• BIST 9452.29
  • Altın 2497.062
  • Dolar 32.585
  • Euro 34.7887
  • İstanbul 14 °C
  • Ankara 20 °C
  • İzmir 21 °C

Meme Kanserinde Biyopsi Tedaviyi Şekillendiriyor

Meme Kanserinde Biyopsi Tedaviyi Şekillendiriyor
Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.D

Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Serdar Saydam, meme kanserlerinde yapılan biyopsinin tanı ve tedavi planlaması açısından çok önemli olduğunu söyledi.

Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Serdar Saydam, meme kanseri hastalığının tanı ve tedavisinde biyopsinin olmazsa olmaz bir yöntem olduğunu söyledi. Meme kanserinde her hastaya yaklaşımın farklı olduğunu vurgulayan Dr. Saydam, "Biyopsi tam tanı elde etmek ve uygulanacak tedavinin şekillenmesi açısından çok önemlidir. Kadınların tümörleri farklı farklı özelliklerdedir. Biz o özelliklere bakıp her hasta için değişik ilaçlar kullanabiliyoruz. Her hastaya tümörüne ve tümörün bulunduğu evreye göre özel tedavi uyguluyoruz" dedi.

BİYOPSİ YAPMADAN AMELİYAT YAPILIR MI?

Hastadan ameliyat sırasında parça alınıp hızlı tahliller (frozen) yapılması durumunda, daha önceden lezyonun iyi mi kötü mü olduğu yönünde ilave bir işlemin yapılmayacağını belirten Dr. Saydam, "Bu durumda aldığımız örnek hızlı incelemeye gönderiliyor. Eğer kötüyse ona göre ameliyatınıza devam edersiniz. Fakat tümörün özellikleri sonra çıkar. Tümörün özellikleri ameliyat sonrası uygulanan kemoterapi süresinde bize lazım oluyor. Ama cerrahi tedavi seçiminde önemli olan tek şey tümörü çıkartmak ve etrafının temizlenmesidir. Yani bizim tedavi tipini değiştirmiyor. Benim için yeterli olan şey orada bir tümör olup olmadığıdır. Ameliyatta kitle çıkartılıyor, eğer kötüyse kol atına devam ediyorsunuz. Eğer iyiyse koltuk altına devam etmiyorsunuz" dedi.

"CAN YAKMAZ"

İnce iğne veya keskin iğnenin biyopsi işleminin bilinenin aksine can yakan, korkulacak bir işlem olmadığının altını çizen Dr. Saydam, "Kişi aşı olduğunda bir iğne ne kadar can yakıyorsa ince iğne biyopsi de o kadar can yakar. Yani bilinenin aksine biyopsi çok can yakan korkulacak bir işlem değildir. Burada en fazla olacak şey hematomdur. Çünkü iğneyi kör bir şekilde ilerletiyorsunuz. İğnenin önüne damar çıkarsa orası yaralanabilir ve oradan bir kan sızıntısı olabilir. Nasıl ki elinizi bir yere çarptığınızda o bölge önce kırmızı olup daha sonra sarıya dönüyorsa aynı şey memede de olabilir. Eğer hastalar kan sulandırıcı ilaç kullanmazsa bundan daha kötü bir şey olmaz. Ama kitlenin bir kısmının veya tamamının çıkartıldığı biyopsi çeşitlerinde hastaya en azından sedasyon uygulanması hem hasta hem de hekim açısından uygundur" diye konuştu.

"YAĞ ÖDEMİ KANSERLE KARIŞABİLİR"

Memede oluşan yağ nekrozlarının tümörü taklit edebileceğine dikkat çeken Dr. Saydam şu bilgileri verdi:

"Kadınların memelerini bir yere çarpmaları ve yağların ölmeleri sonucunda kanseri taklit eden kitleler oluşabiliyor. Ama bu travmayı her zaman hastalar hatırlamayabilir. Çünkü travmanın çok şiddetli olması gerekmez. Bazen ufak çarpmalar gibi küçük, hatırlanmayacak travmalarda da bu yağ nekrozlarına yol açabilir. Şunu önemle tekrar etmek istiyorum. Kadınlar memelerini buzdolabı, kapı vb. yerlere çarptıklarında oluşan şişlikler kanserle karıştırılıyor. Bunlar kanser değildir. Ama radyolojik özellikleri, muayene bulguları, sert olması, yıldızvari çıkıntıların olması, kanserde gördüğümüz özellikler arasında yer alır. Tabi ki biyopsi yaptığımız zaman ne olduğu anlaşılıyor. Eğer memesindeki kitleden şüphelenen bir kadın çarptığını hatırlıyorsa bunu doktoruna muhakkak söylemeli. Bunun söylenmesi doktor için önemlidir ve hastanın tedavisinde doktora yardımcı olur. "Ama ben burayı çarptım bu belirtiler o yüzdendir" tarzı bir düşünceyle doktora gitmemezlik etmeyiniz."

Kaynak: Haber Kaynağı
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim