Tutuklu bulunan gazeteciler için Silivri'de devam eden umut nöbetine gazeteciler Cenk Başlamış ve Ümit Aslanbay, devam etti. Medyanın üzerindeki baskılardan gazetecilerin de sorumlu olduğunu söyleyen Cenk Başlamış, "Baskılar başladığında biz dik durabilseydik, ortaklaşa bir tavır alabilseydik bugün bu noktaya gelinmezdi. Bu anlamda çuvaldızı gazetecilere batırmak gerekiyor diye düşünüyorum." dedi.

MİT TIR'ları haberlerinden dolayı cezaevinde bulunan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile gazetenin Ankara temsilcisi Erdem Gül ve tutuklu gazetecilerin serbest bırakılması için Silivri'de başlatılan umut nöbetine, gazeteciler Cenk Başlamış ve Ümit Aslanbay, devam etti.

Kovulmuş bir gazeteci olarak konuştuğunu belirten Ümit Aslanbay, "Gazetecilerin yaptıkları iş rahatsız etmektir. Gazeteciler ve gazeteler bundan vazgeçemezler. Çünkü gazeteciliğin işi budur. Gazeteci hiçbir zaman demokrasi kavgasından vazgeçemez. Onun için hiçbir zaman ve dönem iktidarlarla iyi olamazlar. Gazetecilik mesleği halka gerçeği anlatmak ve bunu dile getirmektir. Onun için böyle tek tek insanları içeri atarak onları susturarak engellemeyi düşünüyorlarsa yanılıyor." ifadelerini kullandı.

"Gazeteci soran ve sorgulayan kişidir." diyen Cenk Başlamış, "Gazeteci bununda toplum adına yapar. Eğer gazetecilerin sorularından rahatsız olanlar varsa demek ki doğru bir şey yapılıyordur. Gazetecinin yaptığına kazabilir ve onaylamayabilirsiniz ama bunun karşılığında onu cezaevine atmak kabul edilebilir bir şey değil." şeklinde konuştu.

Medyaya yapılan baskıdan gazetecilere de sorumlu tutan Başlamış şöyle devam etti: "Biz isimlerden ve çalıştıkları kurumlardan bağımsız olarak bütün gazeteciler için sembolik olarak burada bulunmak için geldik. Bugün basının yada medyanın bulunduğu zor durumda bizlerin bir sorumluluğu ve payı var. Baskılar başladığında biz dik durabilseydik, ortaklaşa bir tavır alabilseydik bugün bu noktaya gelinmezdi. Bu anlamda çuvaldızı gazetecilere batırmak gerekiyor diye düşünüyorum."