Samsun'da kuyumcu çalışanını tabancayla ateş edip kolundan yaraladıktan sonra bir kısmı imitasyon 10 bin 750 lira değerindeki altını aldığı iddiasıyla tutuklu yargılanan 25 yaşındaki Muhammet Ulusoy, "Eşime hediye almaya karar verdim. Kuyumcuya girince içime birden şeytan girdi. Silahı çekip çalışanı etkisiz hale getirdikten sonra altınları aldım" dedi.
BAŞINA BERE, ELLERİNE DE ELDİVEN TAKIP KUYUMCUYA GİRDİ
Olay, yaklaşık 4 ay önce İlkadım İlçesi İlyasköy Mahallesi'nde meydana geldi. Başına bere ellerine de eldiven takıp kuyumcuya giren Muhammet Ulusoy, çalışan Hasan Tiryaki'ye tabanca doğrultup altınları istedi. Tiryaki, 10 bin 750 lira değerindeki bir kısmı imitasyon olan altınları torbaya koydu. Şüpheli kuyumcudan çıkarken tabancayla ateş edip, çalışanı sol kolundan yaraladı. Bisikletle olay yerinden kaçtı.
Şüphelinin kaçarken yere düşürdüğü altınları ise sokakta gözcülük yaptığı öne sürülen sevgilisi S.D. toplayıp farklı bir yöne kaçtı. Yaralı, tedavi edildikten sonra taburcu edilirken, olayla ilgili soruşturma başlatan polis, terk edilen bisikletten şüpheli Muhammet Ulusoy ve sevgilisi S.D.'ye ulaşıp, gözaltına aldı.
"TABANCAYI DA DENİZE ATTIM"
Suçunu kabul eden Ulusoy, "Ekonomik kriz içindeyim. Paraya ihtiyacım olduğu için bu işi yaptım. Altınları korktuğum için attım. Tabancayı da denize attım" dedi.
Adliyeye sevk edilen Muhammet Ulusoy tutuklanarak cezaevine gönderildi. S.D. ise adli kontrol altında tutulmak kaydıyla serbest bırakıldı.
EŞİ DE GÖZALTINA ALINDI
Yapılan soruşturma sırasında olayda kullanılan tabancayı Ulusoy'un eşi E.U.'nun denize attığı belirlendi. Gözaltına alınan E.U. 'Suç delillerini yok etmek' suçundan çıkarıldığı adli makamlarca serbest bırakıldı.
TABANCA KAZAYLA PATLADI
Muhammet Ulusoy, Samsun 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'silahlı gasp' suçundan 20 yıla kadar 'Kasten adam öldürmeye teşebbüs' suçundan da müebbet hapis cezası istemiyle hakim karşısına çıktı. Mahkeme heyetine ifade veren tutuklu sanık, "S.D. ile olan ilişkimi eşim öğrenince bitirdim. Bunu konuşmak için de o gün S.D.'nin evinin önüne gittim. Eşime hediye almaya karar verdim. Kuyumcuya girince içime birden şeytan girdi. Silahı çekip çalışanı etkisiz hale getirdikten sonra altınları aldım. Tezgahın üzerine bıraktığım tabancayı almak isterken kazayla patladı. S.D.'nin bu işle hiçbir alakası yok. Eşime de 'artık silah taşımayacağım bunu at' dedim. O da tabancayı denize atmış. Soygundan eşimin de haberi yok" dedi.
"GÖZCÜLÜK YAPMADIM"
'Gözcülük yapmak' suçundan hakkında dava açılan tutuksuz sanık S.D. ise, "Kuyumcunun soyulduğunu sonradan öğrendim. Benim bu olayla kesinlikle alakam yok. Gözcülük yapmadım" diye konuştu. 'Suç delillerini yok etmek' suçundan tutuksuz yargılanan E.U.'da, "Eşim daha silah taşımayacağını söyleyip tabancasını bana verip 'Al bunu at' dedi. Ben de denize attım. Suçsuzum" diye konuştu.
Kuyumcu çalışanı Hasan Tiryaki, olay sırasında S.D.'yi görmediğini söyleyip, "Sanık yüzünde bere ellerinde eldivenle içeri girdi. Silahı doğrultup 'Bu bir soygundur. Altınları çantaya koy' dedi. Bende çantaya koydum. Çıkarken elindeki tabancayı bana doğrultup ateş etti. Sol kolumdan vuruldum" diyerek şikayetçi olduğunu söyledi. İfadelerin tamamlanmasının ardından mahkeme heyeti tutuklu sanığın tutukluluk halinin devamına karar verip duruşmayı erteledi.
