Diyarbakır'da, 2013 yılında Facebook'tan bir arkadaşıyla konuşan 14 yaşındaki A.Y., saat 03.00 sıralarında ailesine haber vermeden evden ayrılarak Dağkapı semtine gitti. Dağkapı'da karşılaştığı S.K. ile birlikte bir eve giden kız iddiaya göre burada cinsel istismara uğradı. Babasının polis merkezine kayıp başvurusu yapması üzerine bir internet kafede bulunan A.Y., başından geçenleri anlatarak şikayetçi oldu. Şüpheli S.K., başka bir suçtan tutuklanırken, soruşturma kapsamında muayeneye gönderilen mağdur A.Y.'nin kızlık zarında, yakın zamanda oluştuğu tahmin edilen zedelenme tespit edildi.
Savcı 30 yıl istedi
Olayla ilgili hazırlanan iddianamede, şüpheli S.K.'nin 'Çocuğun beden ve ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel istismarı' ve 'Cinsel amaçlı çocuğu hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından 30 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. İddianamenin kabulünün ardından başka suçtan hükümlü bulunan sanık S.K.'nın yargılanmasına Diyarbakır 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı. İfadesinde suçlamaları kabul etmeyen S.K., "Bana ilgisi vardı. Aşk mektupları yazıyordu. Ancak kabul etmedim. Bahsettiği evde hiç birlikte kalmadık" dedi. Mahkemeye dilekçe gönderen mağdur A.Y.'nin ailesi de şikayetten vazgeçtiklerini ve davadan çekildiklerini belirtti.
Ruh sağlığı bozulmamış
Davanın son duruşmasında sanığın birçok suçtan kaydı olduğunu belirten Mahkeme Başkanı, kurul raporuna göre mağdur A.Y.'nin maruz kaldığı eylemden dolayı ruh sağlığının bozulmadığını belirtti. Kararını açıklayan mahkeme sanık S.K.'nin 'Çocuğun cinsel istismarı' ve 'Cinsel amaçlı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçundan 6 yıl hapisle cezalandırılmasına hükmetti. Sanığın fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışlarını dikkate alan mahkeme cezayı 5 yıl hapse indirdi.
'Vücuda dokunmak bile şuç için yeterli'
Mahkeme gerekçeli kararını geçtiğimiz günlerde açıkladı. İşlenen suçun 'Çocuğun basit cinsel istismarı' kapsamında kaldığı belirtilen kararda, 'çocuğa karşı cinsel bir davranışın gerçekleşmesinin TCK'nın 103'üncü maddesinin uygulanması için yeterli olacağı belirtildi. Gerekçeli kararda, "Bu nedenle vücut dokunulmazlığının ihlal edilmesi hususu çocuklara yönelik eylemlerde zorunluluk olarak aranmaz. Suç mağdurunun vücuduna dokunulması, örneğin öpülmesi, kucağa oturtulması, cinsel organın sürtülmesi gibi davranışlar cinsel istismar suçunun oluşumu için yeterli kabul edilmiştir" denildi.
