Medyanın savaş üzerindeki etkisinden bahseden Eskişehir Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Bülend Aydın Ertekin, savaşın aktörlerinin medyayı bir araç olarak kullanabildiklerini söyledi.
Son günlerde Türkiye'de ve farklı ülkelerde yaşanan terör olayları, toplumu bilinçlendirmek amacıyla medya tarafından yansıtılıyor. Bu tür haberlerin duyulmasında en önemli etken olan medya, kimi zaman olayı olduğu gibi yansıtırken, bazen de haberleri süzgeçten geçirerek servis ediyor. Çeşitli kanallar kendi politikalarını göstermek adına haberlere farklı yorumlar katarak servis edebiliyor. Yorum katılarak servis edilen haberler, insanların düşüncelerini olumlu veya olumsuz yönde etkileyebiliyor.
Medyanın savaşın üzerindeki etkisi hakkında İHA muhabirlerine açıklamada bulunan Eskişehir Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Bülend Aydın Ertekin, medya sayesinde her olayın anında duyulabildiğine dikkat çekti. Haberlerin insan psikolojisini etkilememesi adına süzgeçten geçirilmesi gerektiğine değinen Ertekin, batıda patlama gibi büyük olaylarda pek fazla detaya inilmediğini vurguladı. Ertekin, savaşın aktörlerinin medyayı bir araç olarak kullanabileceklerini de sözlerine ekledi. Ertekin ayrıca, çeşitli medya kuruluşlarının tarafsız gibi görünüp haberi yorum katarak servis ettiklerini de anlattı.
"HABERLERİN SÜZGEÇTEN GEÇMESİ ÇOK ÖNEMLİ"
Günümüz çağında neredeyse bütün olayların medya sayesinde duyulduğunu aktaran Ertekin, insan psikolojisi adına haberlerin süzgeçten geçirilmesi gerektiğini söyledi. Ertekin, "Günümüz 21'nci yüzyıl bir küreselleşme çağı. Bu vesile ile dünyada olan her olay, bu iletişim araçları vasıtasıyla anında duyulmakta. Bu vesile ile bunları bir süzgeçten geçirilmesi gerekmektedir. Çünkü ne tür bir haberin insan psikolojisi üzerine nasıl bir etki yapabileceğini bilemeyiz. Bu vesile ile kontrol edilmesi, süzgeçten geçirilmesi çok önemli. Diyelim ki şuan günümüzde ülkemizi çok ilgilendiren vahşet olayları ile ilgili bir video klibinin internette sosyal medyada paylaşılması, bunu 7 yaşındaki, 8 yaşındaki, 10 yaşındaki bir çocuğun görmesi insan psikolojisinde büyük etki yapmakta" dedi.
"BATIDA PATLAMA GİBİ ÖNEMLİ HABERLERDE ÇOK FAZLA DETAYA İNİLMEZ"
Ertekin, Batı'da özellikle büyük patlama gibi olayların pek fazla detaya inilmeden servis edildiğine dikkat çekerek, "Dikkat ederseniz Batı'da özellikle savaş haberlerini haber programları uzun uzun yayınlanmaz. Haber programları çok kısadır, saatlerce de sürmez, bir haber tekrar tekrar gösterilmez. Tabi ki haber saatlerinde yayın akışı içinde tekrar değinilmesi, gözden geçirilmesi söz konusu ama bir patlama bombalama haberi varsa onların detayları verilmez, insan cesetleri gösterilmez. Bu vesile ile haberin sadece konusunu, aktörlerini, olayın yerini bildirerek çok fazla detaya inmeden görsel olarak olayı televizyon kanallarından veya sosyal medyada göstermeden temel bir intibayla bunlara dikkat etmek gerekir" ifadelerini kullandı.
"SAVAŞIN AKTÖRLERİ, MEDYAYI PROPAGANDA ARACI OLARAK KULLANABİLİR"
Doç. Dr. Bülend Aydın Ertekin savaşı başlatanların, medyayı araç olarak kullanabildiklerini de ifade ederek şöyle devam etti:
"Tabi savaş olduğu zaman savaşın aktörleri arka planda, doğrudan veya dolaylı olarak medyayı propaganda aracı olarak kullanabilirler. Zaten özellikle ikinci dünya savaşına baktığınızda o zamanlar en büyük araç olarak radyo ve sinema sektörünün kullanılması söz konusuydu. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonrada medya araçlarının özellikle televizyonun televizyon kanallarının bir propaganda aracı olarak biliniyor. Örnek olarak 1991 Birinci Körfez savaşı, 2003 Irak'ın işgali. Bu vesile ile özellikle Amerikan kanalları kendi görüşlerini, kendi politikalarına uygun görüşlerini kanallar vasıtasıyla dünyaya duyurdu."
"ÇEŞİTLİ TELEVİZYON KANALLARI TARAFSIZ GÖRÜNSE DE HABERLERİ YORUM KATARAK YANSITIYOR"
Tarafsız gibi görünen çeşitli televizyon kanallarının, kamu diplomasisi oluşturmak, kamuoylarını oluşturmak, kendi politikalarına bir destek sağlamak amacıyla, haberlere yorum kattıklarına değinen Ertekin, "Muhakkak ki televizyon kanalları bir anlamda da ülkelerin dış politikalarına uygun haberler verdiği görülmektedir. Günümüzde doğrudan olmasa dahi gizli örtülü veya arka planda medya araçlarının propaganda aracı olarak kullanılması söz konusudur" şeklinde konuştu.
