeyreğinde ise enflasyonun yüksek seyri nedeniyle politika faizinde indirim yerine hem iç talebi hem geniş faiz koridorunun yol açtığı belirsizliği azaltmak adına üst bandda ölçülü indirimlerin daha yararlı olacağı düşüncesini taşıdıklarını dile getiren Sözer, düşük ama sağlıklı büyüme patikasına işaret eden mevcut seyir bozulmadıkça, Fed'in 2015 ortasında faiz artırabileceği ihtimali de dikkate alındığında TCMB'nin politika duruşunu enflasyondaki gelişmelere bağlı olarak ölçülü ve kademeli olarak değiştirme kararını olumlu bulduklarını belirtti.

TCMB'nin bu ay faiz indirimine son dönemde gelişmekte olan ülkelere ve dolayısıyla Türkiye'ye dair risk primlerindeki bozulmayı dikkate alarak ara vermesinin daha yararlı olacağı kanaatinde olduklarını dile getiren Sözer, şunları ifade etti:

"Faiz koridorunun değiştirilmemesinin TL'de değerlenmeyi getirirken, TCMB'nin kredibilitesini destekleyeceğinden faizlerin de küresel koşullar müsaade ettiği ölçüde gerileyebileceğini düşünüyoruz. Bununla birlikte yaklaşık iki aydır yüzde 8,5 civarında seyreden bankalararası gecelik repo faizi, son bir haftadır TCMB'nin likidite operasyonları ile para politikası duruşunu bir miktar sıkılaştırması sonucunda ortalama yüzde 9,7'ye yükseldi.
TCMB mevduat ve tahvil faizleri açısından referans niteliğindeki bankalararası gecelik repo faizinin son bir haftadaki seviyesinde kalacağı sinyalini vererek üst bantta ölçülü bir indirime de gidebileceğini ve faiz volatilitesini düşürerek iç talebi canlandırmak istediğini belirtebilir. Üst banttaki faiz indirimi için sahip olunan manevra alanının bu aşamada süregelen risklere karşı TCMB'nin kredibilitesini güçlendirmek adına kullanılmamasını daha yararlı buluyoruz."

REPO FAİZİNİ YUKARI ÇEKMESİ OLUMLU

Finansinvest Başekonomisti Burak Kanlı, PPK'nın yarın, geçen toplantıda yaptığı gibi bu toplantıda da üst bantta indirime gitmeyi gündemine alacağını kaydederek, böyle bir hamleyi olası görseler de son bir haftadaki kur hareketlerinin, böyle bir indirimin yarınki toplantıda yapılma olasılığını azaltmış göründüğünü vurguladı.
Son dönemde dış finansman ihtiyacı yüksek gelişmekte olan ülkelerin finansal piyasalarında göreli olarak bozulma eğilimi görüldüğünü ve Türkiye'nin de bu ülkelerden olduğunu aktaran Kanlı, TCMB'nin sıkı para politikasına vurgu yapan duruşunun yarın da devam etmesinin gerek uzun vadeli faizler gerekse TL için olumlu olacağını söyledi.
Kanlı, son bir haftada TCMB'nin likidite politikasını sıkılaştırması ve bankalararası gecelik repo faizini yukarı çekmesini finansal piyasaların istikrarı bakımından olumlu olduğunu düşündüğünü ifade etti.

Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim